4

4 1 0
                                    

🎶
It's gonna be okay. Everyone needs a bad day. Remember you told me "You're not alone, just pick up the phone. And call me whenever you're feeling lonely"
🎶

Ruby karnı yarılana kadar güldüğü için yerde sürünüyordu ve bende simulasyonda denk geldiğin bir konser sayesinde öğrendiğim şarkıyı söyleyerek gerekli olabilecek birkaç eşyayı büyük kol çantama koyuyordum.

Ruby: Aaayh karnım ağrıyor. Kaç kişi göreve gitti bir tek sen bu kadar neşelisin.

Sara: Çıkıyorum buradan daha ne olsun .

Ruby: Dışarıyı çok tanımıyoruz ve sen hiç korkmuyor musun yani ?

Sara: Korkuyorum tabiki ama burada kalmak da pek bir şey ifade etmiyor bana . Hem korkunun ecele faydası yoktur Ruby.

Ruby göz devirerek yatağa bağdaş kurarak oturdu.

Ruby: Hep yüzüme vur zaten sende .

Sara: Tamam tamam kızma.
Benim işim bitti hadi çıkalım.

Iki saat sonra yola çıkacaktık ve Ruby ile ben lobiye inmiştik. Kahvelerimizi içerken Ruby herkesi yorumlama işine devam ediyordu.

Ruby: Bak mesela şu kırmızı saçlı kız da çok umursamaz ve sakin görünüyor ama eminim ki biraz üstüne gitsek hemen saldırır.

Sara: Hmm anladım.

Ruby: Sen beni dinliyor musun?

Sara: Hmm.

Ruby: Sara!

Yerimden sıçradım. Eyvah yakalandım.

Sara: Efendim Ruby ?

Ruby: Ne düşünüyorsun?

Sara: Hiçbir şey.  Sadece dalmışım.

Ruby: Tamam bakalım.

Asansörün kapısı açıldı ve içinden Victor ile Zeth çıkıp topluluğa doğru ilerlediler.

Ruby: Aaaa bizim başkan ortaya çıktı. Neyse ben gidiyorum beni görmesin yoksa son anda beni de gönderir.

Ruby ile vedalaşıp bende onlara doğru ilerledim .

Zeth: Herkes burada olduğuna göre son bir bilgilendirme yapıp sizi salacağım.

Salacağım...

Zeth: Görev yerlerinize ulaştığınızda her gruba kendi görevi zaten anlatılacak.  Ev ve eşyalarınız hazır. Size verilecek kartlarda fazlası ile yeterli para bulunuyor . Yolda telefonlarınızı dağıtılacak. Önemli olan tek şey kimsenin sizi bilmemesi ve görevleriniz de en küçük bir kusurun ortaya çıkmamasıdır. Bir sıkıntı çıkarsa ekipler sizi bulur ve gerekli olan şey ne ise onu yapar . Dikkatli olun çünkü biz dikkatli olmak zorunda olarak doğduk .

Bu iç rahatlatıcı (!) konuşmadan sonra herkes kafasını salladı ve gruplar kendi arabasına yerleşip yola koyuldu .

.....

🎶
It ain't my fault you keep turnin' me on
It ain't my fault you got, got me so gone
It ain't my fault I'm not leavin' alone
It ain't my fault you keep turnin' me on
I can't talk right now
I'm lookin' and I like what I'm seein'
Got me feelin' kinda shocked right now
Couldn't stop right now
Even if I wanted, gotta get it, get it, get it, when it's hot right now
Oh my god, what is this?
🎶

George: Yeter lan kapatın artık şunuuuu !

Kate: Kapatın artık şunun çenesini !

Arabaya girer girmez adının Kate olduğunu öğrendiğim kız bir şarkı bulmuş ve son sese açmıştı. George ile yaklaşık 20 dakikadır didişerek şarkı söylüyordu ve bu durum şoförün hiçte umurunda gibi görünmüyordu.
Ben ve daha hiç bir şekilde konuşmayan ve adını bilmediğim erkek de ya dışarıya bakıyor ya da ikisinin kavgasını izliyorduk .
Yol bu şekilde keyifle geçtikten sonra araba yavaşlayıp durdu . Arabadan inince diğer grupların da burada olduğunu gördüm.
Herkese kart , anahtar ve içinde ne olduğunu bilmediğim büyük bir çanta veriliyordu.
Dağıtım işi bitince herkese yemek verildi ve rastgele bir yerlere oturarak yemeğimizi yedik. Sonrasında verilen ilaçları da içip kabını çantama attım.
Nefes almam düzelmişti ama sonra bir anda herkes bağırarak yere yıkılmaya başladı.  Ben daha ne olduğunu anlayamadan göğsümü ve ciğerlerimi yakan acı ile bende çığlık atarak yere yığıldım ve gözlerim istem dışı bir şekilde yavaşça kapanmaya başladı.
Kendimi karanlığın kollarına bırakırken sadece bir kaç kişinin adım seslerini ve yerde yatanların yavaş nefes ile kan akışının sesini duyuyordum ve sonunda onlar da susup yerini zifiri karanlık ile sessizliğe bıraktı.

......

:)]

BLOOD CONTROLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin