Ayrılık...

40 2 0
                                    

      ✧˚ ༘ ⋆。˚
     ୭ 🧷 ✧ ˚. ᵎᵎ 🎀🪞🕊️🤍✨

"Seungmin gel buraya!!!" diye bağırdı Felix. Seungmin okulun koridorunda gülerek koşuyordu. "SENİ ELİME GEÇİRİRSEM ÖLDÜRECEĞİMM!!!" diye bağırdı Felix. Seungmin kahkaha attı ve " Nah yakalarsın bilader!" dedi. Elinde Felixin kapatıcısıyla koşuyordu. "ÇİLLERİNİ KAPATMAKTAN NE ZAMAN VAZGEÇİCKSİN?" diye bağırdı Seungmin koşarak. Felix  kızgın bir şekilde " Sen benim çillerimi ne zaman salıcaksın?" dedi. Seungmin Felixin bu söylediğini umursamayarak önüne bakmadan koştu . Bang Chan elinde kitaplarla merdivenlerden iniyordu. Seungmin  bir üst sınıfında olan  Chana çarptı ve yere düştü. Chan elini uzattı. " Sen iyimisin?" dedi. Felix gülmemek için kendisini zorla tutuyordu. Seungminin Bang Chana aşık olduğunu biliyordu. Ama bunu ona söylemeye cesareti yoktu. Onlara yaklaştı ve " Naber büyükbaba?" dedi. Bang Chan hafifce gülümsedi ve " Ah Civciv iyiyim sen nasılsın?" dedi. Felix iyiyim anlamında başını salladı. Sonra Seungminin elindeki kapatıcıyı aldı. Ona dil çıkardı ve kalkmasına yardım etti.Seungmin dudaklarını büzdü. Felix Seungminin bu tepkisine güldü.Birden müdür yardımcısı geldi ve " Lee Felix ve Kim Seungmin! Hemen müdürün odasına"
dedi. Felix gözlerini devirdi. " İşte yine başlıyoruz senin yüzünden!" dedi. Seungmin " Ahh ben ne yaptım ki?" dedi. İkiside alt kata indi. Müdürün yanına gittiler. Kapını açınca önündeki manzarayı gören Felixin kalbi sıkıştı. Annesi ve babası oturmuş müdürle konuşuyordu. Felixin annesi Felixi görünce kolundan tutup kendine çekti. " Müdür bey benim çocuğumun bu çocukla takılmasını istemiyorum! Terbiyesi için uygun değil! Koridorda koşmak ne demek?!" dedi. Felix üzgün bir şekilde sesini çıkarmadan Seungminin yüzüne baktı. Seungminin gözleri doldu. Yinede ağlamamak için çabalıyordu. Felixin babası olumlu anlamda kafasını salladı. Müdür Seungminin yüzüne baktı ve " Neden koridorda koşturuyordun?" dedi. Felix Seungmini korumak için " Hepsi benim yüzümden!" dedi. Babası elini masaya vurdu ve " Felix sen kes !" dedi. Felix korku ve şaşkınlık içerisinde Seungminin yüzüne baktı. " Hepsi benim suçum." dedi Seungmin. Felix ağlamamak için kendisini zorla tutuyordu. " Hayır hayır ben okula kapatıcı getirdim! Makyaja izin yokken! Onu almıştı! Benim iyiliğim için!" Felixin annesi Felixin yüzüne baktı ve " Sen ne saçmalıyorsun Felix!" dedi. Seungminin gözünden bir damla yaş düştü yere. Felixin babası ayağa kalktı ve " Bu kadar şımarıklık yeter Felix! Bu çocuk sana kötü örnek! Dersleri bile kötü! Seoul şehrine geldiğimizden beri senin notlarında iyice düştü! Sana kaç kez o çocuktan uzak dur diyeceğim?" dedi. Felix başını olumsuz anlamda salladı ve " O benim tek arkadaşım! Hiçbir zaman arkadaşım olmadı! Beni dinlemiyorsunuz ama o beni dinliyor!"dedi. Babası bağırmak isterken Felix konuştu " ANNEM ÖLÜRKEN SEN DEĞİL O VARDI YANIMDA!" . Felixin annesi elini ağzına götürdü vepişmançılıkla olayları izledi. " Bu kargaşa için özür dilerim bayım . Lütfen Felixin belgelerini vere bilirmisiniz? Zaten okulun bitmesine az kaldı. Çocuğumu okuldan alıyorum" dedi. Felixin gözleri doldu. Annesinin bileğini tutmuş elini bıraktı. Başını aşağı eğer Seungminin yanına koştu ve ona sarıldı. " Özür dilerim! Özür dilerim! Özür dilerim! Çok özür dilerim!" dedi. Seungmin başını kaldırdı. Felixin çillerinin üzerine minik bir öpücük bıraktı. " Merak etme herşey iyi olucak" dedi. Felix deli gibi ağlıyordu. Annesi Felixin bileğinden tutuk çekiştirerek odadan çıkarırken Felix göz yaşlarını tutmaya çalışmıyordu bile. Okuldan çıktılar. Felix ve annesi arabanın arka koltuğuna oturdular. Felix okula bakmaya başladı. Babasının gelmesini beklerken 1 yılını geçirdiği bu okula bakmaya devam etti. Felix babasını beklerken hadi bende size hikayeni baştan anlatayım kelebeklerim...

***

Felix Avustralya'da doğulmuştu. Küçükken annesi ve babasıyla mutlu bir hayat yaşıyordu. Herşey çok iyi gidiyordu.Ailesi tek kelimeyle mükemmeldi. Seungminle ana okulunda tanışmıştı. Seungmin ondan 1 yaş büyüktü ama ana okuluna geç gittiği için birlikte ola biliyorlardı. Birlikte çok eğleniyorlardı. Seungminin annesi ve babası yoktu. Yetimhanede büyümüştü. Seungmin yetimhaneden kaçıp her gün deniz kenarında Felixle buluşup oyunlar oynardı. Felix gitar çalmayı çok severdi. Birlikte şarkı söylerlerdi hep. Mini konser verirlerdi. Felixin anne ve babası onların en büyük fanlarıydı. Hep onları dinliyorlardı. Felixin anneside Seungmini çok severdi. Sıcak yaz gecelerinde 4 tane dondurma alıp akşam eve geliyorlardı. Hep birlikte ailecek dondurma yiyorlardı. Yada denizin kenarına gidip eğleniyorlardı. Bir gün Felixin babası bir iş buldu. Eve geldi ve artık bir sürü para kazana bileceğini söyleyince Felix ve annesi çok mutlu olmuştu. Ama Felixin babasının bir süreliğine Koreye gitmesi gerekiyordu. Ama her ay onlara bir sürü para göndereceğine söz verdi. Babası gidince evde genellikle Seungmin Felix ve bayan Anne yani Felixin annesi oluyordu. Bir gün Anne kanser hastalığına yakalandı. Ama bunu kimseye söylemedi. Ne Felixe nede sevgili eşine. Anne yavaş yavaş ölürme bir adım daha yaklaşırken Felixin büyümesini izliyordu. Eşindense hiçbir haber yoktu. Gideli 3 ay olmuş ve hala eve para gelmemişti. Eşiyle konuşurken sesi çok yorgun geliyordu. Onu üzmemek için hiçbir zaman canının yandığını ona söylemiyordu. Felix annesinin hasta oldupunu hiss ediyordu ama o bir çocuktu. Öylesine birşey olduğunu sanıyordu. Bir gün beklenen an geldi. Felix sabah hep annesinin mis gibi yemeklerinin kokusuna uyanırdı. Uyanır uyanmaz kapıları çalar ve Seungmin gelirdi. Birlikte yemek yerlerdi. Uyanınca Felix yemek kokusunu hiss etmedi. Bu onun içinde biraz endişe doğurmuştu. Kapının çaldığını duyunca Felix koşarak kapıyı açtı. " Seungminnn!!!!" dedi ve ona sarıldı. Seungmin gülümsedi ve ellerini onun beline sardı. Felix Seungminden ayrıldı ve " Annem galiba uyuya kalmış" dedi ve gülümsedi. Seungmin " Ama Anne teyze hiçbir zaman bu saate kadar uyumazki?" dedi. Felix Seungmini eve çağırdı. İkiside eve girdiler. Felix anne ve babasının yatak odasının önüne geldi. Kapının altından vuran hafif bahar rüzgarı pencerenin açık olduğunu haber veriyordu. Felix kapıyı açtı. Annesi uyuyordu. Felix gülümsedi ve " Seungmin hadi gel annemin üstüne atlayıp günaydın diye bağıralım!" dedi. Seungmin gülümsedi ve başını salladı. İkiside parmak uçlarında yürüyerek  cansız bedene yaklaştılar. Sanki cansız bedenin duyamamasını istiyormuş gibi. İkiside kadının üstüne atladı " GÜNAYDINNN!!!" diye bağırdılar. Felixin yüzündeki parlak gülümseme soldu. Annesi uyanmamıştı. Annesinin üstündeki yorganı açtı. " Anne niye bu kadar beyaz ve soğuksun?" dedi Felix. Seungmin olayları anladı ve yataktan inip sessizce Felixe baktı. Felix gülümsedi ve " Üşüyorsan kendi yorganımı getire bilirim anne..." dedi. Felix annesinin bembeyaz teninin üstündeki çillere baktı. Tenindeki beyzlık kadının masum yüzündeki çilleri kapatmıştı. " Hani çilleriniz hep aynı görünecekti anne? Neden kapattın onları?" dedi Felix.Seungmin Felixin kolundan tutup aşağıya çekti "Felix gel buraya babanı arayalım" dedi. Felixin gözleri doldu " Hayırr!! Annem nerede? Neden cevap vermiyorsun? Annee!!! Bana cevap verrr!!! Bana lama oyuncağı alıcaktık bu gün! En sevdiğim yemeği yapıcaktın! Uyuyup kalamazsın!!" dedi ağlayarak. Seungmin Felixe sarıldı ve " Sakin ol dostum burada olmamamız gerek gel babanı arıyalım"dedi. Felix yere oturdu. Başını olumsuz anlamda salladı çığlık atatak ağlamaya başladı...

Yakamoz güzeli (Hyunlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin