Güne yüzüme perdemden sızan güneş sızıntısıyla uyanmıştım , her zaman ki gibi enerjim yoktu ve içimde tuhaf bir his vardı . Buna bende anlam veremiyordum .
Hızlıca kısa bir duş aldıktan sonra sonra mutfağa gittim , tezgahta küçük bir not kağıdı vardı. ' Günaydın tatlım kahvaltı tabağın buzdolabında kahve de sıcak doldurabilirsin . işlerim olduğu için geç geliceğim .' notu yazan annemdi .
Annem sempatik bir kadındı , cesur ve güçlüydü . Ne olursa olsun yıkılmazdı belki de sadece bu özelliğini bize göşteriyordu. Babam ise küçükken bizi terk etmişti annemin anlattığı kadarıyla .
Buzdolabıyı açtım ve annemin hazırladığı kahvaltı tabağını çıkardım ve de kahveyi doldurdum. Tepsiye koyup televizyon karşısına geçtim , tam kanalları dolaşırken ablam kumsal aramıştı. Hızlıca açtım
-Defne uyandın mı ?
-Telefonu açtığıma göre abla
-Aman hemen triplenmişiz sabah sabah
- Ne alakası var abla ya
- Tamam tamam bişey demedim , Annemin işleri var geç gelicek onu söylemek için aradım .
- Biliyorum tezgaha not bırakmıştı
- Tamam o zaman kapatıyorum , toplantıya girmem gerek .Size söylemiş miydim ben Defne Kara 22 yaşında genç kız ve genel cerrahım aynı zamanda . Olgun biriyimdir,tamam belki de sadece ben böyle düşünüyorumdur .
Her neyse hızlıca hazırlandımve evden çıktım , tam ayakkabılırımı giyoyordum ki gözüm posta kutusuna takıldı . içinde toz pembe bir zarf vardı ve üzerinde Defne kara yazıyordu. Zarfı elime aldım ama biraz daha burda durursam işimden olucaktım .
Hemen arabama bindim ve hastaneye doğru yola çıktım . Vardığımda saat çoktan 12.30 olmuştu bile. Hastaneye girince hemşire arkadaşım Bengü seslendi hemen .
- selam , geç kaldın sankii
- ah evet biraz oyalandım, gelen giden
var mı
-hayır yok ama ege hoca gelince acil yanıma uğrasın dedi
- tamam . çanta mı odama bırakıp yanına giderim sağolBengü göz kırptı , hızlıca asansöre bindim ve düşünmeye başladım. Şaşkındım Ege hoca beni ilk defa yanına çağırmıştı . Burda bir senedir çalışıyorum ve ilk defa cağırması kulağa komik geldiğinin bende farkındayım . iniceğim kata geldim ve odama gidip çantamı bıraktım sonra Ege hocanın odasının oldugu yere gidp kapıyı tıklattım.
Bir ses geldi Ege Duran'ın sesiydii
-Girrr
-Hocam, buyrun beni çağırmışsınız
-Gel Defne , otur istersen
Hızlıca oturdum ve konuşmaya başlamasını bekledim . Boğazını temizledi ve söze girdi.
- öncelikle bu hastanenin başarılı ve sayılı doktorlarındansın Defne , bunun içinde sana güvenebileceğimi biliyorum. Şimdi asıl meseleye gelirsek bir hastamız var ve bu diğer hastalarımızdan farklı . Nasıl diyeceksin şöyle anlatayım bu hastanın babası bu hastanenin ortaklarından biri ve iki ay önce oğlu bir trafik kazası geçirdi ve yürüyemiyor ve de psikoloji bozuk biraz , anlarsın sen .şaşkındım nasıl olurdu bu anlam veremiyordum .
-Hocam siz şimdi benden onun oğluna özel doktorluk yapmamı istiyorsunuz . Peki burdaki onlarca hastarım ne olucak onlarda benim için çok özeller.
-Anlıyorum seni Defnecim ama inan ki sana güvenmeseydim bunu teklif bile etmezdim .Düşündüm ,düşündüm ve yine düşündüm ve ege hocanın isteğini yapmaya karar verdim .
-Peki hocam .
-sağol Defnecim. sen şimdi işinin başına dönebilirsin. Yarın sabah sana hasta dosyasını ve adresini gönderirim.Başımı salladım ve odadan çıktım . Peki ya şimdi ne yapacaktım, derin bir nefes aldım ve düşumdüğüm tek şey 'bunu yapabilir miydim ' ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Altındaki Çığlıklar
RomanceKendi halinde bulunan genel cerrah ve onun hastasının içindeki çığlıkların karanlıktan aydınlığa çıkmasının sonucunda oluşan delice ve çılgınca aşkk ...