Bugün son günüm. Neden mi? Sanırım zamanı gelmişti. Ailemin istediği şeyi yapacaktım.Ölmek...
Yanımda gerekli malzemelerde evden kaçarak uzaklaştım. Ailem fark etmemeliydi.
Önce Lisa ve Jisoo'nun mezarına uğradım. Etraftan bulduğum birkaç karanfil ile mezarlarını donattım.
Lisa ile konuştum. Dertlerimi anlattım. Onlardan sonra olan şeyleri anlattım.
Gönül isterdiki daha fazla vakit geçirelim. Ancak malum, zaman kısıtlıydı.
Yavaşça oturduğum yerden kalktım. Lisa'nın mezarının önünde durdum. Elimde tuttuğum siyah bez poşetten küçük bir tabanca çıkardım.
Son kez Lisa ve Jisoo'nun mezarına baktım.
Yaşamayı hak etmiyordum. Hiçbir zamanda hak etmemiştim.
Kafamdan onların idam edildikleri gün, o ilk görüşte aşık olduğum çocuğu geçirdim.
Son kez nefes aldım ve tabancayı başıma doğrulttum. Nefesimi tuttum.
Son saniyelerimi yaşıyordum bu çok acıydı ancak daha acı olan şey bunun farkında olmamdı.
Ve tetiği çektim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraliyet Aşkı * LiSoo
FanfictionDüşman krallığın prensesi olan Jisoo'ya aşık olan prenses Lisa, kalbini mi dinleyecekti yoksa beynini mi?