Northern Lights • Taekook

2

İlham gelsin nolur 777 aldım kabul ettim 👍🏻

Yazım hatası varsa çok üzgünümmm
Uyarırsanız sevinirimm🩷
Her neyse

Haydi Bismillah 🙈

Müzik dinleyerek yürürken durağa geldiğimi fark edememiştim. Jimin' in orada beni beklediğini gördüğümde, hızlıca yanına ilerledim.

Çalan şarkıyı kapatıp saate baktım ilk ders bitmek üzereydi. Okul saat 08:00 da başlıyor ve şu an saat 08:42 'ydi. Üç dakika sonra ders bitiyor, hm ne güzel bari kimya dersinin ilkinden kaytardım, zaten sevmiyorum o kadını uyuz hemde fazlasıyla. Genelde okulda kimse onu sevmezdi çünkü çok disiplinli ve sinirli bir hocaydı.

Uzaklara dalan Jimin'in kolunu dürtüklediğim de bana döndü. Anlaşılması zor olmayan sinirli bir ifade takınmıştı yüzüne. Evet sinirli olmasının nedeni benim. Ama kusura bakmasın güzel uykumu bozarak asıl sinirlenen kişi bendim. Her neyse.

Tam birşeyler söyleyecektim ki gelen otobüsle bakışlarımızı o yöne çevirdik. Ardından okula gitmek için otobüse bindik. Otobüs boyunca boş şeylerden konuşmuştuk.

Okul bahçesine girdiğimizde bir kaç kişinin bakışları üzerimizdeydi. Okula geç kaldığımız dan dolayı olmalıydı.

İkinci ders zili çalmıştı Jimin ile birlikte sınıfa çıkıyorduk , bana otobüste yaptığı yetmiyormuş gibi gün içinde sabah bile olsa neler yaptığını anlatıyordu. "Bir baktım ki gevreğim bitmiş. Çok üzüldüm biliyorsun bir kase de olsa yemeden kendime gelemiyorum bu yüzden markete gidecektim ama annem  sağolsun SENİN YÜZÜNDEN okula geç kaldığım için kapı dışarı etti beni" evet Jimin işte onu asla susturamayacağım için sessizce dinlemeye devam ettim. "Tae karnım çok aç ilk teneffüs hemen kantine inmeliyiz tamam mı??" başımı sallayarak onayladım onu. Daha sonra sınıfa girdik, yerimize geçtik ardından hoca girdi ve ikinci ders başladı.

Hocanın gözleri sınıfa girdiği gibi bizim
Üstümüzde durdu. "Siz ikiniz, Taehyung ve Jimin neden ilk ders yoktunuz?" Ya nasıl aklına geliyoruz ki pff  "Şey hocam uyuya kalmışım ondan geç kaldım" sonra Jimin'e döndü bakışları "Peki sen Jimin" kısa bir nefes verdi, "Bende aynı şekilde hocam" kimyacı derin bir nefes verdi "Bir daha olmasın" kafamızı sallayarak oturduk.

Bu kadının dersini hiç çekemiyorum. O kadar yavaş anlatıyor ki uyumama ramak kaldı artık.

Neyse ki beş dakika kalmıştı dersin bitmesine. "Arkadaşlar dinleyin burayı, bugün sınıfımıza yeni bir öğrenci geliyor, gecikebilirmiş bilginiz olsun." Bir dakika sanırım bu Jimin'in anlattığı çocuk. Nasıl ya bizim sınıfa mı geliyor şimdi, offf. Her neyse pek de umrumda değil zaten.

Beş dakika sonunda zil çalmıştı, Jimin yanımda çektiği eziyet bitmişcesine bir nefes verdi. "Tae hadi çabuk inelim sıra beklemek istemiyorum, o kadar açım ki şuracıkta bayılacağım" başımla onayladım "Bende istemiyorum hadi inelim" o sırada bağcığımın açıldığını fark ettim tam bağlamak için eğilecekken Bogum durdurdu  beni ve eğilerek bağcığıma yöneldi.

Alttan sırıtarak baktı bana içimden savurdum birkaç küfür. Hemen geri çekildim. "Sana daha kaç defa diyeceğim Bogum bana yaklaşma! bak devam edersen bu saçmalığa ilerde olacaklardan ben sorumlu değilim anlıyor musun?" cidden yeter  "Anlamıyorsun Tae seviyorum seni her zaman etrafında olacağım. Seni görmeden dayanamıyorum." Ne tae mi dedi o bana?! "Birincisi bir daha bana tae deme yoksa sikerim seni, ikincisi banane umrumda olduğunu mu sanıyorsun?"

Sözlerimden sonra dudağın kenarının kıvrıldığını gördüm "Birincisinin cezası çok cazip geldi bana aslında" derince bir nefes çektim içime. Hemen burdan gitmeliyiz yoksa elimden bir kaza çıkacak. Jiminin kolunu çekiştirip hızla sınıftan çıkıp merdivene yöneldim.