''Seni çok mutlu edeceğim minik kuş Ali Gök sözü benden sana''
''Ve unutma ben adım üzerine verdiğim sözlerin hepsini tutarım.'' dedi ve yanağımdan makas aldı. Dur bir dakika hangi hakla bana dokunmaya cüret ediyor bu çocuk.''YA İNDİR ŞU ELİNİ KOLUNU ÇOCUK'' ay yok artık beni bile sinirlendirmeyi başarıyor nasıl başarıyor bilmiyorum ama yapıyor işte.
''Ya ne dedik kızım alla alla'' pis pis sırıtıyor birde
''Sen benim gibi bir kız için neden bir şey yapmak istiyorsun ki hem?'' dedim kaşlarımı normalden fazlasıyla çatıp, o da benim tersime fazlası ile kaşlarını kaldırarak cevap verdi.
''Nasıl bir kızsın ki sen?''
''Ne bileyim, ruhsuz, duygusuz, çirkin, senin gibilerin istemeyeceği bir kız'' çirkin değildim bu arada ve UMARIM ki çirkin olmadığımı söylerdi. Bu Ali denen çocukla sebepsizce konuşurken sıkılmıyordum garip. Hem de fazlasıyla.
''Öncelikle minik kuş çirkin değilsin ve belki de tek istediğim sensindir nereden bileceksin''
''NE?'' öksürük krizine girmiştim.
''Son cümleyi dışımdan söylemiş olamam değil mi ?'' ona aptal aptal bakmaya devam ettiğimde ise
''Off hayır ya dışımdan söylemişim.''''Sen dalga mı geçiyorsun benimle''
''Azıcık olabilir'' Buna biraz bozuldum herhalde sadece biraz.
''Sen seviyor musun beni ya?'' bu soruyu bu kadar açık sormama şaşırmış olmalı ki öksürük krizine giren bu sefer o olmuştu.
''Ne sevmesi kızım ya, daha bugün gördüm seni , hem dediğin gibi senin gibi ruhsuz ve duygusuz birisini nasıl sevebilirim.''
''Ne öğrendim biliyor musun Ali?'' alakasız sorum onu şaşırttı sanırım
''Ne öğrendin Sude?''
''Duygusuzlar da kırılıyormuş'' dediğim gibi onu dinlemeden oradan uzaklaştım ve bahçeye çıktım , hava almaya ihtiyacım vardı.
Gerçekten duygusuzlar da kırılıyormuş ben neden konuştum ki bu çocukla zaten, zibidinin teki işte, özel okuldakilerin hepsi aynı değil mi, ve evet özel okula gidiyorum neden çünkü annem 500 tam puan almama rağmen güzel bir liseye yollamayıp ''Paralı lise hepsinden daha iyidir, bari gözümün önünde olursun da sürtüklük yapmazsın, ben mi dedim 500 al diye.'' demişti.
Bazı anneler çocuğunun 500 alması için neler yapardı kim bilir bir de benim yaşadığıma bak.
Tüm düşüncelerim nöbetçi öğretmenin bana seslenmesiyle bölündü.
''Kızım 2 saattir sana sesleniyorum illa ayağınıza mı gelelim, hepiniz zengin çocuğu değil misiniz işte'' 500 tam puan ile burslu geldim demek isterdim ama ne gerek vardı.
''Pardon hocam geçiyorum hemen.'' sınıfım okulun en köşesinde ki bloktaydı ve o blokta sadece 3 sınıf vardı.
Hızlıca sınıfa girmek için yola düştüm ve binanın kapısından girdiğim an pislik Mert'i karşımda görmeyi beklemiyordum.
''Ooo Elif Hanım buralara mı düştünüz, kim derdi böylesine zeki bir kızın en kötü sınıfların olduğu bloka düşeceğini.''
''Git başımdan Mert. ''
''Eee dün kaldığımız şeyi devam ettirelim mi?''
''Kes sesini hemen.''
''Hadi ama yeni sınıf arkadaşların sınıftan neden atıldığını bilmiyor mu yoksa''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leydi Yaralı
Teen FictionBazılarının en büyük şansı ailesiyken bazılarının en büyük şanssızlığıydı, Elif Sude da bunun bir örneğiydi. Ölüm hiçbir şeye çözüm değildir ama Elif ölümü çözüm olduğu için seçmek istemiyordu o sadece kaçmak istiyordu ama o kadar yorulmuştu ki kaçm...