Yakamoz güzeli (Hyunlix)

Matamatik öpücüğü

˚₊‧꒰ა ☆ ໒꒱ ‧₊˚

"Felix sen ne saçmalıyorsun?!!!! Dün öpüştünüzmü?!! Siktir et müziği!"
"Ah evet yanı öpüşmek sayılmaz minik bir buseydi sadece"
"Nasıl yani??? Hepsini anlat!!"
Felix olayları sabırla baştan anlattı. Jisung ağzı açık bir şekilde olayları dinledi.
"İşte sonra şarkı biter bitmez dudağına yapıştım"
"Karşılık verdimi?"
"Şey gözlerini kapattı. Başta sanki o da bunu istiyordu ama sonra karşılık vermeden durunca ondan ayrıldım"
" Ne dedi peki?"
" Şey- Ayağa kalktı ve "Bu gün ay çok güzelmiş" dedi sonra " Hadi eve gidelim geç oluyor" dedi"
" Nasıl yani? BU NASIL ROMANTİKLİK AMINA KOYİM?!!!"
"Ahhh zaten beni görmezden geliyor Jisung! Sabahtan beri ben yokmuşum gibi yapıyor!"
"Ahh dostum çok kötü sıçmışsın!"
İçeriye Changbin girdi. Spor yapmışa benziyordu. Her tarafı ter içerisindeydi. Felix ve Jisunga yaklaştı.
J:"Oooo Changbin-ah çok sexysin"
C:" Ahahah Minhoya söyliyimmi sincapcık?"
J: "Amaa çok gıcıksın ya sanki öptüm seni"
C:" Naber civciv?"
Felix kıpkırmızı oldu. Ona Hyunjinddn başka kimse civciv dememişti.
J: "Woaaa gerçektende civcive benziyorsun Felix hiç fark etmemiştim"
F: "Ah teşekkür ederim iyiyim Changbin"
Changbin Felixe yaklaştı. Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. Felix ilk defa Changbinin yüzünde bu kadar güzel bir gülümseme görüyordu. Büyük bir vücudu vardı ama yüzü çok tatlıydı.
C:" Çicekleri severmisin Lix"
F:"Ah- Aaa evet yani severim"Changbin arkadaki elini öne getirdi. Elinde bir kızılgül vardı. Kıpkırmızı kan rengindeydi. Kokusu o kadar güzeldiki. Felix çiçeği görünce şok olmuştu. Çok güzel duruyordu. Büyüktü. Sanki elle çizilmişti. Changbin gülümsedi .
C:"Güller sana benziyor"
Felix kızardı.
F:"Nasıl yani?"
C:" Uzaktan bakınca kızılgül çok sexy ve sert duruyor. Kokusu o kadar yumuşakki gözün kapalı koklasan pembe bir gül sanarsın. Yada beyaz bir gül. Ama dikkatle bakınca kırmızı renk bile değil bu gül. Kırmızı o kadar koyulaşmışki. Evren sanki gülün siyah olmasını istemiş gibi. Ama hala huzurlu ve hayatta. Siyah olmasına bakmayarak çok güzel"
Felix kıpkırmızı olmuştu. Gül çok güzeldi. Changbinin onun için yaptığı şey ona Annesini hatırlatmıştı. Annesininde birbahçesi vardı. Hep gül ekerdi orada. Bir kere aynı bu renkte gül açmıştı. Ama annesi onu koparıp eve götürmemişti. O kadar sevmiştiki ona hiçbirşey olmasını istememişti.

Changbin gülümsedi. Felix elini kaldırmayınca Changbin Felixin elini tutup açtı. Eline gülü verdi. Sonra "Sevdiysen bunlarla dolu bir bahçem var. Bu gün bize gelince gösteririm" dedi. Felix gülümsedi ve " Bu çok güzel Changbin ah. Çok teşekkür ederim" dedi. Changbin samimi bir şekilde gülümsedi. Elinin hala onun elinde olması Changbinin kalbinin hızlanmasına yetmişti bile...

Hyunjin içeriye girdi. Felix ve Changbini o kadar yakın görünce dondu. Felix Hyunjini gördü. Hyunjin bir Felixe birde Changbine baktı. Felix elini Chanhbinin elinden çekti.Changbin Felixin ve bay Hwang'ın yüzüne baktı. Felix "Ah özür dilerim dersim başlıyorda" dedi. Changbin gülümsedi. Felixin yanağını sıktı ve "Bizim evde görüşürüz" dedi. Hyunjin o ikiisina bakarak kalmıştı. Birden sanki sarsıldı. "Ah tamam çocuklar. Herkese merhaba. Bu günkü dersimize geçmezden önce yazılı yapıcaz. Ama kopya olmasın diye herkes tek tek tahtaya çıkıcak" Çocukların "Hayırr" "Olamazz" " Off" " Öğretmenim lütfennn" sesleriyle dolmuştu sınıf. Hyunjin gülümsedi ve " Ahh mızmızlanmayın hadi Jisung senden başlıyoruz" dedi. Jisung Felixin yüzüne baktı ve " Şansımı sikim kardeşim" dedi. Felix kıkırdadı. Hyunjin " Bay Felix sessiz lütfen" dedi. Onun derdi neydi? Felixe karşı niye bu kadar kinlenmişti? Bunu dün olan olay yüzünden yapmıyor değilmi?
Jisungdan sonra herkes tahtaya çıktı.Aslında Felixin sırası gelip geçmişti. Ama Hyunjin onu tahtaya çıkarmamıştı. Herkes bittikten sonra Hyunjin sınıfa göz gezdirdi. Felix şaşkın bir şekilde kalmıştı. Neler oluyordu. Hyunjin Felixe baktı. Felixle göz göze geldiler. "Lee Felix tahtaya" dedi. Felix ürpermişti. Hiç onu böyle görmemişti. Sanki vampir olup kanını emecekmiş gibi bakıyordu. Felix matamatikde iyiydi. Ama Hyunjini ona nasıl bir soru vereceğine göre olaylar değişe bilirdi.
H:
f:R→R
f(x)=(4a+4)x2+(b−3)x+3a−2b
sabit bir fonksiyon olduğuna göre, f(5) kaçtır?
Felix içinden bir küfür geçirdi. Arkada Jisung sessiz kahkaha atmaktan kıpkırmızı olmuştu. Felix soruya baktı bir kez daha. "Şey- yani hocam x= 5 olsun"
H:"Evet doğru peki a ve b?Hassiktir Felix bu ne biçim bir soru? Altı üstü bir öpücük verdim böyle intikammı alınır lan!!!
" Şey hocam yani hepsini şey et-"
"Felix! Cevabı biliyormusun bilmiyormusun?"
Felix kıpkırmızı olmuştu.
"Bilmiyorum" dedi.
Hyunjin ayağa kalktı. Felixin yanına geldi. Sadece Felixin duyacağı şekilde " Çok aptalca hareketler yapıyorsun" dedi. Sonra sınıfa dönüp " Kim cevabı söylemek ister?" dedi. Sınıftan ses bile çıkmadı. Hyunjin kimseden ses çıkmadığını görünce devam etti " f(x) fonksiyonu sabit bir fonksiyondur, yani tanım kümesindeki tüm elemanların değer kümesinde eşleştiği tek bir eleman olmalıdır. Bu durumda x yerine ne koyarsak koyalım çıkan sonucun değişmemesi lazım olduğuna göre x'li tüm ifadelerin katsayısı 0 olmalıdır. x'li ifadelerinkatsayıları sonucuna ulaşırız .
Bu durumda x yerine ne koyarsak koyalım alacağımız sonuç aynı olur ve f(5)=−9'dur."
Bunları söylerken Hyunjin bir taraftan tahtaya yazıyordu. "Anladınmı Felix?" dedi. Felix olumlu anlamda başını salladı. "Yerine geçe bilirsin Felix" dedi Hyunjin. Felix yerine geçti . Jisung arkadan Felixi dürttü " İlk seferki hayat öpücüğüydü ama şimdiki matamatik öpücüğü olmuş tatlım" dedi ve kahkaha attı. " Ahahah çok komik Jisung kes sesini!" dedi. " Bu adamın derdi ne?"
J:" Ah bilmiyorum ama sana burayı zehir edeceği kesin Lix"
F:" Ahh evet haklısın"
Ders bittiğinde Hyunjin ayağa kalktı. " Çocuklar bu hafta sonu gezintiye çıkıyoruz. Herkes başarılı olduğu bir konunun üzerinde çalışsın. Orada herkes kendi yeteneğini sergileyecek. Şimdiden iyi eğlenceler" dedi. Felix gözlerini devirdi " İyi eğlencelermiş. Az önce bir sikmediği kaldı beni" Jisung arkada kahkahaya boğulmuştu gene. "Lee Felix! f(5)=?"
F:"Sincapcık hemen sesini kes yoksa seni şiş kebap yaparım!"