10.BÖLÜM

170 31 0
                                    

Başım offf çok ağrıyor. Başım çatlayacak derece ağrıyor. Ne oldu dün gece ya? Neredeyim ben? Etrafıma bakındım. Çok güzel rahat bir yatağın içindeyim. Üzerime baktım elbisem üzerimdeydi Allah'tan. Yağmur nerde? Hemen ayağa kalktım. Kalkmamla tekrar yatağa düşmem bir oldu. Dün gece olanları hatırlamaya çalışıyorum. Aklıma farklı farklı bir çok kare geliyor ama. Kendimi toparlamaya çalışırken içeri biri girdi. Yok artık. Hayır, nasıl ya? Olamaz... Iceriye giren..bir süre korkuyla baktıktan sonra kendime geldim ve söze girmeye karar verdim;

"Mete..."

"Eylül nasılsın iyi misin?"

"B-ben buraya nasıl geldim?"

"Beraber geldik. " Elinde ki tepsiyi kucağıma koydu ve yanıma oturdu;

" Hadi önce şu kahveyi iç biraz kendine gelince konuşuruz. Olur mu?" Sanki bir şeylerin cevabını ararmış gibi.

"Mete burası senin odan mı?

" Eylül hadi sen birseyler ye şu kahveyi de iç konuşuruz. Merak etme korkulacak birsey yok. " Sözünü bitirdikten sonra dışarıya çıktı. Bir süre kendime gelemedim. Mete ne demeye çalıştı? Allah'ım neler oluyor ya? Kahveyi elime aldım. Rengi neredeyse siyah tadına baktım. Kusmamak için kendimi zor tuttum. Bu nasıl kahve ya? Tadı iğrenç çok koyu hiç şeker atmamış. Kahveyi zorla bitirdim. Birseyler yiyecek durumda değilim. Tepsiyi kenara koyduktan sonra odadan çıkmaya karar verdim. Kapıdan dışarı çıktım. Güzel bir ev koridor boyunca yürüdüm. Sonunda salonu buldum. Nerde bu Mete? Nereye kayboldu hemen? Bir süre etrafıma bakındıktan sonra Mete'nin sesiyle kendime geldim. Bir odadan çıkmış bana doğru geliyor. Mete yanıma geldi;

"Daha iyi misin?"

"Evet ama ben dün gece neler olduğunu hatırlamıyorum. "

"Normal bir durum bende ilk zamanlarda böyle olmuştum. "

"Hımm peki dün gece ne oldu? Ben buraya nasıl geldim?Yağmur nerede? "

"Bak öncelikle şunu söyleyeyim endişelenecek bir şey yok." Ben bir anda kendimi kaybederek;

"Nasıl endişelenecek bir şey yok ya? Ben nasıl geldim buraya? "

"Ben getirdim"dedi. Sesini yükselterek.

"Niye?"

"Bak çok sarhoştun seni öyle bıraksaydım daha mı iyiydi? "

" Peki Yağmur nerede? "

"Bilmiyorum biraz önce çıktı. "

"Eylül yeter bana öyle sapık biriymisim gibi bakma "

" Mete benim senin yatak odanda ne işim var?"

"Eylül bir odaya Yağmur'u bir odaya seni yatırdım. Off bu konuşma burda bitsin. Bana sapıkmışım gibi bakıyorsun. Eğer böyle bakmaya devam edeceksen lütfen git. " Hemen kendimi toparladım. Ayağa kalktım çantamı alıp çıktım. Ben nasıl bakcam bir daha Mete'nin yüzüne? Kendimi çok kötü hissediyorum. Otobüse bindim. Yurt'un yanında ki durakta indim. Yurda girdiğimde bir kaç kişi iyi misin? Diye sordu. Kendimi çok kötü hissediyorum. Midem ağrıyor. Odaya girdim. Yağmur elinde birkaç kağıt onları inceliyor. Yağmur'un yanına oturdum. Bana doğru döndü;

" Eylül ne zaman geldin sen?"

"Yağmur giderken niye beni çağırmadın? Ayrıca bizim Mete'nin evinde ne işimiz vardı? " Bunu söylerken biraz bağırmış olabilirim.

" Kızım sakin ol yurttan çağırdılar. Bir kaç belge varmış. Sen uyuyunca uyandırmayım dedim. Ayrıca dün gece biz çok içmişiz. Mete'de bizi evine getirmiş. Yazık çocuk bizim yüzümüzden odasından oldu. Kendisi de salonda yatmak zorunda kaldı. Ben uyandığımda salonu topluyordu. Sen niye bu kadar sinirlisin? " Ben yıkıldım. Nasıl ya? Şimdi ben Mete'yi boşu boşuna mı suçladım? Olamaz ya çocuk bize yardım etmiş. Ben çocuğa nasıl davrandım. Hemen özür dilemem lazım.

" Off Yağmur ya ben olayı çok yanlış anlamışım. Hadi kalk kafeye gidelim. "

"Deli misin kızım? Bugün pazar iş yok ki. "

" Eee ne yapacağız o zaman? "

" Evine gidelim "

" Öyle mi diyorsun? "

"Hadi"

Yağmur kolumdan çekiştirdi. Beraber yurttan çıkıyorduk ki Yağmur durdu;

" Eylül ben ne yapıyorum ya? Benim şu belgelere bakıp imzalamam lazım. Sen git ben şunları hallettikten sonra gelirim "

" Ne belgesi ya?"

"Yurtta kaldığımıza dair. Yok yurdun ihtiyaçları falan. Neyse ben bunları hallederim. Sen git"dedi. Otobüs durağına gittim. 10 dakika sonra otobüs geldi. Otobüse bindim. Yarım saatlik bir yolculuktan sonra Mete'nin evinin yakınında ki otobüs durağında indim. Biraz yürüdüm. Evet şimdi Mete'nin evinin önündeyim. Zile bastım ve beklemeye başladım. Birkaç kez daha zile bastım. Ama kapıyı açan kimse yok. Ama Mete'nin arabası burda.  Nereye gitmiş olabilir ki? Evin arkasına doğru yürüdüm. Arkada çok güzel bir bahçe var. Evet Mete orda oturuyor. Biraz daha bakındım. Yanında bir kız var ama arkası dönük. Kim bu ya? Biraz bekledim bayagi yakın gibi konuşuyorlar. Sonra kız ayağa kalktı. Tam evin arka kapısından girerken Mete'ye bir şey söylemek için durdu. Aaaa nasıl ya? Olamaz bunun ne işi var burda? B-bu kız...

BİR UMUTTU HERŞEY#Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin