☆
Tanımadığım birinin evinin banyosunda yüzüme su tutarken kendime iyi olduğumu, birazdan buradan çıkıp evime gideceğimi ve her şeyin yoluna gireceğini söylerek ağlamamı durdurmaya çalışıyordum, hayatın bu kadar acımazıslaşacağını nasıl tahmin edebilirdim ki?
Ne yaparsam yapayım gözyaşlarım geri geliyordu.Bu halde eve gidemeyeceğimi anladıktan sonra sakinleşmek için balkona çıkmıştım.
O gece yaptığım ilk hataydı, sakinleşmeyi boşverip direkt eve gitmeliydim ama ben dizlerimi kendime çekip oturmayı ve boş bahçeyi izlemeyi tercih etmiştim. Soğuk hava beni sakinleştirirken o anlık doğru şeyi yapıyormuşum gibi hissediyordum.
En yanlışı yaptığımdan habersizdim.Orada ne kadar yalnız oturdum bilmiyorum ama bir anda Yuta gelip yanıma oturmaya karar verdiğinde çoktan sakinleşmiş ve ağlamayı kesmiştim.
Oradaydı işte, aylarca görmemek için çaba sarf ettiğim yüzü, aylar sonra ilk defa bu kadar yakınımdaydı. Hiçbir şey diyemedim. Sadece en nefret dolu bakışlarımla ona bakıyordum. O ise benim tam aksime gülümseyerek bana bakıyordu, bu bile beni çıldırmaya yeteceken o bununla kalmadı ve benimle konuştu.
"Nasılsın Winwin?" diye sordu. Bana winwin diye hitap ettiğini duyduğum an oradan kalkıp gitmek istedim ama ona olan özlemim ağır basmıştı, kalkıp gitmek bir yana bakışlarımı bile ondan çekememiştim.
Ben cevap vermeyince konuşmaya devam etti.
"Aşağıda bir anlağına seni gördüm sonra kalabalığın arasında kayboldun ama seni gördüğüme emindim ve şimdi seni bulduğuma göre konuşmak istiyorum." dedi.Şuan neden yanımda olduğu veya ne yapmak istediği umrumda değildi açıkçası. Sadece ağlamak ve ona neden beni bu halde bırakıp gittiğini sormak istiyordum, ama yapmayacaktım.
"Kötüyüm." diyerek yanıt verdim sorusuna. Yavaşça ayağa kalkıp gitmeye hazırlanırken devamını getirdim "ve seninle gerçekten konuşmak istemiyorum."
Tam balkondan çıkıcaken bileğimi kavrayak beni geri çekti ve tekrardan oturmama sebep oldu.
İkinci hatam da buradaydı, ona bu kadar çabuk yenik düşmemeliydim, onu orada tek bırakıp evime gitmeliydim.
Bu sefer daha yakın oturuyorduk, karşı karşıya, dizlerimiz değiyordu; o beni izlerken ben her türlü göz temasından kaçınıp parmaklarımla oynuyordum.
"Winwin bana bakar mısın?"diye sorduğunda onu gördüğümden beri tuttuğum gözyaşlarım gözlerimden birer birer ayrılmaya başlamışlardı. Bana cidden winwin diye hitap etmeyi bırakmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How i wish you were here
FanfictionBugün de huzursuzum, geri dönüp dönmeyeceğini merak ediyorum. -yuwin