....Tanıtım....

283 19 7
                                    

Not::::: Arkadaşlar bu tanıtımı okumadan lütfen diğer bölümleri okumayınız. Çünkü bu tanıtımı okumzsanız hikayede anlamayacağınız yerler olacağını düşünüyorum. İYİ OKUMALAR

Ben Şafak. Soyadım ise yok! Neden olmadığını sorarsanız..... Ben 17 yaşındayım ve tam 17 yıldır bu yetimhandeyim. Yetimhane müdrümüzün anlattıklarına bakılırsa ben daha bir kaç aylıkken - daha doğrusu öyle tahmin ediliyorum- Şafak vaktinde yetimhane kapısına bırakılmışım. Bu yüzden eski yetimhane müdürümüz - Allah rahmet eylesin- bana bu ismi koymuş....Şafak vaktinde bırakıldığım için.... Ben ismimi çok seviyorum. Hem anlamını, hemde bana kattığı anlam için.

Ben ne çok uzun ne de çok kısayım. Kahverengi belime kadar uzanan dalgalı saçlarım, çikolata renginde - kahverengi :D- gözlerim var. Hep neşeli, güler yüzlü ve hareketliyimdir. en sevmediğim şey yalnız olmak ve birilerine muhtaç olmaktır. Fıstığa alerjim var ve yalan söylemeyi hiç beceremem. Beni yakından tanıyan herkes yalan söylediğimde tırnaklarımın üzerini kazımaya çabaladığımda - yalnızca çabalarım. çünkü başarılı olamam- yalan söylediğimi anlarlar. En belirgin özelliğimdir. :D İnsanlarla çok çabuk kaynaşırım ve onlarla iletişim kurmaktan kaçınmam. Pek güzel bir kız değilimdir.Yine de bir çok çıkma teklifi almışlığım var. Ama hiç sevgilim olmadı. Çünkü aşık olacağım adamı bekliyorum. Kendimi yalnızca ona saklıyorum.

Yetimhanede 9 yaşımdan beri tanıdığım, ailem dediğim kişilerden biri olan Başak.... Benim en yakın dostum. Ne olursa olsun yanımda olan sarı yellozum....

Anladığınız üzere sarışın, upuzun saçları olan çoook güzel bir kız. Her erkeğin bakıp tekrar bakmak isteyeceği bir kız. Ama her güzelin bir kusuru vardır ki o da kimseyle anlaşamamasıdır. Daha önce sevgilisi olmuş ancak en uzun ilişkisi 3 gün sürmüştü. Dediğim gibi hiç kimseyle anlaşamaz. Onunda kahverengi gözleri vardır. -Her sarışın mavi gözlü olmalı kuralını yıktığı kesin-

Onunla yetimhanenin yemekhanesinde yalnız başına otururken tanışmış ve ilk önce kavga etmiş, ancak ondan sonra beraber çalıştığımız bir yardım kurumunda onun gerçek yüzü ile karşılaşmıştım. O günden bu güne kavga ve gürültüyle tam 8 yıl geçirmiş ve kardeşim gibi olmayı hak kazanmıştı. Kavgalarımız ne kadar saçma ve komik olsa da tam 3 dakikaya barışmış olur ve tam 7 yıldır yaptığımızı yapıp kavga sonrası Doruk'u sinir etme yarışını yaparız.

Doruk.......... Benim Başak kadar değer verdiğim diğer bir kardeşim, abim gibi olan kişi. Onunla, Başak ile tanıştıktan bir yıl sonra tanışmış ve heyecanlı ve maceralı tam 7 yıl geçirmiştik. Onunla tanışmamız ise tamamıyla bir tesadüf eseriydi. Başakla yine bir gün kavga etmiş, birbirimize bağırırken ben elime aldığım bir bardak suyu tam Başak'a fırlatıcaktım ki onun ani refleksi ile su Doruk'un suratına gelmişti. Sonra ben Başak'la kavgayı bırakıp Doruk'la kavgaya başlamış ve disiplinlik olup ceza almıştık. Bu olaylar olurken Başak sadece bizi kahkahalarla izlemiş ve bizimle dalga geçmişti. Cezadan sonra Dorukla barışmış ve en yakın dostumuz olmuştu.

Doruk; uzun boylu, kestane rengi saçlı, gerçekten yakışıklı bir çocuk. Ne olursa olsun her zaman desteğini eksik etmemiş ve yanımızda olmaktan çekinmemişti. Kızların ona hasta olduğu da aşikardı. Hafta da en az iki kez çıkma teklifi alır, ancak hepsini reddederdi. Ona ne kadar bir sevgili yapmasını ve bizden biraz olsun uzaklaşmasını, kafasını dağıtmasını istesekte bize cevabı hep -Özel birini bekliyorum- olurdu. Bu "özel" kişi kim hiç öğrenemedik. Tam 3 yıldır bu özel kişinin kim olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz......ama ne çare. Doruk bey bize bir özellik bile söylemedi. En sonun da pes etmiş ve yaklaşık iki aydır bu olayını kurcalamamıştık.

İşte bizim hikayemiz bu........ Ama sadece hikaye. Çok yakında bu HİKAYE bir MASAL' a dönüşecek........

Zıtlar Birbirini Çeker Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin