Ya bizi böyle yakalarlarsa?

14 2 0
                                    

︶꒦꒷♡꒷꒦︶
(

Küçük bir uyarı ^~^ Şarkıyı size söylediğimde açmanızı tercih ederim)


Akşam olmuştu. Felix yatağında uzanmış bu gün olanlar hakkında düşünüyordu. Eğer ailesi bunu öğrenirse onu kesin öldürecekti. Kapının açılma sesini duyunca babasının geldiğini anladı. Sakince sesini çıkartmamaya çalıştı. Uyuyormuş taklidi yaptı. Birden odasının kapısı açıldı. "FELİX BABAN SENİ ÇAĞIRIYOR HEMEN!" diye annesi bağırdı. Felix titreyerek ayağa kalktı. Babasının yanına gitti. Babası koltukta oturmuştu. Elinde bir kağıt vardı. Felix eğilerek selam verdi. Babası Felixi baştan aşağıya inceledi. Sonra elindeki kağıdı önündeki masaya vurdu ve "BU NE DEMEK FELİX?!" dedi. Felix yine sustu. Yine onun nasıl olduğunu sormak yerine neden yaptığını soruyorlardı. Buna alışmıştı. Keşke kaçıp gide bilseydi. Ama bunu yapmak için ilk önce üniversiteye girmesi lazımdı. Ama ne fayda o zeki birisi değildi. Sesi çok güzeldi. Hep bir idol olmak istemişti. Ama ailesinin buna asla izin vermeyeceğini biliyordu. Bu yüzden kimseye birşey söylemiyordu. "FELİX!" babasının bağırışıyla Felix irkildi. "Özür dilerim dikkatsizlik ettim" dedi. Babası kızgın bir şekilde Felixe baktı ve "Bu gece yemek yok! Hemen odana! Odadan çıktığını görmeyeceğim!" dedi. Felix kızgındı ama belli etmemeye çalışıyordu. Odasına gitti. Kapıyı kapattı. Full ses müzik açtı. Hem müzik söylüyor hemde dans etiyordu. Bu iste profesyonel olmak istiyordu. Belki hiçbir zaman idol olma hayaline ulaşamayacaktı. Ama yinede öğretmeninin sözleri kulağında yankılandı " Ben hep öğretmek olmak istemiştim sizin yaşınızdayken! Bunu başardım ve çok mutluyum" diyip gülümseyişi gözünün önüne geldi. Felix bunları düşündükçe dansı daha içten yaptı ve kendini çok kaptırdı. Giysilerin arasından bir etek aldı . Giyinmezden önce elinde şarkının ritmiyle salladı. Giyinmek isterken " HASSİKTİR!" diye bağırdı. Etek elinde yoktu? Nasıl yani? "Ahhh lanet olsun" diye Felix bağırdı. Balkondan aşağıya baktı. İlk önce eteğin yere düştüğünü sanarken ikinci şok dalgası geldi. "NEEE!!!!! NASILL YANİİİİ??!!!!" diye Felix bağırdı. Ah bu kesinlikle olmazdı. Felixin eteği alt komşunun balkonuna düşmüştü. Ailesi Felixin gay olduğunu ve böyle şeyler giymeyi sevdiğini bilmiyordu. Felix bunu dikkatlice hall etmeliydi. Alt komşunun anahtarlarını babasının cebinden almak için odasından çıktı. Herkes uyumuştu. Saatin 2 olmasına az kalmıştı. Felix parmak uçlarında ses çıkarmadan evde yürüyordu. Birden babasının pantalonunu gördü. Annesi ütüleyip masanın üstüne koymuştu. "Umarım babam cebindekileri yatağının yanına koymamıştır" diye fısıldadı Felix. Yavaşça masaya yaklaştı. Elini pantalonun cebine attı. "AHHH BULDUM!" dedi. Sesinin çok yüksek çıktığını anlayınca ağzını eliyle kapattı. Ama burada bir sürü anahtar vardı. Hangisi alt komşunun kapısının anahtarı ola bilirdiki? Felix sessizce ayağına terlik giyindi. Kapını açtı ve dışarıya çıktı. Merdivenlerle alt kata indi. Komşunun kapısının önüne gelip sırayla anahtarları denemeye başladı...

***

Hyunjin televizyonu açtı. Sesini fulledi ve en sevdiği 50 Cent - In Da Club* şarkısını açtı. Banyoya gitti ve sıcak suyu açtı. Küvet sıcak suyla dolarken Hyunjin kendi odasına geçti. Şarkının ritmiyle dans ederek soyunmaya başladı. T-shirt, pantalon ardından iç çamaşırını çıkardı. Sonra kulaklarını çinletecek bir bağırma sesi duydu...

***

Felix 2000 deneme sonunda kapıyı aça bilmişti. Şimdi sakince kendisini cesaretlendiriyordu. " Tamam Felix sen yanlış birşey yapmıyorsun. Sadece girip eteğini alıp çıkacaksın" dedi yavaşca. Sonra kapıyı araladı. Kapıdan direkt oturma odasını geçiyordun. Işıklar açıktı ve televizyonda full ses bir müzik vardı. "İyiki duvarlar ve aynalar ses geçirmiyor yoksa tüm gece bu sesten uyuyamazdım" diye düşündü. Banyodan gelen su sesini duyunca rahatladı. Ev sahibi duş alıyordu demekki. Yavaşça işini garantiye almak için parmak uçlarında yürüyerek banyonun tam yanındaki odaya geçmek isterken orada öğretmeninin çıplak bir şekilde dans ettiğini gördü. " AAAAAAAAAAA SENNN NEDEN ÇIPLAKSIN!!!!"  diye bağırdı. Hyunjin "Felix?!" diyerek yerdeki giysileriyle özel bölgesini kapattı sonra " Felix çık odadan!" diye bağırdı.Felix kıpkırmızı olmuş bir şekilde elleriyle gözlerini kapattı ve oturma odasındaki koltuğa oturdu. Hyunjin giysilerini geri giyindi ve oturma odasına geldi. Felixin koltukta oturduğunu görünce televizyonun sesini kıstı ve Felixin yanına oturdu. "Felix burada ne işin var?" dedi. Felix başını aşağıya indirdi ve " Çok özür dilerim öğretmenim" dedi ve yere Hyunjinin ayağının önüne oturup ellerini birleştirdi. " Lütfen bundan aileme söz etmeyin" dedi. Hyunjin şaşkın bir şekilde Felixe baktı ve " Tamamda niye burdasın?"Felix başını hafifce kaldırdı ve " Öğretmenim benim bir şeyim balkonunuza düştü de sizi meşkul etmeden almak istemiştim sadece" dedi. Hyunjin Felixin kolundan tutup kaldırdı ve kendiside ayağa kalktı. " Ahh hadi ufaklık bekle ben sana getireyim" dedi. Hyunjin gidicekken Felix onun kolundan tuttu ve " Hayırr!!!" diye bağırdı. Hyunjin ne olduğunu anlamadı ve " Sen ne saklıyorsun?!" dedi. Felix " Donum aşağıya düştü işte! Hemde çok kirliydi!" diye bağırdı. Hyunjin kıpkırmızı oldu ve dondu. Sonra " Hemen git ve al sonra direkt evine ve uyuyorsun! Yarın okula erkenden geliceksin! Gördüklerin hakkında konuşucaz!" dedi. Felix hemen koşarak Hyunjinin odasından balkona çıktı. Eteği aldı. Şortunu çıkarıp şortunun altından giyindi. Donunuysa eline aldı ve " Ah çok teşekkür ederim öğretmenim" dedi. Hyunjin koltuktan ayağa kalktı. Felix kapıya doğru gitti. Kapıyı açtı ve anahtarları aldı. Hyunjin kapının arkasında beklerken Felix dışarıda terlikleri giyindi. Hyunjin " Yarın saat 7 de okulda sizi bekliyorum Lee Felix" dedi. Felix başını salladı " Tamam" dedi. Sonra " İyi geceler öğretmenim" dedi ve gülümsedi. Hyunjinde onu yüzüne gülümsedi ve kapını kapattı. Kapıyı kapatır kapatmaz Felixin yüzündeki gülümseme gitti. Kapıya dilini çıkarttı ve " yArIn SAaT 7 dE oKuldA sici BeYiYoRĞUm" dedi dalga geçercesine. Sonra yukarı çıktı ve sessizce eve girdi. Anahtarları masanın üstüne koydu. Odasına geçti. Eteğini çıkarıp katladı. Sonra yerine koydu. " Of be ucuz yırttım" dedi kendi kendine. Donunu üzerine giyindi. Yatağının üstüne uzandı. Yaşadıkları gözünün önüne geldi. " AHHHH LANET OLSUN" dedi. " En azından öğretmenimin fiziği güzelmiş" dedi. " Ah lanet olsun şeyi bile büyüktü bunu neden ben gördümki?! Matamatiğin ortasında onu ben nasıl ciddiye alıcammm!!" dedi. Bunları düşünürken kıpkırmızı olmuştu bile. Birden bir acı hissetti. Bacaklarına doğru baktı. " AAAA HAYIR HAYIR HAYIR" dedi ve banyoya doğru koştu...

Yakamoz güzeli (Hyunlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin