Bölüm 11

168 27 11
                                    

-Minho

Han'ın evine gelmemize az kalmıştı ki telefonum çaldı. Arabadaydık bu arada.

Telefonu elime aldığımda babamın aradığını gördüm. Hafif bi tırsmıştım.

M:A-
MB: NERDESİN LAN SEN? DERSLERE GİRMEMEK, KAVGA ETMEK NE DEMEK?
M:Baba bi din-
MB:NEYİ DİNLİCEM? HEMEN EVE GEL! HATTA BEN SENİ ALIYIM! NERDESİN ŞUAN?
M: Arkadaşımın arabasındayım baba.
MB: TAMAM ÇEKSİN SAĞ İNDİRSİN!
M:Ama arkadaşıma bakıcam baba.
MB:KENDİ YAŞAYAMIYO MU O ARKADAŞIN?
M: baba hastaneden dönüyoruz.
MB:EVE GEL DİYORUM MİNHO UZATMA!
M:Peki..

Telefonu kapattım. Beni yine dinlemişti. Bu huyundan da kendinden de nefret ediyorum.

Han yüzüme dik dik bakıyordu. Yanımda oturduğu için ve babam bağırdığı için duydu sanırım.

M:noldu?
H:baban neden bu kadar sinirli?
M: işte sinirlenmiştir. Neyse, chan abi beni sağda indirsene.
C: niye olm gidiyoz ya?
M: babamla buluşmam lazımda. Önemli.
C:he anladım. Tamamdır.

Sağa çekti bende indim vedalaştık ve babama konumumu attım.

Kısa bir süre sonra geldi.

Arabaya bindim ve kapıyı kapattım. Uzun bir sessizlik oldu. Kafamı kaldırdım ve babama baktım.

MB: Neden kavga çıkardın?
M:arkadaşımı taciz ediyorlardı.. bende kurtardım onu, sonra çocuğu döverek bayılttılar. Hastanedeydik.
MB:Sadece sen yoktun ya okulda, bir daha atlama.
M:ama-
MB: BEN SANA ÖĞRETEMEDİM.
M:N-neyi?
MB: KENDINDEN ÇOK İNSANLARI UMURSAMAYI BIRAKMAYI.

Bir anda arabayı hızla kaldırdı. Git gide hızlanıyorduk. Korkuyordum.

M:baba nolur yavaş sür
MB:Bunu da öğretemedim
M:ne-
MB:YALVARMAK!
M:Baba ölücez yavaşla lütfen
MB:Bakalım başka neleri öğretemedim.

Hızla gitmeye devam ediyordu. Drift atıyordu arada. Kemerime sarılmıştım. Gözlerimi yummuştum. Gözümden yaşlar akıyordu. Ölmek istemiyorum. Bu adam her şeyi yapabilir.

Bir anda durduk. Göz yaşlarımı sildim.

M:burası neresi ?
MB:çık arabadan
M:peki..

Arabadan çıktım ve kapıyı kapattığım anda babam gaza bastı.

M:BABA NAPıYORSUN! BIRAKMA BENİ BURDA!

Arabanın peşine koşuyordum ve bağırıyordum.

Tam yetişmişken ayağıma taş takıldı ve düştüm. Babam da hızlandı.

Hava kararıyordu. Çok soğuktu ve üstümde sadece formam vardı.

Issız bir yer. Tozlu. Su yok, yemek yok. Her yer toz.

Telefon çeker umuduyla telefonu elime aldım, çekmiyordu.

Ne yapacağım? Bilemiyorum. Ağlıyordum. Sadece ağlıyordum.
-
-
-
-
-
-
-

Hava artık karardı. Ağlamaktan gözlerim şişti. Ayağa kalktım ve telefonun çekebileceği bir yer aradım.

-Jisung

Eve gidince Minho'ya yazdım ama görmedi. Aradım, ulaşılamadı.

Minho hep mesajlarıma max 10 dakikada bakar. Saatler oldu. Aramamı hemen açar. Kaç defa aradım, açmadı.

Sokağa fırladım. Etrafta onu arıyordum.

O sırada aklıma kaybolabileceği bir yer geldi.

Eskiden ölen ailemle oturduğumuz ama şimdi sadece tozdan oluşan o yer.

ama hala | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin