129 8 37
                                    

"You know nothing about me!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"You know nothing about me!.. You've known me only three weeks!"

˳˳.˙⋅.˳˳. ˙⋅.˳˳.˙⋅.˳˳.⋅˙.˳˳

GÖZLERİNİ kısarak etrafa bakındın, iğrenç hissediyordun. Daha az önce kocan ile yatmıştın, sen daha boşalamadan işinizi bitirmişti. Zaten onun zoruylaydı, 'Dayak yemek daha iyidir,' derdin kendine yatmayı kabul etmemek için ama elden ne gelir diyor ve susuyordun.

Yanında uyuyan adama baktın, o kadar uzaklaşmışken seni bir şekilde yeniden yanına almıştı. Yavaşça yataktan kalktın, yerdeki iç çamaşırlarını giydin ve sabahlığına sarılıp ağrıyan bacaklarını ilerletmeye uğraştın.

Odadan çıkıp boş yatak odasına geçtin, duş almaya hâlin yoktu, her ne kadar iğrenç hissediyor olsan bile kendini yatağa attın ve sessizce göz yaşları dökerek uyuya kaldın.

๑₊-〃

"Mafuyu, iyi olduğundan emin misin? Yorgun görünüyorsun. İstersen git, kağıtlarını ben yaparım." başını yavaşça yanındaki Hänji'ye çevirdin, sonra reddedercesine başını salladın.

"İyiyim. Uykusuz kaldım sadece. Sorun değil." ortaya yalandan bir esneme attın, Hänji sana rahatlaman için bir bitki çayı getireceğine dair kelimeler mırıldandı ve ofisten ayrıldı.

Arkana yaslanıp telefonunu eline aldın, üstte bildirim görünce tıkladın ve son günlerde kaçmakta olduğun Yelena'dan bir mesaj gördün.

Duyduğunu biliyorum.

Mesaj ile afallamış şekilde bakıştın. Zihnin hızla çalışıp söyleyecek bir şeyler düşünürken baş parmaklarını klavyenin üstünde oynattın. Şanslıydın ki görüldünü kapatmıştın.

"Neye bakıyorsun sen öyle?" duyduğun ses yerinden zıplamana neden olurken hızla telefonu kapatıp kafanı kaldırdın. Hänji elinde iki kupa ile önünde duruyordu. Tek kaşını kaldırdı.

"Hayırdır? Ne saklıyorsun benden?"

"Bir şey saklamıyorum.. Öyle birden girince gerildim." dedin Hänji'nin gözlerine bakarak.

"İğrenç yalan söylüyorsun. Merak ettim. Neymiş o?" Hänji telefonuna uzanınca hızlıca geri çekildin. Tabii vahşi doğası gereği sana uzandı ve kolunu yakalayıp telefonu kapıverdi.

"Ya! Hänji! Telefonumu ver!"

"Kocanı mı aldatıyorsun acaba? Gerçi umrumda değil. Hak ediyor." gergince Hänji'ye bakarken Hänji bir şeylere bastı.

let me help you - yelena ¦ aotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin