"Yabancı değilmiş."
Televizyonun karşısında ki koltuğa kurulmuş
battaniyeyi kafama kadar çekmişken en sevdiğim aktiviteyi gerçekleştirmek üzere olmanın keyfini almaya başlamıştım bile.Bir yandan önümdeki büyük kaseden üst katımda oturan Sevim teyzenin biraz önce getirdiği kısırı yerken bir yandan da açmış olduğum Harry Potter ve ateş kadehini izliyordum.Yemeğim bittiğinde filmi durdurup mutfağa girdim.Kasemi lavabonun içine bırakıp suyun kaynamasını beklerken tezgaha yaslanmış sosyal medya da geziniyordum.
Instagram da hikayelerini gezerken önüme Tuğçe'nin on dakika önce paylaştığı Tuğçe'yle Yunus'un fotoğrafı düşünce hikayeyi durdurup incelemeye başladım.Restoran ya da kafe gibi bir yerde çekinmişlerdi ve oldukça mutlu gözüküyorlardı.
İstemsizce gülümsedim.
Yunus'un Galatasaray da yoğun bir hayatı olduğundan dolayı birbirlerine zaman ayırmaları çok zor oluyordu.Suyun ısındığına gösteren seslerle hikayeyi beğenip telefonu kapattım.
Filmi izlemeye vaktim kalmadığı için filmi kapatıp çayımla beraber istemeye istemeye odama gidip çalışma masama oturdum.Moda tasarım seçerken bölümün bu kadar zor olacağını düşünmemiştim.Keşke düşünseydin Defne..
Hoca bir roman ya da film seçip,seçtiğimiz romanın ya da filmin evrenine uygun bir koleksiyon tasarlamamızı istemişti ve benim aklıma az önce izlediğim için ilk Harry Potter gelmişti.Biraz araştırma yaptıktan sonra Harry Potter da karar kılıp kolları sıvadım.
Ellerimle yüzümü sıvazlayıp gözlerimi masanın üzerinde duran çizimlere çevirdim.Neredeyse bir buçuk saat olmak üzereydi ve ben daha sadece iki model tasaralayabilmiştim.Ve çıkan sonuçları da hiç beğenmemiştim.Aklıma hiç bir şey gelmiyordu.İlham almak için biraz daha araştırma yapıp tekrar gözden geçirdiğim de hiç bir şey değişmemişti.
Yaklaşık yarım saattir ilham almak için türlü türlü yolları denesem de sonuç hüsran olunca şu an ne kadar çalışırsam çalışayım verimli olamayacağıma karar kılıp tekrar salonun koltuğuna kuruldum. Koltuğun üzerinde unuttuğum telefonumu elime akıp baktığımda Tuğçe'nin aradığını gördüm.Tuğçe'yi geri ararken bir yandan da televizyonun sesini kıstım.Sanki benim aramamı bekliyormuş gibi telefonu hemen açmıştı.
"Defnee!Direkt konuya giriyorum;aşırı sıkıldım.Hemen hazırlanıp yanımıza gel."
Konuşma hızıyla afallayıp dediği şeyleri algılamaya çalıştım.Bir süre yeri izleyerek ne yapmam gerektiğini düşünürken Tuğçe de bana sesleniyordu.
"Defne,duyuyor musun sen beni?"Tuğçe'nin sesiyle hayata döndüm.
"Ha?"
Okuldan sonra çalışmak bana hiç iyi gelmiyordu ya.
Tuğçe güldü.
"Noldu sana,kaç saat okula gittin bugün?"
Oflayıp gözlerimi ovuşturdum."Dokuz.""Yuh,o ne ya?Benim bir hafta boyunca okulda geçirdiğim toplam süre o kadar etmez."Hafifçe güldüm."Eğitime olan aşkın gözlerimi dolduruyor gerçekten."
Tuğçe kahkaha attı."Üf onu bunu bırak.İşin yoksa yanımıza gelsene ,Yunus'la oturuyoruz aşırı sıkıldık."
Kaşlarımı çatıp sesimi yükselttim."Soytarı mıyım ben sizin canınız sıkılınca gelip sizi eğlendiricem?"Yunus arkadan kahkaha atarken Tuğçe de Yunus'a katıldı."Ben hiç gülmüyorum şu an.Yanınıza da gelmiyorum.Nasıl arkadaşlarsınız siz?"
Telefonun diğer ucundan sesler birbirine karışırken Tuğçe tekrar konuşmaya başladı."Ya tamam özür dileriz,beraber vakit geçirelim diye çağırıyoruz."
Sesime gıcık bir tını ekleyip konuştum.
"Azcık yalvarmanız lazım.Gelirim belki o zaman." Tuğçe mızmızlanmaya başladı.
"Ya Defne!" Kahkaha attım."Tamam tamam,neredesiniz siz bana konum atın bir yarım saat ,bir saatten oradayım."____
Altıma mavi bir pantolon,üstüme de beyaz basit bir tişört giyinip yanıma ne olur ne olmaz diye lacivert bir polar alıp hızlıca evden çıktım.
Tam ayakkabılarımı giyinmeye çalışırken arka cebimdeki telefonumun çalmaya başlamasıyla ayakkabı ile olan mücadeleme son verip Tuğçe'nin aramasını yanıtladım.
"Efendim,Tuğçe?"
"Evden çıkmadıysan ceket getirebilir misin bana?"
Cebimden anahtarı çıkartıp Tuğçe'ye cevap verdim.
"Tamam,alıyorum şimdi." Tuğçe teşekkür ederken ben kapıyı çoktan açmış ona cevap veriyordum ki telefonun diğer ucundan gelen Yunus ve tanıyamadığım diğer erkek sesleriyle duraksadım."Yanınızda başka birileri mi var sizin?"Telefonu kulağıma dayamış gardrobumdan uygun ceket bakarken Tuğçe bana cevap verdi."Yunus'un
arkadaşları uğradı.Birazdan kalkacaklarmış."Uygun olduğunu düşündüğüm bir ceketi alıp kapıya doğru yürürken cevap verdim.
"Ha tamam anladım.Çıkıyorum ben şimdi evden on dakikadan orada olurum."_____
Tuğçe'nin attığı konuma geldiğimde arabayı park edip restoranın girişine doğru giderken kapıda olan kargaşa ve kalabalığı görmemle duraksayıp kaşlarımı çattım.Sanırım birileri kapıda ki görevlilerle tartışıyorlardı.Kargaşanın içinden sıyrılmaya çalışırken kendimi daha da büyük bir kargaşanın içinde buldum.
Sürekli herkese 'özür dilerim,geçebilir miyim?'tarzında ricalarda bulunsam da kimse yardımcı olmuyor beni duymazdan geliyorlardı.
Kimsenin beni umursamadığını anlayınca Tuğçe'yi aramak için telefonumu cebimden aldım,telefonu açıp Tuğçe'yi arayacaktım ki hızla bana çarpan adamla telefonum bir metre ileriye uçarken hasar aldığına emin olduğum telefonuma ulaşmak için kalabalığa karşı daha büyük bir mücadele vermeye başladım.Bana çarpan adam koca cüssesiyle insanları ezerek benim yapamadığımı başarmış,restorana girebilmişti.
Hem telefonumu bulmak hem de içeri girmek için kapıya ulaşmak için kibarlıktan anlamadıklarını anladığım insanlara çarparak da olsa kapıya yaklaşmıştım.Burada da orada ki kadar olmasa da bir kalabalık vardı ama daha sakindi.
Kendi kendime Yunus'lara oturmak için böyle bir mekan seçtikleri için söverken bir yandan da eğilmiş telefonumu arıyordum ki yüzümün önüne tutulan telefonumla afalladım.
"Bunu mu arıyorsun?"
Yakınımdan gelen sesin telefonumu tutan kişiye ait olduğunu anlayıp çölde su bulmuşçasına telefonumu aldım.Telefona hızlıca göz gezdirip hasar var mı diye kontrol ederken telefonu bana ulaştıran yabancıya cevap vermeyi unuttuğumu fark ettim.
"Evet ya bunu arıyordum.Çok teşekkür ederi-"
Kafamı kaldırıp teşekkür ettiğim yabancıya baktığımda karşımda duran Kerem Aktürkoğlu'ndan başkası değildi.Çok da yabancı değilmiş.
_______
Pek içime sinmedi ama umarım beğenmişsinizdir 💛❤️
Beğendiyseniz oy verin lütfen🪄🪄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stranger|Kerem Aktürkoğlu
ChickLitYabancı: Sana uzak olan,tanıdık olmayan kimse. "Yabancı değilmiş."