İMKANSIZIM

URAZ

---------------Multimedia URAZ---------------Alarmın sesiyle uyandi genç adam ve bir kez daha okulun başlamasına lanet etti. Oldu olası sevmezdi zaten okulu. Sıkıldığı zaman hiç düşünmeden kaçardı okuldan.10. Sınıfi devamsızlık nedeniyle 2 kere okumuştu. Akıllanmasi gerekmezmiydi? O ailesini böyle cezalandırıyodu. Babasının geçmişi yüzünden kavgasız günleri geçmezdi ki. Bi kardeşi olduğunu biloyordu.Bildiği bir şey daha vardi. O kızı gördüğü yerde öldüreceği. Onun yüzünden mutsizdu çünkü. Babasının onu bulma çabalari hep sonuçsuz kalmisti. Annesi de kendisi de bu durumdan memnun değildi. Sonucta annesini eski esine tercih etmisti. Pişman mı olmuştu babası? Umrunda değildi genç çocuğun. Umrunda olan tek kisi annesiydi. Babasinin eski esini ve kızıni bulmasından ve onu terk etmesinden korkuyodu. Genç adamin umrunda değildi aslinda bu ama annesinin üzülmesine asla dayanamazdi. Yataktan uykulu uykulu kalkti. Banyoya giderken azindan küçük küfürler mırıldanmayi da ihmal etmiyodu. Hizli bir sekilde elini yüzünü yıkayıp formasını giydi. Aynada dağılmış saçlarını düzeltip aşşağı indi. Babasi yoktu ortalıkta. Salonda tek başına oturan, gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olan annesine gidip sarıldı. Annesini rahatlatan tek kişi oydu şüphesiz. Annesinden ayrılıp mutfağa gitti. Ah tabiki kahvalti hazır değildı. Aslinda hiç sasirmamisti. Kantinden atıştırırım diye düsündü. Disari cıkıp garaja girdi. O kadar arabası, motorsikleti olmasina rağmen mutlu olması gerekmezmiydi? Aslinda ne isterse yapilan, bi dediği 2 edilmeyen birine göre daha sakin biriydi. Şımarık olması gerkirdi değil mi? Onun istediği mal mülk değildi ki. Tek istediği biraz sevgiydi aslinda. Annesinden fazlasiyla aldığı bu duyguyu babasindan da almak istiyordu. Hızı seviyordu genç adam. Hız yapinca kendini özgür ve mutlu hissediyordu. Arabaları ve arkasından söven söförleri umursamadan yoluna devam etti. Okulun bahçesine girdiği an tüm gözler onun üzerindeydi. Sonuçta okulun popüler yakışıklı çocuğuydu o. Ona yiyecekmis gibi bakan kızları umursamadan kantine doğru ilerledi. Aç olduğunu karnindan acayip acayip seslerin gelmesiyle anladı. Tost ve meyve suyunu alıp çetesine doğru ilerledi. Aslında bu arkadaşlarıda olmasa ne yapradi ? Üzüldüğünde onu güldürebilen nadir kişilerdi onlar. Kafasını masaya koymus uyuklayan buğraya bakıp gülümsedi ve hemen yanindaki sandalyeye oturdu. "He simdi cete tamamlandı" diyen göktuğ'a samimi bi gulis atmakla yetindi. Göktuğ cetenin sakrabaniydi. Öyle dedimize bakmayin. Gerektiği yerde ciddi olmasını bilen biriydi. Buğra "naber abi" diyerek kolunu ensesine attı uraz'ın. "İyi valla senden naber" diyerek tam olarak döndü Buğra'ya. Dünyanin en büyük yalanını söylemişti aslinda. "Nedense inanmadim" diyerek güldü buğra. Kendi halinde telefonla oynayan kaan'a dönüp "Ne o yine twitter'da aşk tweetlerimi atiyosun lan" diyerek güldü genç adam. Maskesini takmişti yine."Görende 7/24 twitterda gezip her ani tweet atan kızım sanacak be abi" Bu dediğine kendiside dahil tüm cete gülmüstü. Doğruydu cünkü. Zilin calmasiyla dördüde ayaklanip sinıifa yoneldi. Sınıfa girdiğinde koşarak ona doğru gelen 1 adet eda'yla karsilasmasiyla abartılı sekilde göz devirdi. Nasıl kurtulacaktı bu kızdan. Eda hemen yanina gidip koluna girdi Uraz'ın ve onu ortalarda bir sıraya yönlendirdi. Genç adam başa gelen çekilir diyerek ayak uydurdu Eda'ya. Sıraya  oturup Eda'nin ona dudak ıssirarak bakmasıni umursamadan etrafina bakti. Hemen önlerinde göktuğ ve Bora, yanlarinda ise sarışın bir kızın saclariyla oynayan Kaan vardı. ' Adam olmayacak bu' diye geçirdi içinden. Hergün baska bi kızla takılırdı. Hocanin gelmesiyle herkez yarim yamalak ayağa kalkti. O kalkmaya bile tenezzül etmemisti. Hoca daha ilk gün olduğu icin serbest bırakmişti. Bu sırada kapı caldi ve içeri İrem ve hemen arkasından Ceren girdi. İrem' i görünce hemen baska tarafa bakmaya basladi. Ah evet ondan hoşlaniyordu. Ama bi türlü açılamıyordu. Aslında etrafında bu kadar kız varken tek bir  kıza bağlanması saçma değilmiydi? Ama ona göre değildi. Kızın usulca yerine gecmesini izledi. 2 saattir kolunu nerdeyse parcalayacakmis gibi dürten Buğra'ya ölümcül bakıslarini yolladı. Evt çetesinden sadece o biloyordu. Ama seviyordu işte. Herşeyi göze alacak kadar çok.