YÜZLEŞME

27 6 10
                                    





Güneş'in gözlerime açtığı savaşı kaybederek uyandım.
Bugün pazardı ve okul yoktu.
Odada benden önce uyanmış kardeşim Anne'e baktım.
Her zaman benden önce kalkmayı nasıl becerdiğini hâla anlamış değilim.

Yataktan sersemce kalkıp Anne'e doğru yaklaştım.
Lanet matematik problemleri, nasıl bu kadar iyi.
Elimi omzuna koyarak
"Günaydın Ann"dedim.
Yüzünü benden tarafa çevirerek kafasıyla selam verdi.

İkiz olabilirdik ama asla ikiz değildik.
Anne benden daha beyaz saçlara sahipti ve Tanrım benden kat ve kat daha zeki.
Sosyal çevresi benden ibaret ve çocuklarıymış gibi baktığı kitapları var.
En azından hayal dünyası geniş.
Ailem geçen sene Yaz aylarında bizi dövüş kanpına gönderdi.
Orda bile yetenekleri üst safada bir öğrenciydi.
Çok mütevazi bir kardeş nasıl ama.

Banyoda işlerimi hallettikten sonra kahvaltı için aşşağı indim.
Evimiz 3 katlı dublex bir evdi.
Aşşağıya indiğimde annemi koltukta oturmuş, dalgın bir halde gördüm.
Sabah sabah neyin durgunluğuydu bu böyle.

Yanına gip oturdum.
Beni görünce irkilerek bana baktı 'oww anne ağladınmı sen!'
Her zaman neşeyle kısılan gözleri şuan şişmiş ve altları morarmıştı.
Ne olmuştu böyle ve babam neredeydi?.

Anneme neler olduğunu sormak için tam ağzımı açmışken kapıdan gelen sesle başımı o yöne çevirdim.

Kapıdan içeri giren koyu kahve rengi, bronz tenli bir kadın girdi.
Kadının merakla ortalıkta gezinen gözleri annemle benim oturduğum tarafa doğru kaydı.
Annemin kaşları hiddetle çatılırken ayağa kalktkalktı.
Bende peşinden giderek annemin arkasında kadına bakıyordum.

Kadın bir kaç adım atarak bize yaklaştı.
Kapının arkasından birbirlerine benzeyen ama aralarında boy farkı olan iki kız girdi.
Anneme yaklaşıp kulağına

"bunlar kim ?"  Diye sordum.
"kumam ve üvey kızlarım"
gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Babam annemin üstüne evlenmişmiydi?
kadına ve arkasındaki kızlara baktım ikizlermiydi Tanrım .
gözleri bizi bulduğunda yanımıza doğru gelmeye başladı. pişkin bir gülümsemeyle
"Sellam tatlım" dedi.

Bize uzattığı eline baktım.
Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım, bu kadın babamla parası içinmi evlendi, hızla kadının üstüne yürüdüm "sen kimsinde burda dikilmiş bana el uzatıyorsun" kadın şaşkınlıkla yüzüme baktı, kızları çoktan annelerinin yanına gelmişti.

kadına iğrentiyle bakıp "kendin yetmezmiş gibi kızlarınıda getirmişsin" arkadan babamın ayak sesleri geldi.
kadın yüzünde yalandan bir hüzünle babama döndü.
Babam bir onu tehdit eder gibi kalkan parmağıma bide bu fahişeye bakıyordu.
kaşları aniden çatıldı.
Azımı tam açacakken
"Bella odana" sesi sitem doluydu.
bu kadın içinmi bana kızıyordu.
"bab-" sözümü keserek
"Anastasya kızını odana çıkart".

Tanrım! Baba sana neler oluyor ?

Grurumu en dibe kadar zedelendiğini hissedebiliyordum.
Sinir reflexleriyle annemide kolundan bir hışım tutup bell'le kaldığımız odaya doğru çıktık.
Hışımla girdiğim odada ayakta bizi bekliyen şaşkın gözlerle bize bakan Bell'e doğru adım atıp kapıyı hışımla kapattım.

Çarpma sesi o kadar yüksektiki içim titremişti.
Bu odadan ne güzel inmiştim ve şimdi neler oluyordu.
Bella bize bakan sorulu gözlerle bir cevap bekliyordu.
Oww ne demeliydim.
Tam azımı açıcakken
Yerde yankılanan tok sesle başımı o yöne çevirdim.















Oy ve yorum yapmayı unutmayın ^-^


ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin