İlk günümüz diye derslerin çoğu boş geçmişti. Her teneffüs Seungmin ve Felix yanıma gelmiş beraber sohbet etmiştik. Onları sevmiştim. Öğrendiğim bir şey var Seungmin ile Felix kuzenmiş. Ama birbirleriyle sürekli atışıyorlar daha sonrasında hiçbir şey olmamış gibi sarılıyorlar. Biraz da ilginçler.
Yanımdaki çocuğun yüzünü ise sadece bir kere görebildim. Arkadaşı gelip ona seslendiği zaman. Yakışıklı biriydi ama bir o kadar da soğuk birisi.
Öğle arasındaydık. Felix ve Seungmin yemekhaneye beraber gitmeyi teklif etmişti. O yüzden iki kuzenle birlikte yemekhanede oturmuş kuzenlerin didişmelerini izleyerek yemeğimi yiyordum.
Ağzıma attığım lokmadan sonra kafamı kaldırdım o sırada yemekhanede içeri giren o çocuğu gördüm. Yanında birkaç kişi daha vardı ve... Gerçekten çok güzel gülüyordu. Gözlerimi ayırmadan onu izlerken göz göze geldik. Gülümserken bana baktı, daha sonra gözlerini kıstı ve gözlerini benden çekti.
Yanımdan geçip gittiklerinde karşımdaki ikiliye döndüm bana gülerek bakıyorlardı.
"Sen az önce Minhoyu mu süzdün?" Felix'in dediğiyle onlara şaşkınlıkla bakıyordum.
Bir dakika adı Minho muydu?
Kore'de klasik bir isim olmasına rağmen o çocuğa çok yakışmıştı.
"Minho yakışıklı çocuk hak veriyorum süzmene" Seungmin'in dediğiyle düşüncelerimden kurtulup ona baktım.
"Yaa ben kimseyi süzmedim." diyip ağzıma kocaman bir lokma attım. Seungmin ve Felix şişmiş yanaklarımı görünce gözlerini kocaman açıp bana baktılar.
Felix "Aman tanrım! Jisung çok tatlısın." diye bağırıp ellerini yanaklarıma koydu. Daha sonra Seungmin onun ellerini itip bu sefer o koydu ellerini yanaklarıma.
"Aman tanrım! Bir sincapla tanıştığımı bilmiyordum."
"Hey!" diyip onlara kaşlarımı çattım.
"Sinirli bir sincap mı? Sanırım tatlılık krizi geçiriyorum."
Seungmin ve Felix'in herkes gibi beni sincaplara benzetmesine şaşırmadım tabii ki. Çünkü alışmıştım.
Yemeklerimizi yedikten sonra bahçeye çıkmaya karar verdik. Şimdi ise bir ağacın altında oturmuş etrafı izliyorduk.
"Ayy geldi, Changbin geldii!" Felix'in konuşmasıyla baktığı yere baktım.
"Ya kolumu siktin, bırak kolumu."
"Jisung şu karşıdaki iki kişiyi görüyor musun?" Felix'in dediğini onayladıktan sonra
"Heh işte o kaslı, yakışıklı tipini yediğim aşk adamım saç bandı takan değil diğeri o benim aşk adamım işte.""Kısa olan yani." Seungmin gülerek arkasına yaslandı. Felix ise kaşlarını çatmış ve Seungmin'e bakıyordu. "Ya sanane benim aşk adamımdan." dediğinde tekrar didişmeye başladılar.
Kafamı karşıdaki ikiliye çevirdiğimde Felix'in bahsettiği çocuk gülümseyerek bu tarafa bakmış daha sonra okula girmişlerdi.
Felix ve Seungmin sustuklarında Felix'e döndüm. "Siz Seungmin ile tartışırken bahsettiğin çocuk bu tarafa bakıp gülümsedi." dedim gülümseyerek.
Felix ilk başta donmuş kalmış daha sonra adeta çığlık atmıştı.
"Oha, çok mutluyum!" Felix tekrardan bağırdığında ikimizde irkilmiştik.
Seungmin "Gerizekalı bir şey oldu sandım. Niye öyle bağırıyorsun?"
Felix ise onun dediklerini takmayıp kuzenine sımsıkı sarılmıştı. Seungmin ise gülümsemiş o da Felix'e sarılmıştı.
İkisine bakıp gülümseyerek önüme döndüm.
Dersler bittiğinde üçümüz yan yana yürümeye başladık. Felix koluma girmiş ve adının Changbin olduğunu öğrendiğim yani Felix'in 'aşk adamı' hakkında dediklerini dinliyordum.
"Sonra bana çarptı. Bende yere düştüm aşk adamım elini bana uzatıp, "İyi misin?" diye sordu ve beni yerden kaldırdı. Ayy eli de yumuşacıktı." heyecanla anlattığı şeyleri gülümseyerek dinliyordum. Heyecanlanması çok tatlıydı.
"Benim bu yoldan gitmem gerekiyor." dedim yolu işaret edip.
"Harika, bizde ordan gidiyoruz çünkü." Seungmin konuştuktan sonra yürümeye devam etti.
"Aynı mahallede mi oturuyoruz?" heyecanla konuşup ikiliye döndüm. "Evet!" Felix'te heyecanlı sesiyle beni onayladı. Üçümüz konuşarak yürümeye devam ederken biraz ileride Minho ve arkadaşlarını gördüm. Felix'in bahsettiği çocukta onların yanındaydı.
Felix'te onları gördüğünde yine heyecanlanmış ve zıplayarak yürümeye başlamıştı. "Dursana gerizekalı. Zıplama tavşan gibi!" Seungmin'in uyarısıyla zıplamayı bırakmış heyecanla yürümeye devam etmişti.
Seungmin bana dönerek,
"Changbin ve bugün yanında gördüğün salak Chan Minho'yla arkadaş yanında gördüğün uzun boylu Hyunjin ve onun yanındaki Jeongin onlardan küçük olmasına rağmen okula erken yazdırılmış."
Daha sonra Felix devam etti.
"Hepsi çocukluk arkadaşı diye biliyorum ve aynı mahallede oturuyoruz." dediklerini dinledikten sonra onaylayıp önümdeki beşliye baktım.
-
Bolumu nasil buldunuz? Felix'in tavirlari cok hosuma gidiyorrr ksdhsksnskd
Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayinn 💖💞
-helen