Okul çıkışı onunla eve dönüyorduk.Birkaç gündür pek konuşmuyorduk.Yalnızca okulda Adney ve beni yalnız bırakmıyordu.Arkadan uzun boyu, parlak saçları ve beyaz teniyle kesinlikle çok havalıydı.Bana bakmasını ve benimle konuşmasını istiyordum.Eve varıncaya kadar birlikte yürüdük ve birkaç gündür yaptığı gibi uğraması gereken bir yer olduğunu söyleyip gitti.Yine soramamıştım.Arkasından öylece bakakaldım.Yavaştan içeri girdim.Akşam yemeğinde bile yoktu.James 'e ve Sarah'a :"Gin birkaç gündür nereye gidiyor?Ş-şey onunla ders çalışmalıyız..."diye lafı dolandıraraktan sordum.Sarah ise endişelendiğimi anlayarak "yalnızca şehir merkezinde işleri var biz de tam bilmiyoruz."diyerek geçiştirmeye çalıştı.İştahım kesilmişti izin isteyip odama çıktım.Biraz kitap okumaya karar vermiştim.Uyku bastıran gözlerime daha fazla hakim olamadım.
Dışarıdan bana baktığını hissedebiliyordum.Pencereye yöneldim , gerçekten oradaydı.Ormana doğru ilerliyordu.Üzerime bir hırka geçirerek aşağı indim , ona birkaç kez seslendim ama duymuyordu.Gözden de kaybolmuştu.Ormana doğru ilerlemeye başladım.Etraf sisliydi.Bir anda iki elin beni kavradığını hissettim.Cidden güçlü ve soğuktu.Uzun tırnaklarıyla beni boğmaya çalışırken sıçrayarak kendimi yatağımda buldum.Sırılsıklam olmuştum.Gördüğüm kabusun etkisiyle ayağa kalktım sendeleyerek banyoya yöneldim.Soğuk bir duş aldım.Hızla hazırlandım ve Gin 'i unutarak okula gittim.Sınıfa girdiğimde başımı sıraya koydum.Bir süre de kaldırmadım. Tenefüste Adney rahatsız edeci bir şekilde beni dürtüyordu.Kafamı kaldırıp gözlerimi kırpıştırdım "ne vardı?"diye sordum.O ise "asıl sende ne vardı maymun?"diye yan yan baktı .Hiç dedikten sonra geri yattım.Öğle arası canım yemek istememişti.Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.Aynada bir an karaltı gördüğümü sanıp irkildim.Kendimi hemen dışarı attım.O arada Gin de erkekler tuvaletinden çıkıyordu.Bana o soğuk bakışını attıktan sonra gözden kayboldu.
Öğleden sonra sınıf öğretmenimiz hafta sonu zorunlu bir kamp olacağından bahsetti.Aslında bu iyi olabilirdi.Biraz temiz hava ve orman iyi gelebilirdi.Hafta sonunu iple çekmeye başladım.
Nihayet kamp sabahı geldiğinde Sarah, Gin'e ve bana yiyecek bir şeyler hazırlıyordu.Bana biraz fazla koymasını söyledim.Çntalaramızı alıp evden beraber çıktık.Ben çok neşeliydim .Gin ise benim aksime hen zamanki gibi somurtuyordu , ama bu halide havalıydı."Niye bu kadar çok yemek istedin , iyice obur mu olmak istiyorsun"diyerek bana baktı.Aslında bunları Adneyle paylaşmak için almıştım.Ama ona sadece "evet ne olmuş?" diyebildim.Okulun önüne gelir gelmez Adney şimşek hızıyla yanıma gelmişti.Ben onunla konuşurken Gin ise çoktan diğerlerine katılmıştı.Otobüsümüz nihayet kalkıyordu.Çantamı bagaja yerleştirdim.Otobüse girdiğimde Adney'inde Gin'inde yanı boştu.Büyük bir kararsızlık içinde kalmışken Gin'in yanına hızla bir kız oturmuştu bile.Her ne kadar sinir olsamda beni kararsızlıktan kurtarmıştı.Bende Adney'in yanına geçtim.Camdan dışarıyı seyrederken uyuya kalmıştık.Uyandığımda başım onun omzundaydı onunki de camda.Otobüste de kimse yoktu.Hemen onu da uyandırdım ve kamp alanına gittik.Acaba biri görmüş müdür diye düşünürken , Adney"hadi ama git ve çadırını kur maymun"diye uyardı.Çadırımı getirerek kurmaya başladım.Ama olmuyordu.Gin yanıma gelerek yardıma koyuldu.Hiç bir şey söylemeden kurmaya çalışıyordu.Ama o da yapamamıştı.Daha sonra"bunun bir parçası eksik"diyerek arkadaşlarının yanına döndü.Sanırım çadırsız kalmıştım.Akşamüzeri ateş yaktık.Etrafında oturup sohbete başladık.Yatma vakti gelmişti.Herkes bir bir çadırlarına çekiliyordu.Sınıf öğretmenimize sessizce durumu açıkladım.Tabi kimse beni almak istemiyordu.Adney "benimle kalabilir"diye atıldı ama kafasına bir darbe alarak geriye çekilmişti.Daha sonra Ginlerin sınıf öğretmeni ile konuşarak "kardeşinin çadırına gidebilirsin "diye bana haber verdiler.Eşyalarımı toplayıp onun çadırına doğru yürümeye başladım.İçeri giremiyordum.Bir süre çadırın yanında dikildim.Sonra fermuarı yavaşça açarak beni içeri çekti."Giyindikten sonra haber ver " diyerek çıktı.Bende hemen giyinerek onu çağırdım.Öyle utanıyordum ki.Gin hemen uyku tulumunu giyip uyumuştu bile.Bende bir süre etrafımda döndükten sonra onun sert ikazıyla uyuyakalmıştım.Birkaç saat sonra fermuar sesiyle uyandım.Çadırdan çıkmıştı , acaba nereye gidiyordu?Bende üzerime bir hırka alıp çıktım.Ormana doğru gitmiş olmalıydı ben de oraya ilerledim.Bir süre etrafta dolaşıp durdum hatta sessizce ona sesleniyordum ama nafile.Bende kaybolmuştum.İşin tuhaf yanı her şey aynı rüyamdaki gibiydi.Korkuyordum.Az sonra ileride onu görmüştüm.Ona doğru koşmaya başladım.Yaklaştığımda ağzının kenarındaki kan ve o parlak gözleriyle buluştum.Kendimden geçmiş ve orada bayılmıştım.
Sabah etraftaki seslerle irkilerek uyandım.Çadırımdaydım.Acaba yine mi rüya görmüştüm?Tüm bu düşüncelerle giyinip dışarı çıktım.Gin diğerleriyle birlikte konuşuyordu.Sonra yanıma gelip endişeli şekilde bakarak "iyi misin?" diye sordu.O an ondan uzak durmak istiyordum.
