Eren
"Selam gençlik naber bro"
"Solom gonçlok nobor boro" Ömer Edaya ölümcül bakışlar atıyordu
"Küçük kardeşim sırf evde üstüne su döktüm diye mi böyle yapıyorsun?"
"Kanka öyle ölmem füze atman gerek" Ömere laf sokmuştum.Eda gülmeye başladı,Selin gülmemek için kendini zor tutuyordu."Selin kendini tutmana gerek yok gül hahahah" Eda böyle deyince Selin kahkaha attı ama kısa bir kahkahaydı.Konuyu değiştirmek için
"Ne yiyelim ne içelim?" Dedim
"Ben çok acıktım ya avokado tost yiyeceğim" Eda hep açtı zaten
"Eda aşko çok güzel bir seçim ben de istiyorum"
"Ben normal tost sen bro"
"Bende tabiki kaşarlı tost"
Siparişler gelmişti.
Selin fotoğraf çekiliyordu.Eda ise mızmızlanıyordu
"Yaa Selin ben AÇIM AÇ fotoğraf çekmeyi bırakta yiyelim artık"
"Abiciğim ben sana evde kaç defa dedim bişeyler ye diye"
"BANA BAK ÖMER BİR DAHA BANA ABİCİĞİM DERSE-" Eda tam cümlesini tamamlayacakken elimle ağzını kapattım.
"Eda hadi ye bakalım tostunu" dedim.İştahla yemeye başladı,bizde ona eşlik ettik.Hepimizin tostu bitmişti ama Eda hala sinirliydi.
"Eda ikizim geçti mi sinirin?" Eda hiç birşey demedi sadece sustu. Sanırım Ömer'i görmezden geliyordu.
"Eda canım canımıniçi hadi bak barışalım" Eda yine bir şey demedi.
"Ya neyse tamam birbirimizi tanıyalım"Selin çok iyi konu açmıştı
"Evet evet önce sen başla bro" Ömer başladı.
"Adımı biliyorsunuz zaten,en sevdiğim yeme-" Eda hemen söze atladı
"Köfte patates"
"Eda sen benimle küs değil misin?"
"Git küsüm ben seninle" dedi ama yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Ömer Eda'nın omzuna elini attı. Eda Selin'e kaş göz yaptı. Selin Ömer'in yanına,Eda benim yanıma geçti.
"Eren öleceksin galiba"
"İç ses haklısın"
"Eren sen tanıt kendini" Eda beni tanımak mı istiyordu.Saçmalama Eren.
"Tanıyorsunuz zaten beni"
"Eren hadi"
"En sevdiğim yemek tost başka da bir şey yok"
"Ben ben ben sıra bende"Eda'nın enerjisi nerden geliyor? Bana da lazım.
"Adım Eda em sevdiğim yemek kesinliklee Mantı,en sevdiğim renk mor"
"Eren yaz bunları"
"Tabiki yazıcam iç ses"
"Selin sende tanıt kendini"
"Ben kendimi okulda tanıttım ya Ömer"
Yanımıza bir çocuk geldi ağzı yara bere içinde olan o çocuk. Evet bu çocuk Eda'ya laf attığı için yumruk manyağı yaptığımız çocuktu. Eda çocuğu tanıdı ve kahkaha bastı.
"Oo Ali sen dövüldün mü hahahah"
"Onu ikiz kardeşin ve Erene sor"
Tam bana yumruk atacakken Eda diziyle sert bir tekmeyi karnına geçirdi.Ali acıyla inledi.Eda kahkaha atarak.
"Sen Erene mi vuracaktın haha komikmiş" dedi. Ali koşarak ordan ayrıldı.
"Acaba burayı nasıl buldu bu çocuk"
"Selin haklısın cidden nasıl buldu ya aşkom"
"Eda ben senden korkmaya başladım" dedi Ömer gülerek.
"Ee hadi burası sıkıcı oldu bowling oynamaya gidelim"
"Evet hadi Ömer,Eren hadii" Eda'nın enerjisi beni benden alıyor.
"Tamam hadi bakalım gidelim" dedim
Eda koşmaya başlamıştı.
"Eda,yavaş bak sağına soluna bak!" dedim ama Eda duymadı.
Bir korna sesi bir çığlık ve yüksek bir çarpma sesi. Gözüm kapalıydı olanları görmek istemiyordum. Önce Ömerin çığlığı sonra Selin'in gözlerimi açmaya karar verdim.
Hayır bu gerçek olamazdı resmen cehennemdi. Eda'yı araba çarpmıştı kanlar içindeydi. Ömer hemen Eda'yı kucakladı taksi çağırdı,Taksiyle hemen hastaneye gittik.
Yazarın anlatımından~
Eda'yı yoğun bakıma almışlardı.
Ömer şoka girmiş gibi sayıklıyordu.
Selin ağlıyordu.
Eren'in üstü Eda'nın kanı olmuştu. Eren sinir krizi geçirmişti sakinleştirici vurulmuştu.
Doktor ameliyathaneden çıktı.İlk ayaklanan Ömer oldu.
"Doktor kardeşimin durumu ne bak ne gerekirse yaparım onun için"
"Kardeşiniz fazla kan kaybetmiş ama hallettik,kısa bir süre yürüyememe riski var."
Ömer dünyadan kopmuş gibiydi gözleri Eda'yı aradı.
"D-doktor bey" dedi ve devamını getiremedi.
Selin Ağlamaktan konuşamıyordu.Eren'e verilen sakinleştiricinin etkisi yavaş yavaş azalıyordu Eren'in uyanmak üzere olduğunu hatırlayan Ömer ve Selin oraya koştu.
Eren uyanmak üzereydi Ömer odaya girdi. 5 dakika sonra Eren uyandı.
"B-bro neredeyim ben"
"Eren hastanedeyiz"
"Eda nasıl iyi değil mi?" Ömer bir şey diyemedi.
"Selin Eda iyi değil mi?"
Bunu Selin söylemek zorundaydı.
"Eren"zorlukla konuşuyordu
"Eda çok kan kaybetmiş ama halletmişler ama."
"Ama ne ama ne ama Selin"
"Geçici olarak yürüyemeyebilir"
Eren'in dünyası başına yıkılmış gibiydi.Belki de kendi dünyası başına yıkılmıştı
Eren~
Eda'nın kanı hala üzerimdeydi,Eda'yı en son kanlar içinde görmüştüm.
"Selin şaka yapıyorsun değil mi?"
"Eren bak araba çok hızl-"
"Selin şakanın sırası değil"
Selin hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
"Ömer,bir şey de bana şaka değil mi!"
"Kardeşim maalesef" dedi ve bana sarılıp sessizce ağlamaya başladı. O sırada Doktor içeriye girdi
"Eda Hanım'ın yakınları bu odadaymış galiba"
Ömer hemen göz yaşlarını sildi.
"Evet Doktor bey." Dedim
"Hasta uyanmak üzere görebilirsiniz ama Eren Bey siz biraz dinlenin serumunuz bitmed-" Doktor lafını tamamlamadan serumu kolumdan çekip çıkardım. Zorlukla doğruldum ayağa kalktığımda Ömerden güç aldım ve tekerlekli sandalyeye oturdum.
Hep beraber Eda'nın odasının önüne geldik. Ben bir koltuğa Ömer ve Selin bir koltuğa oturduk.
Eda gözünü açmaya çalıştı
"Eda Eda aç gözünü güzel kardeşim"
Eda uyanır uyanmaz 3 şey sayıkladı
"Abi,Selin,Eren"
"Eda canım"
"Abin kurban olsun sana bebeğim"
"E-eda" başka bir şey söyleyemedim ve Edaya hafifçe sarıldım.
"Çok korkuttun bizi" dedim. Selin hemen lafa atladı.
"Eda Eren sana bir şey olacak diye sinir krizi geçirdi. Sakinleştirici vurdular.
Seline ölümcül bakışlar attım.
"Ben uyumak istiyorum"
"Tamam zaten yarın taburcu olacaksın"
"İyi geceler o zaman"dedim ve çıktık.
Selin eve gitti ve bizede abisinin kıyafetlerini getirdi. Herkese boş bir oda ayarlandı.Uyuduk.
832 kelime
