Hayatımda gördüğüm en yetenekli insan

22 4 32
                                    

Hoş geldin yeni bölüme...

Bu sefer uzatmayacağım.
Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.

Oy vermeyi de unutmayın ki sevilip sevilmediğini anlayabileyim.

Medya;
Selena gomez-Calm down
Titanik-Third class dance

O zaman sizi sakince bölüme alayım efendim...
.
.
.

Geç saatte yatmış olmama rağmen sabah oldukça dinç kalkmıştım.Titanik gerçekten bana yaramış olmalıydı.

Önüme koyulan tepsi ile gelen Jimin'e baktım benim için sırada beklemişti.Üçüncü sınıf olan insanların hepsi bu alanda toplanıp yiyordu.İkinci sınıf da bir üstümüzde yiyordu.Ama tabikide birinci sınıfların ayağına getiren birileri vardı.Farklı mevkiidekiler aynı yerde yiyemezler.Ne saçmalık değil mi!

"Al bakalımm! Bugün benden dile ne istersen? Bak bu yönümü kolay bulamazsın he ona göre seç."
Tepsideki çatalı elime aldım ve söyledikleri gülmeme sebebiyet oldu.

"Bu yeterliydi Jimin hyung.Teşekkür ederim."
Saçlarımı karıştırıp o da yemeğini yemeye başladı.

Kahvaltıdan sonra Kim Taehyung ile buluşacaktık ve ordan da asilzadeler ile akşam yemeği yiyecektim.Şimdi ise lokmalarımı oldukça yavaş yiyordum. Tamam itiraf ediyorum.Çok gerginim hemde aşırı derecede gerginim.İlk defa dün bir asilzade ile konuşmuştum ve aynı şekilde bugün de konuşacağım.Ah Tanrım!

Ne kadar ertelemek için yavaş yesem de bitmişti.Jimin'in de boş tepsisini ona görüşürüz diyerek aldım ve güverteye doğru adımlarım yöneldi.
Aslında tam olarak nerede buluşacağımızı söylememiştik.Ama büyük ihtimalle ilk konuştuğumuz yerdeydi.Geminin arka tarafında.

Gözüme çarpan kırmızı saçlar düşüncelerimin beni yanıltmadığını gösterdi.Orada küpeşteye yaslanmış,ellerini önünde birleştirmiş kafası eğik şekilde beni bekliyordu.Dün intihar etmeye kalkan birine göre oldukça masum görünüyordu.Bu görüntü ne kadar beni şımartsada onu daha da bekletmek istemedim ve tam önüne geçtim.Güneşini kapatan bedenimle eğik kafasını kaldırıp irisleri benimle buluştu.

Ben az önce masum demiştim değil mi! Unutun onu,birkaç saniye geçmişti ki gözleri aynı kırmızı saçları gibi ateş saçıyordu.İstemsizce yutkundum.Onu bekletmek kötü fikirdi anlaşılan.

"Hep böyle birilerini mi bekletirsiniz Bay Jeon?" Ağırlığını tek ayağına vermiş, kafasını sağa doğru eğmiş cevabımı bekliyordu.

"Aslında hayır ama dürüst olacağım birinci sınıftan birinin beni beklemesi gururumu okşamadı değil." Sevimli olduğunu düşündüğüm gülümsemem ile onu cevapladım ama o gözlerini devirdi.Ve ettiği kısık küfrü zor olsada duydum.

"AAA sizin gibi bir beyefendinin ağzına küfür hiç yakışmıyor."

"Bana daha çok ne yakışıyor biliyor musunuz?...Neyse geç kaldığınız için size ceza vermeliyim değil mi?Beklerken bunun için oldukça vaktim vardı ve cezanızı düşündüm. Cezanız ise bana geçmişinizi anlatmak bayım."

"Tabikide hiç sorun değil.Buyrun o zaman."Elimle arkamda kalan güverteyi gösterdim.Gülümseyip hafif bir baş onaylamasıyla beraber güvertede yürümeye başladık.

Benden böyle bir şey niye istemişti bilmiyorum belkide dün anlattığım hikayeden etkilenmiş olmalıydı.Boğazımı temizledim.

"15 yaşımdan beri tek başımayım.Ailem öldüğünden beri yani...Ülkede ne kardeşim,ne de yakın akrabam vardı.Ben de kendi imkanlarımla ayrıldım ve Amerika'ya çalışmak için geldim.Rüzgarda sürüklenen kuru yaprak gibiyim yani." İkimizde ilk birbirimize baktık ve kafalarımızı başka yönlere çevirerek güldük.

TİTANİK {taekook}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin