Okulun kapısına geldiğimde buğün yaşadıklarım aklıma geldi. Zaten bana ezik dediği zaman aklımdan hiç çıkmıyordu.
Derin bir nefes aldım ve okul kapısından bir adım attım. Yine okulun köşesinde grubuyla konuşuyordu. Beni gördüğünde dudağı yukarı kıvrıldığını gördüm. Ama banada öyle gelmiş olabilirdi. Üstüne lacivert gömlek altına ise siyah pantolonuyla çok nefes kesici gözüküyordu. Onlar okula formayla gelmezlerdi. Hepsi babasına güveniyordu.
Yüzünü yukarı kaldırdığında benimle göz göze geldi ve gülümsedi. Akın Elberk bana gülümsedi .
Akın
Elberk
Bana
Gülümsedi.İçimdeki sevinç dansını - tepinmeyi - bir kenara bırakıp eve gidince yapacağımı aklımın bir tarafına not ettim.
Zil sesiyle kendime geldim. Onca zamandır okulun ortasında kök salmayı bekleyen ağaç gibi mi duruyordum.
Hemen kendimi sınıfıma attım ve hocanın gelmesini bekldim. Hoca geldi ve yoklamayı almaya başladı .
Tekrar kapı açıldı - kapı çalınmadan - ve hocaya bir şey demeden sırasına geçti.
Başımı kaldırmadım çünkü kimin geldiğini biliyordum. Akın Elberk'di. Canım babam benim o ve onun grubuyla kaynaşmam için aynı sınıfa almıştı.
Bilmiyorki herkesin benimle dalga geçtiğini.Aslında benim onlarla dalga geçmem lazım. Benimle dalga geçenlerin hepsi
ön yargılı pisliğin önde gideniydi. Gözlerini para ve dış görünüş bürmüştü.
İnsanları tanımadan dış görünüşüyle yargılayabileceklerini zanneden zavallılardan başka bir şey değildi. Ne kadar zavallılar değil mi ?Hocaya bakmadan yerine oturdu. Kapı tarafındaki en arka 2 sıra onlara aitti. Grubun diğer üyeleri başka sınıftaydı.
Ben ise cam kenarında en arkadan bir önde oturuyordum.
Akın'ın böyle rahat davranmasının sebebi babasının Türkiye'nin sayılı zenginlerden olmasıydı. Babamı tanıyordu hatta ara sıra ailesi bizim eve yemeğe geliyordu. Ama o genellikle bardaki şekerlerinin tadına bakmakla uğraşıyordu.
Hangi bok beyinli kızlara böyle isim takardı ki ? Tabi ki Akın.
Babasıyla sadece para almak için görüşüyordu.Zaten bizim sitede - bizim sitemiz yok, oturduğumuz sitede- tek başına ve tek gecelikleriyle kalıyordu.
Bu her ne kadar moralimi bozsada artık buna alışmıştım.
*Hayır alışamadın hergün aynı şekilde yine moralini bozuyorsun.* dedi iç sesim.Şimdi başıma bir de iç ses çıktı.
İç sesim oradan atladı.*Ben senin başına çıkmadım ki ben senin hep içindeydim puhahaha.*
Şimdiye kadar hiç konuşmuyordun şimdi ne oldu.
*Ben senin gibi miyim ben kuaförden geldim.*
Niye herkes bunu yüzüme vuruyor. İç sesim bile bana bakımsız dedi.
Yanımda bir ağırlıkla oraya döndüm ve Akınla burun buruna geldik. Evet doğru duydunuz şuan yanımda ,sıramda, oturan bir adet yakışıklı, umursamaz, kaslı, salak, Akın oturuyor ve dudağıma bakıp yaklaşıyor. What ?