Biana Diamond, küçük ve köhne bir kasabada yaşamını sürdürdürmektedir. Gittiği kilise ayininde dua etmeye başlar fakat o sırada işler bambaşka gelişir ve gözünü hiç tanımadığı bir dünyada açar. İlkel bir zamanda ve gerçekten öte canlı bir dünyaya ge...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıldızlarınızı eksik etmezseniz sevinirim, satır aralarına da yorum atarsanız çok mutlu olurum.
İyi okumalar :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
—
Bu aynaya 50. bakışım olabilirdi. Tek bir şeye bakıyordum. Yara.
Beni küçüklüğümden beri yalnız kılan yara...
Küçükken doktorları bile bu yara ile şaşırtmıştım; çünkü onlar bile böyle bir şeyin neden meydana geldiklerini bilmiyorlardı. Beş yaşında, elmacık kemiğimin üstünde oluşmuştu. Ailem beni birden fazla doktora göstermişti lakin hepsinden 'Böyle bir şeyi tıpta ilk defa görüyoruz. Bu yaraya maalesef ki bir şey yapamayız. Size tek söyleyeceğim şey, bu yaranın kalıcı olduğu.' cevabını almıştık.
Doğal olarak artık bizde pes etmiştik.
Yüzümdeki çiller yaramı kapatmaya ant içmiş gibi en çok orada çıkıyorlardı fakat başarısızdı. İnsanlar bir şekilde yarayı görüp dışlıyorlardı beni.
"Biana'dan dünyaya, dünyadan Biana'ya odanıza gelebilir miyim küçük hanım?" diye Alex'in kapalı kapının arkasından bana seslendiğini işittim. Acaba kaç saattir odamın içinde aynaya bakıyordumm?????
Yüzüme sahte bir tebessüm takınıp "Gel abi." dedim.
Yavaşça odanın kapısını açıp içeri girdi ve kapıyı tekrardan kapatarak yanıma adımlamaya başladı.
"Jadira saat bir de gelecekti unutma." dedi.
"Hatırlattığın için teşekkür ederim abi." dedim düşük mood'la.
Sıkıntılı bir nefes verip, bakışlarını cama doğru çevirdi. Anlamıştı yüzüme sahte bir tebessüm takındığımı.
