Tarifi İmkansız Özlem!

140 12 31
                                    

Multimedya Şafak ;) Keyifli okumalar..........

Şu an içimde tam bir duygu fırtınası iz sürmekte. Heyecan, kuşku, mutluluk, korku, endişe ve sitres vücudumda kollarını sallaya sallaya geziniyordu. Ruhum bu duyguları ne kadar zabt etmek istesede 6 ya 1 yenilmiş durumda.

Böğürtlen kız!........ Bu kelimeler normalde dalga geçilmek için kullanılmıştı ancak bende aşşağılanma hissi yerine kalbimin deli gibi atmasına, heyecanlanmama neden olmuştu. Onun yanında ne kadar gergin ve sitresli hissetsem de ona güvenmek istiyordum.

Ona güvenmek istiyordum ancak hala içimi yiyip kavuran bir kuşgu ve şüphe geziyordu. Ayakta öylece durmuş, kapı yarı açık bir şekilde önünde dikiliyordum. Böğürtlen kız cümlesinden sonra öylece kala kalmıştım. Ona çok şey söylemek istiyordum. Ancak sadece tek bir şey söyleyebildim.

Merdivenlerden tam çıkarken onu durdurdum ve " Sana güvenebilirmiyim ?" Dedim deli gibi atan kalbimi bir an olsun durdurarak.

" Hayır!." Dedi kesin bir tavırla. Sonra sinsi gülüşüyle devam etti. "Ama başka çaren yok gibi görünüyor! " dedi ve merdivenlerden çıkıp, gitmem için kapıyı gösterdi. Bu söylediğini düşününce haklı olduğunu fark ettim. Ona güvenemezdim. Ne kadar iç sesim ona güvenmemi söylese de ona güvenemezdim. Ama bu şartlarda başka çarem yok! Ona güvenmem gerek. Bu durumdan kimseye bir şey olmadan kurtulmam gerek.

Dışarı çıkıp, kapıyı arkamdan kapattım. Şu an herşeyi düşünmeyi bırakıp eve nasıl gideceğimi düşünmeye başladım. Pijamalarla eve gideceğim!!! Hemde toplu taşıt ile! Bugün güzel rezil olucam :/

Yanımda para yok ama taksi çevirsem eve gidince parasını versem olur mu? Ama sorun şu ki bende ki para yeter mi? Yetmezse nasıl onlardan para isterim? Artık kaderime neyse o!

Hemen yüzümdeki gülümseme ile bir taksi durdurdum. Arka koltuğa geçip evimin adresini verdim. 10 dakikaya eve varmıştım. Taksiciye ne kadar tuttuğunu öğrenip hemen eve koştum. Çok tutmamıştı ancak parama bakılırsa bunu karşılayamam. Ne yapıcam derken pijamamın cebinde 50 lira buldum. Hemen bunu taksiciye verip eve girdim.

Bu para benim cebime nasıl girdi veya daha önemlisi kimin? Kesinlikle ne olduysa Barış'ın evinde oldu. Çünkü paramın hesabını yaparım ve pijamamdan esrarengiz bir şekilde 50 lira çıkması imkansız! Barış!...... seni şu an öldürmek istiyorum. Ben ne dilenci ne de sana muhtacım!!!
Tamam...... belki şu yer değiştirilme konusunda ona ihtiyacım olabilir. Ancak kesinlikle onun parasına ihtiyacım yok!!!

Ama başka bir yönden bakarsak beni düşünmüştü. :/ Kafa karıştırmaya devam ediyorsunuz Barış bey. Yine de bunun hesabını vericeksiniz. >:)

Eve girdiğim de onlarla yüzleşemeyecek kadar güçsüz olduğumdan hemen odama gitmek istedim. Ancak merdivenlerden inen Ahmet bey beni durdurdu ve sinsi bir yüz ifadesi ile bakmaya başladı.

"Bu saatte nerden Şafakcım?" Dedi beni bile iğrendiren ses tonuyla.

"B-ben hava almak için ç-çıkmıştım." Dedim başım önümde eğik bir şekilde.

"Hmm....... Tamam ama çok fazla yalnız dışarı çıkmanı istemem doğrusu. Malum...... Peşinde bir kamyon adam var. Biricik kızıma! Bir şey olsun istemem" Dedi ve yanağımdan makas alarak yanımdan geçip gitti. Onlara bakınca artık minnet duymuyorum. Onlara bakınca artık sadece miğdem bulanıyor! Hemen odama koştum ve içeri girip kapıyı kapattım. Üzerine de kilit vurup odamda ki yatağa kendimi zıplayarak attım. Bir saniye olsun bu acımasız hayata el sallamak istiyorum. Sadece bir saniye anneme sarılı olmayı diliyorum. Onun o güzel kokusunu içime çekmek istiyorum. Acaba nasıl kokuyordur? Beni bırakırken ağlamışmıdır? Annecim..... Beni bırakıp gitsende senin bir göz yaşına kıyamam ben. Umarım ağlamamışsındır. Sensiz bu hayat çok zor anne. Elimden tutup beni yerden kaldıracak kimse yok annecim...... Kimseye güvenemiyorum, kimseye yanaşamıyorum. Meğer dünya ne kötüymüş anne!! Yetim ve kimsesiz bir kızı ölümün ve kimsesizliğin kucağına atabiliyorlar....!!!!!

Zıtlar Birbirini Çeker Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin