Oh ne güzel her kesin unnie'si, oppa'sı burda. Benim ki yine terk etti... Yemin ederim sindiremiyorum artık sinirden bayılmasam iyi. İnsan hiç mi merak etmez acaba kardeşime ne oldu diye? Hava istiyorum biri beni burdan çıkarsın.
"Balam? Terasa gidelim mi? İyi gözükmüyorsun?" ~Haerin
Bu kız benim kurtarıcım!
"Tamda aklımdan o geçiyordu, ikiz olma olasılığımız arttı." ~
İkimizde gülüşerek kapıya doğru ilerledik.
"Haerin! Balam! Nereye siz oradan sıçratmadan kaçıyorsunuz?" ~Taehyun
"Abi hava almaya çıkıyoruz. Bak işine!" ~Haerin
Taehyun oppa-nim, Haerin'i taklit etti. Tabi Haerin hala bizim Haerin iki saniyede gitti yastıkla Taehyun oppa-nim'e vurdu ve yanıma geldi. Ben bunu sanırım abime yapamazdım..
"Sonra hemen gelin! Üşütüceksiniz, Balam sen üzerine bir şey al. Hemen hastalanıyorsun sen." ~Soojin
"Yaa~ Ne kadar tatlı arkadaşını önemsiyor.. Yeonjun hyung? Soobin hyung? Siz neden biz dışarıya çıkınca umarım araba çarpar diyorsunuz?!" ~Beomgyu
"Kurtulalım diye! Bıktık sizden, pişmanız Soobin ile diyoruz keşke o gün selam vermeseydik diye!" ~Yeonjun
"Yürü Balam yürü. Olaylar karışıyor, çekemeyeceğim kavgalarını.." ~Haerin
Bu cidden bizim Haerin değil mi?
"Hadi gidelim.." ~
Terasa gittik. Kızlar ile kaldığımız ev apartmanın en üst katıydı altımızda sadece 3 hane vardı, özellikle teraslı olmasını istemiştik. Hem uygun fiyatlıydı hemde akşamları çıkıp gökyüzünü seyrederken sohbet etmek için harika bir
manzarası vardı.
Jungwon ile burada uzanmak isterdim..
İstemeden de olsa gözlerim dolmuştu.
"Balam.. Yapma lütfen güzelim bunları kendine, seni ve diğerlerini görünce cidden sinirlerim bozuluyor. Sorun ne güzelim?" ~Haerin
"Rinrin.. Ne olduğunu gayet iyi biliyorsun." ~
Başını salladı.
"Biliyorum. Biliyorum tabi.. Ama Balam, hayat devam ediyor kendini yıpratmamalısın bebeğim. Canım ikizim lütfen hem bak, biz ayrıldık mı? Kızlar ile ayrıldık mı? Hayır. Abin biliyorum onu çok özlemiştin, seni bir daha yalnız bırakmayacağını söylemişti. Haklısın sende doğal olarak üzülüyorsun. Hepimiz üzülüyoruz, Cheon unnie'yi sen gördün sabah boğuluyordu çikolata yüzünden. Hepiniz ayrı." ~Haerin
"Biliyorum.. Biliyorum ama Haerin. Ben cidden Jungwon'a aşık oldum.. Bir anda göklere çıktım, en yukarıya ve sonra hemen çakıldım. Bu- Bu cidden kötü hissettiriyor.." ~
Bana sarıldı ve bir süre bekledi.
"Biliyorum. Hep beraber aşıcaz.. Yaralarımızı teker teker sarıcaz. Hem! Sen istediğin üniversiteyi kazanacaksın daha değil mi?! Zaten şanslıyız ki ikimizin istediği yerler orada var.. Böyle devam edersen nasıl gireceksin oraya! Park Balam göreyim seni kızım!" ~Haerin
"Çok teşekkür ederim Haerin.. Buna ihtiyacım var-" ~
"Çincap saldırısı! Fiuu" ~Yuin
"İki dakika burada dokunaklı konuşalım dedik nasıl geliyor.. Gel çinçapım gel!" ~Haerin
"Bensiz nasıl buraya gelirsiniz yah!" ~Yuin
"Sakin.. öyle kısa süreliğine çıktık yoksa seni çağırmaz mıyız biz ya? Ayıp ediyorsun." ~
"Evet! Sensiz asla." ~Haerin
"Tabi bensiz yapamazsınız! Bu çinçap olmadan siz ne yapardınız!" ~Yuin
"Dimi dimi.." ~
"Balam! Haerin! Ve aradan kaynanaya Yuin! 5 saniyeniz var eve girmeniz için! Soojin iletmemi istedi!" ~Haneul
"Yürüyün Soo unnie eski formuna dönmüş!" ~
Birbirimize baktık ve gülerek eve girdik.
