Bölüm 4

197 25 50
                                    

-Jisung

Okulda tanıdığım neredeyse herkese sordum. Kimse sunuculuk istemedi. Bende seung ve chan abiye sormaya gidiyordum. Sınıfa bi anda girdim. Görmediler. Yemek yiyorlar karşılıklı.

H:ABİİİ
S:Lan..
Bi anda sıçradı yerinden. Chan abi mal gibi kahkaha atıyordu ama benimde bi farkım yoktu doğrusu.
S:Chan gülme sikerim.
C: Tamam tamam hayali bile korkunç.
S:Hiyili bili kirkinç
Bu konuşmadan sonra kahkaha attım.
C:Sen niye gelmiştin cnm?

Chan abiyle seung abim uzun süredir samimiler. Chan abi hep bize gelir. O beni kardeşi gibi, bende onu abim gibi severim.

H: Ya şey. Beni sunuculuğa seçtiler ama ben yapamam biliyorsunuz. Sizden isticektim. Yapar mısınız?
C:ne zaman?
H:Yarın.
S:Valla hiiiç uğraşamam.
H:Sen aman bi boka yarama amk
C:ben yaparım. Hangi hoca.
H:İngilizceci.
C:He şu mal herif. Kel.
H:he o
C:uffffffff. Neyse yaparız.
H:aslanım bee
C: eyvallah canım eyvallah

Zıplayarak aşağı iniyordum ki birine çaprtım.

H:pardon
?:önemli değil.
Kafamı kaldırdığımda bi kız gördüm.
?:sorması ayıp. Bi şey sorucam.
H:buyur
?: arkadaş olalım mı?
H:emmm.. olur.
R:ben ryujin. 10-D'denim.
H:Bende jisung 10-A'danım.
R:memnun oldum.
H:bend-
Bi anda koşarak gitti. Millet bi tuhaf valla.

Sınıfa gittim. Çok canım sıkıldı. Jeongin ve Felix uyuyordu.Minho'nun yanına gitsem mi?

10-D'nin kapısının önünde "Minho sınıfta mı?" Dedim. O sırada ryujin ile göz göze geldik.
R:zıbarıyo.
H: eyvallah.
Yanına doğru gittim. Hyunjin changbin ve Minho aynı bizim üçlü gibi oturuyordu. Minho benim gibi tekti. Bin ile hyun yan yana minhonun önünde oturuyordu.
CB:LAN JISUNG HOŞGELDİN; dedi ve Minho'nun kafasına vurdu.
M:changbin komik değil. Jisung neden bizim sınıfa gelsin?
H:niye gelmiyim ki?

Bi anda fırladı yerinden.

M:H-hoşgeldin. Kusura bakma uyukluyordum.
HY:U dönüşü
M:kes be!
H:ya çok canım sıkıldı. Lix ile jeo uyuyorlar.
CB:Jeongini son zamanlarda uyku tutmuyormuş. Bende azarladım onu. Ondan uyuyordur.
HY:Bende diyorum bebeğim niye yanıma gelmedi.
H:Eee Minho nasılsın?
CB:Öhm öhm.
M: güzel,iyi, mükemmelim. Sen?
H:bendee.
M:sen hep mükemmelsin zaten .

Bu dediğiyle şok oldum beklemediğimden. Çok utanıyordum. Kızarmışımdır kesin. Hyunjin ve changbin ooo fln diyordu.

Kendimi topladım ve;

H:Sende hep güzelsin.
Dedim.
Minho böyle dediğimde gülümsedi ve yanına oturmam için eliyle sırasını pat patladı. Bende oturdum.

Felix'in yaptığı mallıklar hakkında konuşup gülüşürken bir anda yangın alarmı çaldı. Her yerden su akmaya başladı.

HY:AAAAA! YANGIN VAR!! ÖLÜCEZ!
CB: NEEEE YANG IN MI VARR? NERDEE?

Changbinin dediğiyle baya bi güldüm. Sonra hızlıca dışarı çıktık ama aşırı ıslaktım. Götüm donuyodu. Minho da çıkarken yanına sweat almıştı. Onunla ısınıyordu. Titrediğimi görünce:
M: Gel.
Dedi ve fermuarını açıp beni arasına aldı. Sımsıkı sarıldı.
H:Sağol.
M:Ne demek.

Bir anda dışarıya koşan jeongin ve Felix geldi.

HY: Felix öldün sandım ya!
F:Ben daha ölmem gencim. Ne abartıyon amk.
HY:Hehehe. Felix üşüdüm ısıt beni.
F:Bende üşüyom.
HY:Yaa sen güneş değil misin?

Hyunjin'in bu dediğine hepimiz güldük.
Jeo yerde oturuyordu. Bacaklarını arasına almış bir şekilde. Sonra changbin yanına eğildi.

Biz ise minho ile aynı şekilde duruyorduk. Kıpkırmızı olduğuma eminim. Kafamı Minho'ya çevirdiğimde bir yere donup kaldığını fark ettim. Dürttüm onu.
H:Minho?
Bir anda titredi.
M: Efendim?
H:Dalıp gittin?
M: Dalmışım. Boşver
H: Peki.
S:Han ödüm koptu ya! Dedim bu mal duymamıştır uyuyodur!
C:Harbi öyle dedi bu arada.
H:O kadar da değil be
S:Senin yüzünden kapı da kaldığımı hatırlıyorum.
Bu dediğiyle Chan bi kahkaha attı.
H:sus yaaa.
M:nolmuştu ki?
Chan kahkahayı kesti ve anlatmaya başladı.
C:Bi kere seungmin ve ben dışardaydık. Han'da evdeydi. Uyumuş haberimiz yok. Kapıyı çalıyoruz açan yok. Telefondan arıyoruz açan yok. Artık kapıyı çekmelemeye başladığımızda kapı açıldı. Han hazretleri uyuyormuş. Esneyerek açtı kapıyı. Bi de "bekleyemediniz mi?" diyo.
Deyip güldü. Minho da gülünce herkes gülmeye başladı. Belki biraz uyumayı seviyor olabilirim.

Biz gülüşürken dışarıya uyuşuk uyuşuk çıkan Jay ve jungwon'u gördüm.
Jay ve jungwon sevgililer. Jay'in babası okulun masraflarını ödediği için hocalar hiçbir şey diyemiyordu. Jungwoonun dersleri iyi olduğundan bişi diyemiyorlar.

J:Hocam,yangın falan yok. Her şeyi şu yaptı.
Beni mi gösteriyordu o? Bu yıl benimle uğraşmayacak sanıyordum. Yanılmışım.
Hoca: Kim? Jisung mu?
JG:Hocam ben kendi gözlerimle gördüm!
Hoca:Jisung! Buraya gel!
Sanki duymamış gibi yapmaya karar verdim.
H: Efendim hocam?
Tabi hocadan tokat yemeyi beklemiyordum.
H:hoca-
Hoca:TÜM OKUL DIŞARI TOPLADIN! BİR SÜRÜ YAŞLI ÖĞRETMEN VAR! YA BİR ŞEY OLSAYDI! HİÇ Mİ DÜŞÜNMEDİN! BU KOMİK Mİ?
H:hocam...
Kelimeler ağzımdan çıkmıyordu. Anksiyetem tutmuştu.
M:Hocam jisung ben,hyunjin ve changbinleydi. Sınıfım da şahit. Hatta ryujin ile konuştular. Bizimle de.
Hoca:YALAN
M:NE YANİ JAY'E Mİ GÜVENİYORSUNUZ?
Hoca: Seni alakadar etmiyor. Kenara geç sen!
F:Hocam Han yapmaz öyle şey!

Kafam eğik insanların beni savunmasını dinliyordum. Benim yapmam gerekeni onlar yapıyordu. Asla kendimi savunamıyorum. Kafamı kaldırıp Jay ve Jungwoon'a baktım. Gülüyorlardı. Gözlerim dolmuştu.
Hoca:HAN BU YAPTIĞIN BÜYÜK SAYGISIZLIK MÜDÜRÜN ODASINA GEÇ! HERKES İÇERİ!
H: Hocam.. beni disiplinli...
Hoca:Hala konuşuyor!
M:Hocam yapmayın! Han'ın bir suçu yok.
Hoca: karışma oğlum.
M: Hocam benim sinirimi zorlamayın.
Hoca:saygısız.
Minho'ya döndüm ve gülümsemeye çalıştım.
H:boşver beni. Sen git.
M:A-
H: Minho. Git!
M:peki...

Hoca beni müdürün odasına götürdü ve gitti. Peşime müdür girdi.
MD: Söyle bakalım jisung, neden yaptın?
H:Hocam size yemin ederim ki ben yapmadım. Jay bana suç atıyor. Ben 10-D sınıfında arkadaşlarımla oturuyordum.
MD:NE DEMEK SUÇUM YOK! YALANCI! JAY SANA NİYE SUÇ ATSIN?
uzun süre bana bağırdı. Ellerim titriyordu. Kendimi kontrol edemiyordum. Gözümden yaşlar geliyordu,hıçkırıyordum.

MD:bu yaptığın ilk hatan olduğundan olmamış sayıyorum. En ufak hatanda ceza alırsın.
Kafamı salladım, özür diledim ve çıktım. Ağlıyordum. Felixle jeo beni bekliyordu. İlerde de Minho vardı. Felix'e sarıldım. Elimde jeongin'deydi.
-
-
-
-
-
-

Okul çıkışı Felix ve jeongin alışverişe gideceklerini söylediler. Bende eve tek başıma dönüyordum. Aslında etrafta Minho'yu aradım ama bulamadım.

Telefona bakarak gidiyordum ki birisi kolumdan tutup beni ara sokağa çekti.

H:Noluyo be?

Karşımda üç kişi vardı. Kolumu bi çocuk tutuyordu ama kim tanımıyorum. Onun arkasında da jay ve jungwon vardı.
H: yine ne var?
JY:Bi şey sorucam. Senin yanına hiç gelmediğimizde umutlandın mı seninle uğraşmicaz diye?
H:Evet
JY:Sakın öyle sanma canım. Biz yurt dışındaydık yeni geldik. Şimdi özlem giderelim demi?
H:Gerek yok
JG:Bencede gerek yok Jay gidelim hadi. Bırak çocuğu.
JY:Oyun bozanlık mı yapacaksın?
JG:Off.
KY:Niki hadi aslanım
NK: Tamamdır.

O Niki denen çocuk daha da kolumu sıktı. Acıyordu ama belli etmemeye çalışıyordum. Devamında ilk olarak karnıma vurdu. Sonra beni duvara doğru itti ve kafamı hafif vurdum. Saçımdan tutup kafamı duvara vuruyordu. Artık gözüm kararıyordu. Denilen şeyleri anlamıyordum. Kendimi daha fazla ayakta tutamadım ve kendimi yere bıraktım.

Devamını hatırlamıyorum.

ama hala | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin