"Kahvaltı."
Sabah uykumdan Tuğçe'nin beni araması ile uyanmıştım.O kadar erken bi saat olmamasına rağmen gece geç yattığımdan dolayı kalkmakta biraz zorlanmış anca beşinci aramasında telefonu açabilecek kadar uyanmıştım.
Günü ne kadar evde geçirmeyi düşünsem de Tuğçe'nin yoğun ısrarları sonucunda oturmuş kahvaltıya gitmek için hazırlanıyordum.
Keremlerin de orada olacağını biliyordum.Aklıma üç gün önce ki Yunus'un doğum günü partisi gelirken istemsizce tebessüm oluşmuştu yüzümde.Tam hazırlanmış evden çıkarken nereye gideceğimi bilmediğimi fark etmiştim.Tuğçe sadece kahvaltıya gideceğimizi ve hazırlanmamı söyleyip kapatmıştı.
Uykumdan on saniye önce uyandığından dolayı sormak da benim aklıma gelmemişti.Telefonumu çıkartıp Tuğçe'yi arayacakken telefon Kerem'in isimi ile aydınlanıp çalmaya başlayınca kalbim iki saniyeliğine sıkışmıştı.
Telefonu açıp kulağıma götürürken gereksiz heyecanımı kontrol altına alıp konuştum.
"Alo,efendim?"
Dudaklarımı ısırdım."Heh Defne,Günaydın.Kerem ben."
Enerjik gelen sesiyle gülümsedim.
"Biliyorum,kayıtlı telefonun.Efendim Kerem?"
Bir saniye duraksayıp konuştu."Ha doğru ya.Şey diyecektim.Tuğçe sana nereye gideceğimizi söylemeyi unutmuş."
Gülerek konuştuğunda göremeyeceğini unutup kafamı sallayarak konuştum."Evet ben de onu fark ettim biraz önce onu sormak için.Tam Tuğçe'yi arayacaktım,sen aradın."
Beş altı saniye kerem tarafından ses gelmedi."Gideceğimiz yerin isimini söylemek için aradım da isimini bilmediğimi fark ettim şu an." Kerem düşünceli bi şekilde konuştuğunda dediği şeye gülmeye başladım.
"Sabah sabah niye böylesiniz siz ya ?"
"Of ne bileyim ya kafa mı kaldı,Tuğçe Defne'ye söylemeyi unuttum sen söyle dedi ben de tamam dedim ama ben de bilmiyorum ki. Sarıyer'deydi sanırım öyle bi şey söylemişti " Kerem çaresiz bi ses tınıyla konuşurken gülmeye devam edip konuştum.
"Tamam ya neyse.Metro'ya yürüyeceğim ben şimdi.Sen Tuğçe'yi arayıp sorsan bana da söylesen olur mu ?"
"Olur,olur.Ben sorar mesaj atarım sana." Karşıdan karşıya geçerken Kereme cevap verdim."Tamam teşekkür ederim.Görüşürüz."
"Rica ederim.Dikkat et gelirken.Görüşürüz" Telefon kapandığında 'dikkat et' kısımı karnımın içinde ki kelebekleri kıpırdatmıştı.
Metrodan çıktığımda Kerem çoktan konumu atmıştı.Restoranın kapısı göründüğünde adımlarımı kapıya doğru hızlandırmış yürürken arkamdan birinin seslenmesiyle durup sesin sahibine döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stranger|Kerem Aktürkoğlu
ChickLitYabancı: Sana uzak olan,tanıdık olmayan kimse. "Yabancı değilmiş."