Platonic | taennie

4

hey bebisler💫
nasılsınız? umarım iyisinizdir
yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum
💞😻

"Ya şimdi ben şarkı açmıştım ya. O ara birinden mesaj geldi. Engeli kaldırmışsın işte falan yazdı. Bende özeldir diye sesli okumadım ona gösterdim. İşte müsait olacağım zaman yazacağım tarzında bir mesaj gönderdim. Karşı tarafta en azından yazıyorsun mu öyle bir şey demişti. Yani benim aklıma böyle bir mesajdan direkt eski sevgili geldi. Bu da demek oluyor ki beni sevse engeli kaldırmaz, ayrıca yazacağım demez. Sokim sonik şeylerle kafamı ütülemeyin." Jisoo oflayıp üstünde oturduğu yatağına geriye doğru kendini attı. Rosé'de ağzında yemek varken konuşulmaması gerektiğini bilmiyormuş gibi lafa başladı. "Taehyung şimdi doğruya doğru hepimize mesafeli. Ama Jennie'ye karşı ayrı bir ilgisi var mesela abi ben ormanda düştüğüm de kimse beni taşımadı abim bile. Lan bu adam senin ayakkabını bile giydirdi. Markete giriyorum diyip gidebilirdi. Ben sizi çoktan shipledim." Saçma sözleri daralmama sebep oldu.

"Sıkıntıdan terledim. Açın şu klimayı." Lisa bağırarak "Asko bunlar aşk ateşi ne sıkıntıdan yanacaksın. Oh bana da mis gibi gelin geliyor."
"Ya vallahi gelmekle hata yaptım. Kafam allak bullak oldu. Şimdi Taehyung'a hiç o gözle bakmadım, aşırı tuhaf hissediyorum. Şimdi yanına gidince mal mal davranacağım sizin yüzünüzden. Yani bana farklı gözle baktığını bilmek tuhaf oldu. Abi gibiydi benim için. Yani sevse bile imkansız gibi." Lisa alnına vurup Tanrıdan sabır istedi.
"Abicim bu senin öz abin mi? Değil amınakoyim. Abi gözüyle falanda bakma yani. Sen demiyor muydun ilişki istiyorum hemde ciddi olsun. Abim mühendis, gayet güzel maaşı var ayrıca çokta beyefendi biri. Sizin öküzler abimin yanından bile geçemez. O kadar diyorum yani. Buna hiçbirimiz itiraz bile edemeyiz. Sen abime yabancı bir erkek gözüyle bak. Ayrıca davranışlarını kontrol et. Sana ayrı bir duygusu olduğu çok açık belli." Lisa'nın Taehyung hakkında dedikleri doğruydu. Fazlasıyla iyi ve olgun biriydi. Abim gibi sürekli küfür etmezdi ve hatta şu yaşıma kadar maksimum beş altı kez ağzından küfür duymuşumdur. Küfürden gerçekten hoşlanmıyordum ama abimle aynı evde yaşadıkça ağzım alışıyordu. Küfürü hayatımdan çıkarmam gerektiğini aklımın bir köşesine yazarken sohbete dahil oldum.
"Yani Jennie kısaca Taehyung abin değil. Alıcı gözüyle, karşında ki yabancı bir erkekmiş gibi bak bundan sonra." Aklım çok karışıktı, bir şey demeden önümde ki patlamış mısır kasesinden mısır alıp yedim.
"Arkadaşlar o değilde yarın ne yapıyoruz? Önce sahile inelim bende güzelce yanalım. Sonraki günlerde aqua kısmına geçeriz." Hepimiz okeyleyip odalarımıza dağıldık.

Taehyung yatağıma girdiğimden beri aklımdan çıkmamıştı. Öküz Jungkook'un bir anda horlamaya başlaması bütün aklımdakileri alıp götürdü. Sinirle yataktan kalkıp kafasını diğer tarafa çevirdim. Nedense böyle yapınca horlaması en azından biraz duruyordu. Eğer horlaması başlarsa ağzına tişört sıkıştıracaktım ve susacaktı. Hava almak için odanın balkonuna çıktım ve sandalyelerden birine oturdum. Denizin dalga sesleri içimi huzurla kaplamıştı. İçeri geçip bavulumdan bir kitap alıp tekrar balkona çıktım. Duvarda asılı olan ışık loş bir ortam sağlarken kitabımı keyifle okumaya başladım. 30-40 sayfa okuduktan sonra gruptan gelen mesajla telefonu elime aldım.