Karanlık Aşk

Berk'i seviyorsun!

Karanlık Aşk
2.Bölüm
+Yağız?
-Efendim?
+Yapacağım şey için lütfen bana kızma tamam mı diyince meraklıca bana baktı ve bir anda dudaklarına yapıştım uzun süren öpüşmemiz iyice şiddetlenmişti ve kendimizi yatakta bulduk evet ileri gidecektim çünkü onu seviyordum ve Berk'in izlerini silmeye ihtiyacım vardı fısıldadım;
+Seni istiyorum...
Deli gibi öpüşürken aşağıdan kapı sesi duyuldu ne Yağızın beni bırakası geliyordu ne benim onu bırakasım ardından kapı tıklatıldı belkide sona gelmiştik bu kapı açıldığında ikimizde ölürdük yasaktı aşık olmak ,yasaktı Yağız bana.
-Derin aç kapıyı konuşmamız gerek
+Şuan konuşmak istemiyorum Berk lütfen git sadece git
-Güzelim lütfen hadi aç şu kapıyı.Berk'in bana güzelim demesi üzerine kaşlarımı çatmıştım Yağız ise yüzümü elleri arasına almış bana bakıyordu bir yandan bu kapı açılsa herşeyin sonu olsa istiyordum diğer yandanda ölmeyip Yağızla mutlu olmayı ölmek kavramını kullanmıştım çünkü Berk ikimizide öldürürdü.
+Berk git istemiyorum seni şuan iyi değilim anlamıyor musun
-Tamam Derin peki sonra görüşeceğiz bedelini ödeyeceksin merak etme ödeticem gözlerimi kapatıp açtım ve fısıldadım
+Piç kurusu
-Sana zarar veremez korkma izin vermem
+Delirdin mi sen Yağız ne yapabilirsin ki öğrenirse ikimizide öldürür
-Unutalım bunları seni istiyorum dedi gülümsedim ve dudaklarımızı buluşturdum arkamızı görmeden ilerlerken yatağa düştük artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştik yolun adı Mutluluktu.
Ertesi Gün;
Sabah uyandığımda kendimi Yağızın kolları arasında gördüm tebessüm ettim onu seviyordum bunu anlamıştım kıpırdanmaya başladığında dudaklarına minik bir öpücük kondurdum
+Günaydın
-Günaydın fıstık Nasıl hissediyorsun?
+Ben çok iyi hissediyorum gerçekten mutluyum dedim tek nefeste
-Sevindim fakat şimdi yanından ayrılmam gerek biliyorsun Berk yine her an gelebilir odaya dalarsa bu sefer ben katil olurum sana zarar vermesine izin veremem çünkü deyince sarıldım
+Teşekkür ederim sen iyi ki varsın diyince
-Sonsuza dek dedi ve kalkıp üzerini giyindi yatağa eğilip dudaklarıma kısa ama anlamlı bir öpücük bırakıp odasına geçti bende hemen duşa girdim uzun süren rahatlatıcı duşumun ardından banyodan çıktım üzerimi giyindim tam makyaj masasına oturacaktım ki kapı tıklatıldı gözlerimi devirdim ve;
-Konuşmamız gerek aç kapıyı
+Emir verme bana ne oldu? Diyip kapıyı açtım ben kapıyı açınca hemen odaya daldı
-Nereye gidiyorsun?
+Handeyle buluşacağımı söylemiştim
-Bende gerekli uyarıyı yapmıştım yanlış hatırlamıyorsam
+Senin ki uyarıyı geçti şiddete girdi hadi şimdi çık git buradan rahat bırak beni
-Bana bak benimle geliceksin duydun mu beni cevap vermeyince
-Bana cevap ver cevap versene lan diye bağırdı alışmıştım artık zerre kadar etkilemiyordu beni bunlar
+Gelmicem allahın cezası gelmicem bitti anlıyor musun bitti kaçıcam burdan kurtulucam istemiyorum seni sevmiyorum defol git hayatımdan defol defol diyip odayı dağıtmaya başladım göz yaşlarım şiddetlenmişti gözlerini açarak bana baktı neye şaşırmıştı ki bukadar bu tepkiyi vermekte haksız mıydım? Kapıda Yağızı gördüm
-Berk iyi değil anlamıyor musun rahat bırak acı çektiriyorsun üzüyorsun kızı
-Sana sormadım sen karışma
-Berk çık şu odadan dışarı kızı rahat bırak
+İkinizde defolun gidin anlıyor musunuz defolun defolun diye bağırdım yine krizim tutmuştu Berk Yağızı zorla dışarı çıkartmış ardından yanıma gelip elindeki şırıngayı bana göstermişti
-Tamam güzelim şşşş tamam geçti diyip beni kolları arasına aldı iğnenin koluma battığını hissettim damarlarımda ki o his yine Uyuşturucu kullanmıştım vazgeçicem dediğim herşeye yeniden bulaşıyordum gözlerimi kapattım iç çeke çeke ağlarken Berk beni kucağına aldı ardından beni yatağa yatırdı ve
-Tamam gelme bugünlük affediyorum seni güzelim sadece iyi ol tamam mı seni seviyorum diyip dudağıma bir öpücük bıraktı yüzümü buruşturdum ama artık ne bağıracak kadar sesim çıkardı ne de okadar güçlüydüm gözlerimi kapattım uyumaya ihtiyacım vardı Berk gitmişti kim bilir ne zaman gelirdi kapı açıldı ve içimden hayır olamaz bukadar kısa sürede olamaz diye geçirdim güçlü kollar bedenimi sardı ve o tanıdık sevdiğim koku burnumda yayıldı gelen Yağızdı
-Burdayım sevgilim burdayım benim korkma o herif gitti
+Ya-Yağız diye kekeledim bedenim yorgundu kalbim kırık acı çekiyordum ölmeyi bile düşünmüştüm kaç kez ama değer miydi o piç kurusu için sevdiğim adamı bırakıp gitmeye onun kokusuna sarılışına hasret kalmaya?
-Tamam bitanem geçti herşey geçti
+O yine bana u-uyuşturuc- hışımla ayağı kalktı ve sinirli bir şekilde
-Ne diyorsun sen biz ne konuştuk seninle Derin hemen tedaviye başlamamız gerek dedi ellerini saçından geçirerek odada volta atarken
+Biliyorum biliyorum ama zorundaydım yağız
-Zorunda mıydın? O herif sana zarar veriyor lan seni buradan götüreceğim
+Yağız saçmalama gidemeyiz Berk bizi öldürür anlıyor musun
-Seviyorsun aslında dimi onu o yüzden itaat ediyorsun yoksa şimdi sana kaçalım dediğimde bunları söylemez gelirdin benimle dimi diye bağırdı elini yumruk yaptı dudaklarını yaladı ve devam etti
-Ne eksiğim var o piçten? Sana kötü davranmıyorum diye ilgi çekici mi değilim yada dün yatakta seni mutlu edeme-sözünü tamamlamasına izin vermeden tokat atmıştım ona evet ona Yağıza tokat atmıştım sevdiğim adama ben olayın şokundaydım kaşlarını çattı ve odadan çıkarak kapıyı çarptı aşağıdanda kapı sesi geldiğinde gittiğini anlamıştım bacaklarım vücudumu taşıyamıyordu ağır geliyordu herşey herkes yaşadıklarım yere bıraktım kendimi göz yaşlarım süzüldü usulca ardından hıçkırık ve iç çekişlere döndü telefonun zil sesi yayılınca odada birden kalp atışlarım hızlandı Yağızın aradığı umuduyla telefon ekranına bakmadan kulağıma götürdüm ve;
+Efendim dedim bitkin sesimle
-İ-iyi misin? Berk olduğunu anladığımda kendi kendime söylendim içimden Yağız seni niye arasın ki seni sürtük sen ona tokat attın Berk bana böyle diyordu yalan mıydı doğruydu işte
+İyiyim Berk sen iyimisin sesin kötü geliyor dedim cidden de öyleydi Berk konuşurken asla kekelemezdi
-E-eve geliyorum az kaldı g-geldiğimde evde ol lütfen dedi ve kapadı şaşırmıştım yine ne yapacaktı diye düşünürken yerden kalktım ve aşağıya indim mutfağa doğru ilerleyip masanın üzerindeki sürahiden bardağa su doldurup içmeye başladım o sırada kapı çaldı koşarak kapıyı açtığımda karşımda bitkin halde gözleri yarı açık yarı kapalı karnından yaralanmış kanlar içinde bir Berk duruyordu gözlerimi kocaman açarak ona baktım hemen yanına giderek kolunu omzuma attım ve yürümesine yardımcı oldum salona geçtiğimizde koltuğa oturttum ve;
+Ne oldu sana ? Kim yaptı bunu?Aklımın bir köşesinden Yağız geçmişti ama hemen iç sesimi susturdum Berki sevdiğimi düşünen bir insan neden böyle bişey yapsın diye düşündüm
-Malları almaya gittim a-ama herşey o-oyunmuş
+Berk hastaneye gitmemiz gerek bu hal-
-Şşşş sadece banyodan ilk yardım ma-malzemelerini getir sevgilim dedi sessizce kalktım ve banyoya ilerledim malzemeleri alıp salona geçtiğimde o çoktan gömleğini çıkarıp koltuğa uzanmıştı
+Berk böyle olmaz biliyorsun dimi?
-Senin yapmanı istiyorum hem öcünü al işte ben senin canını çok yaktım sende benim canımı yak şimdi ödeşelim aşkım diyince gözlerimi kapatıp açtım yanaklarımda ıslaklık hissettiğimde ağladığımı fark ettim
-Şşş ağlama sana ağlamak yakışmıyor hadi başla dedi elimi tutup kanayan yerin üzerine götürerek yüzümü buruşturdum ellerim kan içinde kalmıştı
+Berk be-ben yapamam gerçekten yapamam korkuyorum dedim
-Korkma sevgilim sadece öcünü alacaksın dedi buruk bir gülümsemeyle
+Canın acıyacak
-Bende senin canını yakmıştım dedi Berk'e ne olmuştu böyle de birdenbire değişivermişti anlamadım daha fazla uzatmadan elime bir bez aldım ve bir kaba doldurduğum suya batırdım yaranın üzerine doğru ilerleyen titrek elimi Berk durdurdu ve
-Açık yara suyla temizlenmez güzelim şimdi sadece dikkatlice kenarlarını temizle diye beni uyardı bende dediğini uyguladım karnının etrafındaki kanları temizledikten sonra gözlerine baktım gözlerini dikmiş bana bakıyordu ağzımı araladım ve ; +Şimdi ne yapacağım?
-Pamuk al ve oksijenli suyla yaranın üzerine pansuman yap dedi bende pamuğa oksijenli suyu döküp yaranın üzerine bastırdım yüzünü buruşturunca hemen geri çektim ve korku dolu gözlerle +İyi misin? Çok mu acıdı? Canını mı yaktım? -Sakin ol sevgilim dedi ve elimi tutup yaranın üzerine bastırdı gözlerimi kısıp yüzümü buruşturarak baktım ben kimsenin canını yakamazdım ki bu kişi benim canımı çok ama çok yakan biri olsa dahi yapamazdım
-Senin canını her yakışımda bende öldüm acıdan hergece içtim uyuşturucuya daha da yüklendim sen tükendikçe bende tükendim sen her gece uyuduğunda yanına gelip saçlarını okşadım kokunu içime çektim ve öyle uykularıma daldım şaşkınlıkla bakıyordum uykum ne ağırmış diye düşündüm bir an sonra elimi yaranın üzerine bastırıp bastırıp çekti her yapışından yüzünü buruşturuyordu canını yakıyordu bu çok belliydi +Ne-Ne yapıyorsun sen delirdin mi canın yanıyor Berk
-Böyle mi hissettin hı bak böyle diyip yine bastırıp çekti bukadar mı daha fazla mı dedi sessiz kaldım sadece ağlıyordum -Cevap ver bana
+Be-ben bilmiyorum
Eli oksijenli suya gitti ve tamamını yarasının üzerine döktü gözlerim kocaman açıldı ve onunda gözünden bir damla yaş aktığını gördüm
+Berk manyak mısın ne yaptın sen dedim ve hemen bezle fazlalıkları aldım -Bukadar mı acı çektin sende hı? +Berk lütfen şimdi zamanı değil dedim neyseki kurşun sıyırmıştı hemen merhem sürüp sardım kaşındaki yaranın dikilmesi gerekiyordu +Kaşın dikilmesi gerekiyor ben doktor çağrıyım diyip ayaklanıcakken kolumdan tuttu üzerine düştüm canını yaktığımı düşünerek +İyi misin ben özür dilerim sen birden çekin-
-Şşş diye elini dudaklarıma götürdü sen dik senin yapmanı istiyorum bunuda dedi ben normal dikişi bile doğru düzgün yapamazdım ki üstelik bu çok daha ciddi birşeydi
+Berk bu bu daha zor lütfen
-Sana dik dedim diyince mecburen elime iğneyi ve ipliği aldım kaşını dikmeye başladığımda gerçektende tepki vermeden duruyordu ben ise burada buz gibi kesilmiş korkudan titriyor ve ağlıyordum işim bitince orayada sargı bezi bant yapıştırıp kalkmaya yeltelendim elimden tuttu ve; -Nolursun gitme sadece birkez sarıl bana +Berk yapamam özür dilerim -Kokun ilacım olacak nolursun +Berk dedim fakat beni çoktan üzerine çekip sarılmıştı boynumda ıslaklık hissettim Berk ağlıyordu ben yine şaşırırken bende kollarımı birleştirdim insanları üzmeyi sevmezdim belli ki bana ihtiyacı vardı ben bukadar masumca düşünüyordum ama kapıda bizi sessizce izleyen görmediğim bir çift gözün benim gibi düşünmediğinden gayet emindim...