6.Bölüm
Derin'in gözlerinin kapandığını gördüğüm de elim ayağıma dolaştı ve hemşireye;
-Bi-birşeyler yapın uyansın neler oluyor Derin Derin aşkım
+Beyefendi sakin olun hasta sadece hayli yorgun o yüzden bayıldı bir sorun yok durumu stabil hastaneye geldik zaten doktor bey hastaya gerekeni yapıp size de bilgi verecektir.
Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ve bağırmaya başladım;
-Gerekeni değil gerekenden fazlasını yapacaksınız o buradan sapasağlam çıkacak anlıyor musunuz o sırada kapı açıldı ve sedyeyi hızla ambulanstan indirdiler bende arkadan koşarak ilerliyordum ameliyathaneye girdiklerinde beni durduran hemşireleri aldırmadan Derin'in arkasından gitmek için;
-Bırakın beni onun bana ihtiyacı var bırakın
+Beyefendi lütfen sakin olur musunuz hasta iyi olacak lütfen zorluk çıkarmayın doktor bey elinden geleni yapıyor
-Elinden gelenin fazlasını yapacak ben onu kaybedemem anlıyor musunuz onu kaybedemem dedim göz yaşlarım süzülürken o sırada kolumda bir el hissettim
+Berk tamam yapma böyle bak senin dimdik durman lazım ki Derin iyi olsun
-Onu kaybedemem ben Hande ben onu kaybedemem çok seviyorum lan çok seviyorum
+Biliyorum canım biliyorum diyip bana sarıldı sakinleştirmeye çalışıyordu ama olmuyordu Derin içerideyken ben burda olamazdım ama beklemekten başka çaremde yoktu...
Hastane;
Berkten;
Tam tamına 1 saat ameliyathanede kalmış ve çıktığında da direk ameliyathane içerisindeki yoğun bakıma almışlardı doktorlar sadece bu bilgiyi vermişlerdi onun dışında hiç bir haber yoktu bir sağa bir sola volta atıp duruyordum.
Derinden;
Flashback;
Okulun ilk dönemi kendi havasında ve sıkıcı geçmişti ikinci dönemdeydik birazdan tüm sınıfı 9/C ile maç yapmak üzere spor salonuna indireceklerdi kapı çalındı ve beden hocamız kapıda göründü;
-Hocam tüm sınıfı aşağıya alalım lütfen
+Tamam hocam hadi arkadaşlar ikişerli sıra olalım diyen hocaya karşın gözlerimi devirmiş kendimi anasınıfındayızda yemekten önce el yıkamak için lavaboya gidiyoruz gibi hissetmiştim neyseki sınıftan çıkıp spor salonuna indik köşedeki oturaklara sırayla dizilirken spor odasının yanında duran bir çocuk daha doğrusu yakışıklı bir taşta diyebilirim her neyse gördüm işte ilk ben gördüm ve çocuğu incelemeye başladım eski türk filmlerinden fırlamış gibiydi yanımdaki arkadaşıma dönüp bunu fısıldayarak söylediğimde ikimizde kıkırdadık bugün heyecanlı ve güzel geçecekti hakemin( yani yakışıklı taş çocuğun)
düdüğü üflemesiyle maç başlamıştı.Maç ilerlerken benim gözüm çocuktaydı bukadar önemsememem gerekirken neden önemsiyordum ki? Baya piç birşeye benziyordu belliydi bu çocuk beni üzerdi düdüğü üflemesi bile havalıydı yanımda arkadaşıma dönüp taklidini yaptım o sırada beni gördü tabi ben işte şimdi sıçtık modumdayken gülümsedim çocuğun maç boyunca ara sıra bana baktığını gördüğümde sevinmiştim ne bu sevinç bi dur be kızım dedim kendime sevgilimden ayrılalı 1 ay olmuş burda çocuk bana baktı diye sevinçten ölüyorum hemen kendime gelmeye çalıştım zaten o tekrar düdüğü üflediğinde maç bitmişti bir baktım ki ne göreyim kaybetmişiz ben çocuğa bakarken çıkışa doğru ilerliyordum tabi herkes maçla ilgili konuşurken ona bakıp gülimsedim oda bana kapıdan çıkana kadar baktı ve gülümsedi uzun zamandır niye görmedim seni ben? Niye şimdi? Belki sevgilisi vardır hem birdaha nasıl göreceksin koca 1 dönem geçirdin ve ilk defa görüyorsun Derin hem adını bilmediğin bir çocuğa nasıl hemen aşık olabilirsin? Yada umursayabilirsin? Dedi iç sesim hak verdim ve çıkışa kadar onu düşünmedim ve çıkışta aşağıya inmek üzere merdivenlere yöneldiğimde karşıdan onun geldiğini gördüm birbirimize baktık öylece ve o sol taraftan gitti ben sağ taraftan bu günde böyle bitmişti...
Berkten;
-Ne zaman uyanacak acaba? Diye bağırdım doktora
+Durumu ağır fazla kan kaybetmiş ve karbonmonoksitte maruz kalmış oksijen verilip uyutuluyor uyanma süresi ona bağlı
-Görebilir miyim?
+Elbette hemşire hanım sizi hazırlasın ayrıca uyandığında kriz geçirmesi muhtemel hasta uyuşturucu kullanmış bir süre ve bünye bir kaç gün almadığından ya uyanınca ya da yakın bir zamanda yine ihtiyaç duyacak bir an evvel tedavi görmesi lazım.
-Tamam teşekkürler diyerek hemşireyi takip ettim gerekli malzemeleri taktığımda odaya girdim ve yatakta öylece yatan küçük kıza baktım onun hayatını ben mahvetmiştim elini tutup alnına bir öpücük bıraktığımda göz yaşlarımın yanaklarımı ıslatmasıyla ağladığımı farkettim herşey benim yüzümdendi onun burada bu halde olması benim yüzümdendi.
Derinden;
Flashback;
Kantine inmiştim kendime bir kek ve su alıp arkamı döndüğümde Yağızı gördüm kendisi gibi yakışıklı olan bir çocuk ile köşedeki masada oturuyorlardı.Yağızla arkadaş gibiydik sonra sevgilisi çıktı ortaya herşey mahvoldu evimin önüne kadar gelen o sıcacık gülümsemesiyle bana bakan iki görüşmemizde de kalbimi at yarışındaki birinci olmak için hızlı koşan at gibi çarptıran platonik aşkım bana yalan söylemişti sevgili olmadığını söylemişti ve iki gün sonrasında da kız gelip beni köşeye çekmiş "Yağızdan uzak dur onu sevme" demişti kimse hiç kimse yanıma gelip destek olmamıştı o kız arkadaşlarıylaydı o an gerçek dostluğuda anlamıştım okulda yayılan dedikodulara rağmen inat olsun diye Yağıza selam veriyordum ve yine öyle yapacaktım masaya yanaştım ve;
+Selam Dedim ikisine de gülümseyerek ve ekledim nasılsın Yağız?
-İyiyim Derin fakat sonra konuşsak olur mu acaba ?
+Ta-
-Aaa beni bu güzel arkadaşınla tanıştırmayacak mısın sevgili kuzen?
+Merhaba ben Derin dedim elimi uzatarak
-Bende Berk memnun oldum diyip Yağıza sırıtarak baktı Yağız bana döndü ve kolumdan tutup köşeye çekti;
-Hemen git buradan
+Neden ?
-Sana git dedim soru sorma
+Çok kabasın
-Çünkü öyle olmam gerek hadiii gözlerimi devirip kantin çıkışına gidecekken
-Aaa gidiyor musun?
+Üzgünüm gitmem gerek dedim dudaklarımı büzerek Yağıza ne oluyordu? Kıskandı mı yoksa? Diye düşünürken saçmaladığımı farkettim bir karanlık ve gülümseyişi yine bir karanlık sarılışımız ve son karanlıktan sonra Berk okul çıkışında ben tam okuldan çıkacakken kolumdan tuttu ve;
-Selam vermek yok mu güzelim?
+Selam dedim gülümsemeye çalışarak Yağız niye beni Berkten uzak tutmak istemişti birşey anlamamıştım ama bunu öğrenecektim
-Yağız dün kantinde kabalık yaptı sen ona bakma
+Yok zaten benimde gitmem gerekiyordu
-Berk
-Merhaba sevgili kuzen
-Derin sen eve gitmiyor musun?
+Gidiyordum ama Berk'i görünce selam vereyim dedim
-Aferin dedi gözlerini devirerek allah allah neydi bunun derdi
-Hadi git ozaman diyince kaşlarımı kaldırdım ve ona baktım platonik aşkım bana yine her zaman ki davranışlarından birini sergiliyordu
-Zaten onu almaya gelmiştim kuzen evine ben bırakacağım
-Daha 2 gün önce tanıştınız ne bu böyle?gitmeyeceksin herhalde Derin ha? Ya da sen şöyle gelsene bir benimle tüm okulun gözü zaten üstümüzdeydi birde Yağız beni kolumdan köşeye çekince eski sevgilisinin çatık kaşları ve sinsi bakışlarını üzerimde hissettim
+Ne oluyor Yağız?
-Ondan uzak dur Derin ve gitmeyeceksin
+Niyeymiş o?
-Gitme diyorsam gitmeyeceksin
+Sen bana emir veremezsin Yağız anladın mı diyerek Berkin yanına döndüm ve;
+Hadi gidelim dedim Yağız'a ters ters bakarak. Haklıydı aslında 2 gün önce tanıdığım bir erkeğin arabasına binmem normal bir davranış değildi fakat beni uyuz etmişti bende inadına binmiştim Berk gazı kökledi ve okulun önünden uzaklaştık bana dönüp;
-Aferin sana Yağızı deli etmeyi başardın.
+Nasıl yani?
-Onu sevdiğini anlamamak elde değil dedi gülerek
+Sevgi senin için gülünecek birşey mi dedim bu neydi şimdi ergen kızlar gibi regl dönemine felan mı girmiştim daha da vardı ama neyse...
-Hayır hayır yanlış anladın sana yardım edebilirim dedi bana bakarken
+Nasıl olacak o?
-Sevgili rolü yapacağız
+Hayatta inanmaz
-İnanacak
+Okadar emin misin?
-Elbette o benim kuzenim
+O halde kabul dedim gülümseyerek Yağızı kazanacağımı düşünmek içimde birşeylerin kıpırdamasına sebep olmuştu.Karanlık ve Berkle geçen neşeli mutlu günler 2 ay sonunda yatağımda yatarken kapının kırılacak derecede çalınmasıyla yataktan hızlıca kalkıp aşağıya iniyorum babam kapıyı açıyor ve ne göreyim karşımda Berk silahla duruyor ne bir dakika silah mı?
-Sakın sesinizi çıkarmayın
+Be-Berk ne oldu? Dedim titreyen sesimle korkmuştum bir anda herşey mükemmelken nasıl değişmişti anlayamıyordum
-Polise gitmeye kalkışırsanız yada peşimizden gelmeye en ufak birşeyde kızınızı da sizi de öldürürüm anlıyor musunuz şimdi buraya gel Derin dehşete kapılmış bir şekilde gözlerimi pörtleterek ona baktım babam ağzını araladı ve;
-Derdin ne oğlum senin gecenin bir vakti olacak iş mi genç yaşta katil olmaya değer mi?
-Kapa çeneni seni moruk diyince kaşlarımı çatarak baktım annem ağlıyordu Berk gelip beni kolumdan tutup çekiştirmeye başladığında babam öne atıldı ve Berk'e bir yumruk geçirdi ardından Berk'te beni sırtına alıp tetiğe bastı
+Hayırrrrrrr diye bağırırken görememiştim hiçbir şey görememiştim sonra bir anda kendimi bir evde buldum dağın başında neresi olduğunu bilmediğim bir yerdi ailemi özlemiştim bile acaba birşey olmuşmu diye meraktan ölürken Berk odaya girdi o bana yaklaşırken ben geriye doğru gidiyordum
-Benden korkma güzelim sana zarar vermem
+Sen pisliğin tekisin uzak dur benden niye aileme yaptın bunu direk kaçırsaydın beni ozaman ya birşey olduysa eğer birine birşey olsun seni ben kendi ellerimle öldürürüm anladın mı Berk
-Merak etme yaşıyor ikiside dedi ve ekledi hazırlan dolaptaki elbiselerden birini giy aşağıda bekliyorum dedi ve çıktı odadan ve bir anda kendimi upuzun koridorda buldum yeraltı dünyası ile tanışmıştım uyuşturucu taşıyıcılığıydı,ulaştırmasıydı,geçirmesiydi,Berk'in tecavüzü,benim bu işleri yapmamak için ettiğim ilk kavgada sinir krizi geçirdiğimde uyuşturucu ile ilk tanışmam Yağız'ın beni korumak adına bizimle iş birliği yapması yardım etmesi hepsi gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti ve en son Yağız'a fısıldadım;
+Seni istiyorum karanlık
-Seni seviyorum diyen Yağızın görüntüsü
Uçak kazası yaşanmadan inen uçaktan korkarak çıkmam ve karşımda Yağızı görünce ona sarılmam onu beni elimden tutup götürmesi kavga etmemiz uçak kazası Yağıza benzeyen ceset çığlıklarım ağlayışlarım Berkle aramızın iyi olması evlilik teklifim gelinlikçide olanlar Yağızla yaşanan depo olayı gizemli adamın oyunları korkuyordum ölüme bukadar yakınken ölmek istiyordum işte Yağızı gördüm bana uzaktan koşarak geliyordu elini uzattı tuttum ve
-Ben buradayım hadi gel sevgilim benimle gel
+Yağız beni bırakma sakın bırakma
Elele bulutların arasında koşuyorduk daha sonra sarıldık ve dudaklarımız birleştiğinde Berk'in sesi duyuldu
-İyi olacaksın Derin uyanacaksın iyi olacaksın
Berkten;
Kıpırdamaya başlamıştı o an doktorlara seslendim ve Derin sayıklamaya başladı rüyamı görüyordu diye düşünken doktorlar geldi bağlı olduğu cihaz ötmeye başlamıştı sevgilim benden gidiyor muydu beni bırakamazdı ki bırakmazdı
Derinden;
-Onu mu seviyorsun ha?
+Berk ben özür dilerim
-Özür dileme Derin o piçten asla özür dileme
-Birazdan Derini alıp gittiğimde bu sözlerin için pişman olacaksın sevgili kuzenim diyerek beni kolumdan tuttu ve elindeki silahla Yağız'a ateş etti ben çığlık çığlığa bağırıp ağlarken yere düştüm fakat o beni saçımdan tutarak sürüklemeye başladı bembeyaz bulutlar gitmişti yoklardı simsiyah duvarlarla kaplı bir koridorda buldum kendimi bir odaya girdik ve odadaki siyah takım elbiseli adamlar kumar oynuyorlar yanındaki sürtükler havada uçuşan kahkahalar alkol ve sigara kokusu kolumda hissettiğim acıyla başımda hissettiğim o kasılma ve farklı bir dünyadaymış gibi her olup biten hızlıca akıyor gözümde mayışıyorum Ve düşüyorum daha da derine daha da karanlığa çekiliyorum her yer karanlık ve ben yalnız başıma bedenimin karanlıkta havada asılı kaldığını görüyorum...
-Hasta geri döndü kalbi atıyor oksijeni sakın kesmeyin taa ki gözünü açana kadar geçmiş olsun Berk bey
-Te-teşekkür ederim dedim göz yaşlarımı silerken ve hemen yanına gidip elini tuttum başımı boynuna gömüp kokusunu içime çektim tamam ona aşıktım ama onca kötülüğüm ? Nasıl yapmıştım ya da şimdi nasıl değişmiştim korkuyordum deli gibi hemde onu kaybetmekten korkuyordum ve bu gizemli adam beni ona iyice yakınlaştırmıştı bir kıpırtı hissettim;
+Be-Berk
-Buradayım sevgilim herşey geçti iyisin korkma
+Ona birşey oldu mu?
-Kime?
+Yağız o da oradaydı ama gitti sonra o adam yaptı herşeyi dedim sesim kısık çıkıyordu kim bilir kaç saattir burada uyuyordum
-Güzelim Yağız çoktan öldü dedi ona söylememiştim ve yine beni deli zannedecekti sessizliğe büründüm.
-Nasıl hissediyorsun?
+İ-iyi buradan çıkar beni dedim tek nefeste çünkü oldum olası ne hastaneyi ne kokusunu sevmezdim nefret ediyorum diyebilirim.
-Doktorla konuşayım o halde bi dedi ve alnıma bir öpücük bırakıp odadan çıktı. Biraz geçtikten sonra kapı açıldı ve geri kapandı Berk gelmişti herhalde diye düşündüm ve;
+Ne oldu ne zaman çıkabilirmişim?
-Beni bırakmadığın için teşekkür ederim sevgilim
+Ya-Yağız yanıma geldi bana sarılarak saçlarımın arasına minik bir öpücük bıraktı ve;
-Şimdi gitmeliyim seni seviyorum
+Seni seviyorum ve kapı kapandığında gittiğini anladım daha sonra Berk geldi ve bana yardımcı olarak hastaneden kurtulmama ramak kala Berk danışmada belgeleri imzalarken kafamı çevirmemle kapüşonlu adamı gördüm ve hemen;
+Berk o adam orada dedim ve adam koşarak kaçmaya başladı Berk'te görünce hızlıca koşmaya başladı ikiside gözden kaybolunca geri kalan işlemleri kendim halledip dışarı çıktım Berk nefes nefese yanıma yaklaştığında;
-Yakalayamadım kaçtı piç kurusu
+Elbet kim olduğunu bulacağız zaten sonsuza dek saklanamaz
-Sen ne yaptın halledebildin mi?
+Hallettim hadi gidelim dedim ve elimi tuttu elele arabaya geldiğimizde kapıyı açıp beni bindirdi kemerimi de taktıktan sonra şoför koltuğundaki yerini aldı ve eve doğru yola çıktık başımı cama dayayarak yol boyunca ağzımı hiç açmamıştım hem bir hayli yorgundum hem de bana inanmayan bir adama daha ne diyebilirdim ki? Eve geldiğimizde kapıyı açarak yavaşça arabadan indim canım acıyordu ama Yağızsız olmanın verdiği acı kadar değildi bu acı Berk hemen yanıma geldi ve;
-Canın acıyor diyerek beni kucağına aldı
+Berk gerek yok yürüyebilirim gerçekten
-Hastaneden çıkman bile normal değil aslında biliyorsun değil mi?
+Hastaneleri sevmiyorum
-Peki nasıl istersen ozaman bunlara katlanacaksın küçük hanım
+Hande nerde haberi yok mu? Hemen ciddileşti ve;
-Var da eve gitmesi gerekiyormuş o yüzden gitti
+Ne olmuş ki?
-Bilmem dedi kapıyı açarken
Kapı açılınca içeri girdik Berk ayağıyla kapıyı kapattığı an ışıklar açıldı ve sürprizzzzzz diye bağırışlarla karşımda arkadaşlarımı ve ailemi gördüm bir dakika ne dedim ben Ailemi mi ?
Berk gülümseyerek bana baktı ve kucağından indirdi koşamayacağım için hızlı adımlarla anneme doğru yürüdüm aradaki mesafeyi kapattığımda sımsıkı sarıldım kokusunu içime çekiyordum kaç yıldır görmüyordum annemi çok özlemiştim oda benim kokumu içine çekiyordu. Herkesle sarılma faslı bitince Berk'e döndüm ve;
+Ben gerçekten çok teşekkür ederim çok mutluyum dedim gülümserken böyle bir iyiliği Berk'ten beklemiyordum.
-Yeter ki yüzün gülsün sen mutlu ol senin için herşeyi yaparım ben dedi gülümseyerek.
Handeye kaş göz işareti yaparak mutfağa çektim ve konuşmaya başladım;
+Yağızda oradaydı ama herşey o gittikten sonra oldu Yağıza sarıldım Hande kokusunu içime çektim ölseydim mutlu ölecektim
+Tatlımm bu Yağız meselesi biraz uzamadı mı tamam ben sana inanıyorum görüyorsun ama bunların hepsi bir halisülasyon keşke gerçek olsa çünkü bende isterim sevdiğin adamı gerçekten görmeni mutlu olmanı ama o yok öldü alışmaya çalış artık lütfen.
+Anlamıyorsun yaşıyor diyorum bana deliymişim gibi davranmaktan vazgeçin artık o yaşıyor Yağız yaşıyor dedim bağırarak göz yaşlarım süzülüyordu yanaklarımdan...
-Derin kendine gel artık dedi Berk beni kollarımdam tutup sarsarak
+Canımm lütfen sakin ol
+O ölmedi diyorum size ben deli değilim onu gördüm Yağız yaşıyor ve bunu size ispat edeceğim göreceksiniz hepiniz göreceksiniz dediğimde Berk beni kucağına alıp mutfaktan çıktı merdivenlere doğru yöneldi bağırmaya devam ettim;
+İndir beni istemiyorum seni bana deli muammelesi yapan bir adamla evlenemem ben bırak beni bırak dediğimde odaya girmiştik kapıyı sertçe kapattı ve beni yatağa yatırdı baya kızgındı adeta gözlerinden ateş fışkırıyordu.
-Artık sıkıldım,yoruldum şu halisülasyonları görmemek için biraz çaba sarfetsen alışmaya çalışsan böyle olmayacak eğer yarın da aynı şeye devam edersen seni gerçekten artık kliniğe yatıracağım bir süre tedavi görmen gerek çünkü anlıyor musun beni buna mecbur etme zaten yarın psikoloğa gideceğiz itiraz istemiyorum şimdi uyu. Ben ağlarken o odadan çıkmıştı bile daha sonra kapı tekrar açıldı ve kısık çıkan sesimle;
+Git buradan Berk git seni görmek istemiyorum
+Kızım benim annecimm dedi annem yatağa oturup bana sarılarak yerimden kalkıp anneme sarıldım ve ağlamaya devam ettim
+Annem annecim sen bana inanıyorsun değil mi?
+Gel bak dizime yat bebeğim sen küçüklüğünden beri çok seversin dizime yatıp saçlarınla oynatmayı...
Dizine yattıktan sonra gözlerimi kapatıp açtım ve;
+Anne o yaşıyor Yağız yaşıyor
+Kızım elinizde dna testi var olmasa tamam diyeceğim ama Handeyle Berk malesef haklılar
+Sende mi deli olduğumu düşünüyorsun anne?
+Hayır tabiki kuzum olur mu öyle şey?
+İspatlicam anne ispatlicam hepinize,herkese.
Annem sessizliğini korudu bende mayışmıştım daha fazla direnemeden kendimi uykuya teslim ettim...
+Nerdeyim ben siz kimsiniz ellerim niye bağlı?
-Hastanedesin deliler hastanesinde dedi karşımdaki adam kahkaha ile.
+Ben deli değilim kim getirdi beni buraya bırakın beni eve gidicem ben
-Yağızın öldüğünü kabullen artık o öldü Yağız öldü diyerek kahkaha atan sese karşılık kulaklarımı kapattım.
+Sus kapa çeneni ölmedi o anlıyormusun ölmedi
-Yağız öldü senin yüzünden öldü ve sen delisin sen delisin ve histerik bir kahkaha.
+Hayır hayır o ölmedi ve ben deli değilim sana diyorum ben deli değilim ben deli değilim ben deli değilimmmmmmm
Uyandığımda Berk beni kollarının arasına aldı ve;
-Şşşşttt sadece bir rüya korkma ben buradayım
+Berk lütfen beni kliniğe yatırma nolursun yapma bunu
-Bak güzelim eğer saçma sapan halisülasyonlar görmeye devam edersen yatırmak zorunda kalıcam ama Yağız'ın öldüğüne inanmaya çalışırsan yatırmam
+Ben şey pe-peki o öldü Yağız öldü dedim istemeyerekte olsa
-İşte böyle buna inanmalısın artık hadi uyuyalım şimdi iyi geceler sevgilim
+İyi geceler dedim ve kafamı yastığa gömerek düşünmeye başladım ne olacaktı benim bu halim klinikte deli olmadığım halde ciddi anlamda delirecek miydim ? Düşüncesi bile korkunçtu Yağız'ı görmem bunu ona söylemem lazım ben kliniğe girersem gerçekten kaldıramazdım çünkü.
Ertesi gün;
Uyandığımda Berk uyuyordu hemen yataktan kalkarak kendi odama geçtim hızla üstümü değiştirip ses çıkarmadan evden ayrıldım bir sürü sokak ve cadde geçmeme rağmen Yağızı hala görememiştim starbucks'ın önünde durdum ve içeri girerek kendime bir kahveyle sandviç aldım oturmuş yerken yanımdaki sandalye çekildi ve yanıma biri oturdu ellerini masaya koyduğunda içim ürpermişti çünkü siyah hırkası vardı başımı hafifçe kaldırdığım da kapüşonlu diye çığlığı basacaktım ki Yağız olduğunu gördüm ve derin bir oh çekerek ağzımı araladım;
+Bende seni arıyordum konuşmamız gerek
-Ne konuda?
+Berk beni kliniğe yatırmayı düşünüyor
-Böyle birşey asla olmayacak senden ayrı kalamaz o piç dedi elini yumruk yapmıştı baya sinirlenmişti boynundaki belirginleşen damarlardan belliydi bu.
+Yağız korkuyorum
-Korkma sevgilim yapamaz yapmaya çalışırsa bile enge olurum
+Nasıl yani?
-Bırak şimdi bunları gel benimle dedi ve kalktık elimi tuttu ve çekerek dışarı çıkardı ara sokağa girip biraz yürüdükten sonra siyah bir jipe bindik ve yolda ilerlemeye başladık meraklı yanım yine soru sormaya hazırlanıyordu ve dudaklarımı araladım;
+Nereye gidiyoruz?
-Bekle ve gör
+Pekala dedim ve koltuğa iyice yayıldım.Bir süre sonra yeşilliklerin içerisinde koskocaman bir villa karşımıza çıktı ve önünde durduk arabadan indiğimde Yağıza döndüm ve;
+Sen burada mı yaşıyorsun?
-Arada burada kalıyorum ama sık sık yer değiştirmek zorundayım dediğinde yanıma gelip elimi tuttu ve elele eve doğru yürüdük içeri girdiğimizde;
-Yukarıda koridorun sonunda sağdaki odada bikini var gidip onları giy ve gel diyen Yağıza şaşkınca baktım
-Hala burada mısın sen dedi kaşlarını çatarak koşarak merdivenlere yöneldiğimde ardımdan gülüşünü duydum ve gülümsedim koridorun sonuna geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim yatağın üzerindeki bikiniyi giydim üzerine de plaj elbisesini geçirdim ve odaya göz gezdirdim Yağız burada mı kalıyordu? Komidinin üzerinde parfümü yoktu gardolabı açtığımda bir sürü bayan kıyafeti olduğunu gördüm neydi bu? Bu ev ne zamandan beri onundu? hayatında biri var mıydı?ben bunları düşünürken kapı tıklatıldı;
-Hazır mısın sevgilim?
+Evet hazırım
-O halde hadi bahçeye çıkalım.Kendimi daha fazla tutamamıştım merak ediyordum kimindi bu kıyafetler? Burada tek mi yaşıyordu?ve dayanamayıp ağzımı araladım;
+Yağız bir dakika
-Noldu? Dedi kaşlarını kaldırmış bana bakarken bu hali çok sevimliydi boynuna sarılıp dudaklarını öpme hissi yaratıyordu ama olmazdı bunları öğrenmeden içim rahat etmezdi.
+Bu kıyafetler kimin? Burada tek mi yaşıyorsun?
-Hayır tek yaşamıyorum ve kıyafetler ise senin diyince tek kaşımı kaldırarak ona baktım.
+Nasıl yani?
-Eğer sana gidelim buradan dediğimde benimle gelseydin burada yaşayacaktık
+Ben ne diyeceğimi bilmiyorum gerçekten üzgünüm
-Artık birşey demene de gerek yok zaten evleniyorsun sevgilim dedi yanağımı okşayıp gözlerimin içine bakarken sözleri kalbimi acıtmış gözleride aklımı allak bullak etmişti sonsuza dek burada kalmak istiyordum ama yapamazdım artık çok geçti bizim için biz olmak için...
Bahçe;
şezlonglara uzandığımda Yağız direk tişörtünü çıkarıp havuza doğru gitti.
-Gelmiyor musun?
+Yok şimdi değil hem su soğuktur belki
-Giripte yüzdüğünde alışıyorsun hadi
gel sevgilim
+Yağız ben gelemem
-Yüzmeyi mi bilmiyorsun?
+Bi-biliyorum ama- Yağız yanıma gelip beni kucağına aldığı gibi havuza doğru koşmaya başladı.
+Yağız lütfen Yağızzzzz
Suyun içinde dibe doğru çekildiğimi hissediyordum Yağız belki sudan çoktan çıkmıştı ama ben ellerinden kayıp dibi boylamıştım gözümün önüne gelen görüntülere hayır hayır dedikçe suyu yutuyor ve zihnimin kapanmaya başladığını hissediyordum.
-Hadi ama çok kolay bir iş bu bebeğim
+Asla yapmam asla yapamam Berk
-Demek öyle ha diyip beni saçımdan tutmuştu başımı geriye doğru çekti ve;
-Şimdide aynı şeyi söylesene güzelim.Elleri bağlı olan Yağıza baktım çaresizdi beni kurtaramayacak kadar güçsüz ve çaresiz.Ben sesimi çıkarmayınca da Berk bana bir tokat patlatıp havuza ittirdi ben suyun dibini boylarken yukarı çıkmak için çırpınmıyordum bile ve bileğimde bir el hissettim sudan çıktığımda yarı baygındım ve Yağız bana suni teneffüs yapıyordu.
Yağızdan;
-Hadi ama Derin şaka yapmayı kes hadi sevgilim çık artıkk Derinnn
5 dakika boyunca sudan çıkmamıştı ve suyun altına dalarak baygın bedenini görmüştüm hemen kucağıma alıp sudan çıkardığımda şezlonga yatırıp ona doğru yaklaştım suni teneffüs için dudaklarım dudaklarını bulduğunda gözümün önüne gelen görüntüye küfür ederek suni teneffüse devam ettim onu kaybedemezdim ozaman kaybetmedim şimdide kaybetmeyecektim ve öksürürken gözlerini aralamaya çalıştı elini tuttum ve;
-Buradayım sevgilim geçti herşey geçti ben ben aptalın tekiyim özür dilerim unutmuşum hatırlasam asla yapmazdım asla elini bana doğru uzattı ve yanağımı okşayarak konuşmaya çalıştı;
+Şşşş korkma sevgilim ge-geçti bak ben burdayım dedi eğilip sarıldığımda boynumdan öptü ve biraz geri çekilip dudaklarına bir öpücü bıraktım.
-Seni seviyorum
+Seni seviyorum
-Hadi duşa sonrada yemek yaparız birlikte diyerek onu kucağıma aldım ve içeriye doğru yürümeye başladım.
+Önce sen duş al istiyorsan sonra ben alırım
-Aynı anda ikimizde duş alabiliriz biliyorsun değil mi? Dedi piç bir sırıtışla
+Yaaa Yağız saçmalama dedim gülerek
-Neden sanki hiç görmedim seni dedi oda gülmeme karşılık gülerek
+Hadi bakalım beyefendi önce siz duşaaa dedim uzatarak
-Peki hanımefendi artık başka sefere diyip burnumu sıkınca koluna vurdum ikimizde gülüştük o duşa gittiğinde bende kapalı olan telefonumu elime alıp açtım ve gözlerim fal taşı gibi açıldı 125 cevapsız arama 33 mesaj yuh dedim içimden hepsine açıp baktığımda Berk'ten di tam telefonu geri kapatıcaktım ki telefon çalmaya başladı açtım ve;
+Efendim Berk ne oldu?
-Nerdesin sen Derin her yerde seni arıyorum sabah erkenden çıkmışsın nereye gittin nerdesin söyle gelip alıyım seni
+Berk ben gelicem akşama lütfen izin ver biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var
-Nerede olduğunu söyler misin Derin!
+Söylemiyorum hadi byeee diyerek telefonu tamamen kapattım başımı kaldırmamla Yağızla göz göze gelmiştik.
+Ben özür dilerim
-Özür dilenecek bir durum yok hadi duşa gir sende yemekten sonra eve bırakırım seni
+Peki demiştim kalmayı hiç gitmemeyi herşeyden çok istiyordum ama zordu.
Kısa bir duşun ardından banyodan çıkıp yatağın üzerine Yağızın hazırladığı kıyafetleri giydim saçlarımı da kuruttuktan sonra aşağıya indim Yağız mutfakta yemek yapmaya başlamıştı bile kapıya yaslanıp onu izlerken keşke dedim keşke Yağızla evlensem ve ömrüm boyunca bu manzaraya şahit olsam Yağızın sesiyle düşüncelerim bölündü ve;
-Valla ben izleyenlere yardım etmeyenlere yemek vermiyorum hanımefendi oh ne güzel armut piş ağzıma düş hazıra konmak yok öyle küçük hanım hadi sıvayın kollarınızı dedi beni çekiştirerek güldüm ve salata için önüme dizilen malzemeleri kesmeye başladım ve bıçakla parmağımı kestiğimde ağzımdan ah diye inleme çıktı Yağız hemen yanıma gelip elimden bıçağı aldı ve kesilen parmağımı dudaklarına götürüp kanı emdi ikimizde gözlerimizi ayırmadan birbirimize bakıyorduk taa ki yanık kokusu gelene kadar
-Eyvah ye-yemek yandı
+Altını söndür çabuk diyip yemeği kenara aldım neyseki fazla yanmamıştı ikimizde birbirimize baktık ve gülmeye başladık ardından sarıldık ve birbirimize fısıldadık
-Seni seviyorum
+Seni seviyorum
Masaya oturup yemeklerimizi yemeye başladık hem gülüşüyor hem yemek yiyorduk okadar mutluydum ki gözüm saate kaydığında gülüşüm kesildi ve onunda gözü benimle aynı yerde buluşunca oda gülmeyi kesti ve;
-Artık eve dönme vakti küçük hanım
+Keşke burada kalmanın bir yolu olsa
-Artık o şansa sahip değiliz bu senin seçimindi diyince suçluluk ve pişmanlık duygusuna kapıldım masadan kalkıp toplamaya yeltelendiğimde;
-Bırak kalsın burda vaktim böyle geçiyor
+Peki ozaman ben eşyalarımı alayım dedim ve salona gittim koltuktan eşyalarımı alıp arkamı döndüğümde Yağızın sert bedenine çarptım beni belimden sardı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı işte huzur işte mutluluk işte renkli dünyam karanlıktan aydınlığa erişim...
Öpüşmemiz bitip evden ayrıldığımızda yol boyunca hiç konuşmadık ve arabadan inerken Yağız bana yaklaşıp boynuma doğru eğildi kokumu içine çekti ve boynuma bir öpücük bırakıp çekildi elimi uzatıp yanağını okşadım birbirimize gülümsedik ve arabadan inerek kapüşonumu kafama geçirdim biraz yürüdükten sonra anahtarımla kapıyı açıp eve girdim Berk sinirden köpürmüş bir şekilde bana bakıyordu kolumdan sertçe tuttu ve;
-Neredeydin sen? Gözlerimle kolumu işaret ederek;
+Benim evleneceğim adam bu mu? Hala mı?dediğimde kolumu yavaşça bıraktı ve dudaklarını yaladıktan sonra devam etti;
-Neredeydin beni meraktan öldürmek mi istiyorsun sen? deli oldum her yerde seni aradım.
+Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı
-O adam peşindeyken mi ya tekrar karşına çıksaydı
+Ama çıkmadı buradayım Berk boşuna uzatıyorsun bak hayattayım dedim elimi gözünün önünde sallayarak
-Bukadar bencil olma diye bağırdı
+Ben bencilsem sende hala şerefsizin tekisin diye bağırdım bende.Geriledi ve ellerini saçının arasından geçirerek göz yaşlarını serbest bıraktı
-Hala beni aynı görüyorsun hala beni sevmiyorsun değil mi? Doğru ben şerefsizim,şerefsizin tekiyim ama seviyorum lan çok seviyorum.Lafını bitirdiğinde kendini yere bıraktı ve ağlamaya devam etti.
+Be-berk ben öyle birşey demek istemedim özür dilerim dedim yanına çömelerek elimle çenesinden tutup başını kaldırdım ve;
+Böyle yapma lütfen
-Ne yapayım söyle seni korumak için beni sevmen için ne yapayım?
+Be-ben seni seviyorum zaten Berk ve beni koruyorsun da daha ne yapabilirsin ki?
-Seviyorsan niye kaçıyorsun niye böylesin?
+Bak insanlar bazen yalnızlığa ihtiyaç duyarlar hele ki böyle durumlarda biraz anlayışlı ol lütfen
-Gerçekten seviyor musun beni? Diye sordu masum çocukça bir ifade ile gülümsedim ve ;
+Evet seviyorum hadi gel dedim ve elinden tutarak kaldırdım.
+Hadi gel dedim mutfağa sürükleyerek kafası dağılsın diye pasta yaptıracaktım yani birlikte yapacaktık mutfağa girdiğimizde kaşlarını kaldırarak bana baktığında;
+Pasta yapacağız hadi dedim ve buzdolabından malzemeleri çıkardım
-İyi de ben pastadan ne anlarım
+Merak etme ben sana öğreticem diyerek hazır pasta tabanlarından birini paketinden çıkartıp tabağa koydum ve bir tencereye çıkarıp ocağa koydum sütle pudingleri hazırladıktan sonra vanilyalı pudingi pasta tabanının üzerine döktüm Berkte dondurulmuş böğürtlen çilek ne kadar kırmızı meyve varsa üzerine dizdi biraz da çikolata parçacığı attık ve diğer tabanıda üzerine yerleştirdikten sonra kakaolu pudingide onun üzerine döktük hindistan cevizi ve vişneyle süsledikten sonra dolaba atıp bulaşıkları yıkadık Berk ikimizede birer kahve yaptı ve dolapta dinlenmiş pastayı alarak masaya geçtik pastamızı yerken gülüşüyorduk ama Yağızla gülüşmelerimiz kadar içten değildi koca pastayı bitirdiğimizde geri kalan bulaşığıda yıkadık ve ben koltuğa yayılırken Berkte film seçiyordu sonunda bir filme karar verdiğinde cd'yi taktı ve yanyana oturup filmi izlemeye başladık zaman geçerken yavaş yavaş uykum gelmeye başlamıştı Berk kollarıyla beni sararak kendine çekti göğsünün üzerinde olan başım Berk'in kalp atışının sesiyle beni daha da mayıştırmıştı ve kendimi uykuya teslim ettim...
Ertesi gün;
Uyandığımda kendimi Berk'in kolları arasında bulmuştum biraz dikleştiğimde belimin tutulmuş olduğunu anladım gerinerek kendime geldiğimde Berk'in kolları arasından kalkarak mutfağa ilerledim kahvaltı hazırlayıp bir not bırakarak evden ayrıldım arabaya atlayıp dün ki dağ evinin yolunu tuttum.
Berkten;
Uyandığımda Derin yoktu endişeyle seslenmeye başladım;
-Derin Derinnnn nerdesin sevgilim bak eğer şaka yapıyorsan yapma ortaya çık hadi beni endişelendiriyorsun ses gelmeyince evde olmadığını anladım mutfağa geçtiğimde kahvaltı masasını hazırlanmış gördüm ve masadaki kağıt gözüme çarptığında elime alarak okumaya başladım;
"Çok geç kalmam sevgilim seni seviyorum" kağıdı buruşturup çöpe attım ve oturup kahvaltımı yaptım yalnız kalmak istiyordu o yüzden rahat bırakıyordum ama aklım ondaydı nasıl düşünmeden durabilirdim ki?
Derinden;
Dağ evine geldiğimde arabadan indim ve kapıyı kilitleyip kapıya yöneldim zili çalıp beklemeye başladım fakat kapıyı açan olmamıştı ve telefonum çalmaya başladı "Özel Numara" Yağızdır diye düşünerek açtım ve;
+Efendim
-Merhaba küçük sevgilini ziyarete mi geldin cesedini ormanın derinliklerinde görebilirsin Berk ile mutluluklar diyip güldü ve telefonu kapattı ben şok olmuş bir vaziyetteyken telefon elimden kayıp düştü ve ormana doğru koşmaya başladım bir yandan da bağırıyordum.
+Yağız Yağızzzz nerdesin Yağızzz sevgilimmm
Bir hışırtı duyduğumda etrafıma bakmaya başladım ve ağaçların arasında siyah kapüşonlu bir adamın geçtiğini gördüm peşinden koşmaya başladım
+Dur lanet olası herif sana dur dedim
O gözden kaybolduğunda bir kol beni yakaladı ve çığlığı bastığımda beni kendine çekerek sarıldı burnuma gelen kokuyla Yağız olduğunu anladım
-Şşş tamam sevgilim burdayım
+Yağız yağız o adam gördün mü
-Kim?
+Siyah kapüşonlu bana seni öldürdüğünü söyledi
-Ne tarafa gitti diyip yönü gösterdiğimde
-Geri dön anahtarı al ve içeri gir hemen geliyorum dedi ve koşmaya başladı bende eve doğru koşar adımlarla ulaştığımda kapıyı açarak içeri girdim ve kendimi koltuğa atıp olanları düşünmemeye başladım.Kapının kapanma sesini duyduğumda;
+Yağız?
-Yanlış tahmin güzelim ve histerik bir kahkaha
+Bilerek yaptın onu ormana yönlendirip kapana kıstırmak için gözlerimi kısarak baktığımda bana doğru adımlar atmaya başladı eğer kafasına bişey indirebilirsem zaman kazanır ve maskesini de çıkarmış olurum düşündüm gözlerim kenardaki vazoya kaydığında;
-Aklından bile geçirme sürtük
+Bana bak seni öldürürüm anladın mı yaklaşma sana diyorum git buradan mutfağa girdiğimizde elime gelen ilk bıçağı alıp ona yönelttim
+Git dedim birdaha gelme çık hayatımdan defol
-Sakin ol güzelim biraz oyun oynayacağız sadece diyip iyice yanaştığında sırtımın duvara çarptığını hissettim kapüşonlu nefesini yüzüme üflerken;
-Biraz eğleneceğiz sonuçta yapmadığın birşey değil diyince bıçağı bacağına sapladım fırsattan istifade elimle maskeyi tuttum çıkaramadan bacağından çıkardığı bıçağı bana sapladı ben acıyla inleyip yere düşerken kaçmaması için bacağına yapıştım ve oda yere düştü boğazına sarıldım ve
+Kim olduğunu şimdi öğrenicem seni piç kurusu diye bağırdım birden yer değiştirdik ve bu sefer o benim boğazıma sarıldı kapı ve yağızın sesiyle kalkıp balkona koştu
-Derinnnn nerdesin sevgilim?
+Ya-Yağız mu-mutfakta
Yağız koşar adımlarla mutfağa girdiğinde gözleri takadi kalmamış bedeni mi ve rüzgardan savrulan perdeyi gördü gözlerim kapanırken fısıldadım ;
+Seni seviyorum sevgilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Aşk
Chick-Lit1.Bölüm "Seni İstiyorum" Liseye başlayalı çok olmuştu lise 3 idim ve 2. Dönemin yarısındayız diyebilirim 2 hafta sonrasının sonunda Türkiye den gideceğim 10 günlük bir yurtdışı tatili bana onu unutturacak acılarım bir nebze azalacaktı ben kimmiyim...