12

200 12 3
                                    

Uzun bir aradan sonra kıpkısa bir bölümle ben! ŞFMWĞFKWİFKĞQ
TELAFİ EDECEĞİM, SADECE ÇOK UZUN ZAMAN GEÇTİĞİNİ DÜŞÜNÜP ATMAYA KARAR VERDİM.
İlham perim de yok ki şu sıralar. TYT'ye verdim kendimi, temelimi iyi atmam gerekiyor. Annem de beni darlayıp duruyor, boş yere bana bağırıyor ve Allah'ın her günü temizlik yapmamızı bekliyor. Çok gerginim. Bunu bölümde Leya'ya yansıttıysam kusura bakmayın.

BÖLÜM

Salondan koşarak çıkınca hemen merdivenlere yöneldim. Zaten yarım gün yok yazılmıştım. Okuldan çıktım ve okulun arka bahçesinde bir duvara yaslanıp kayarak oraya çömeldim. Kollarımı da bacaklarımın etrafına sardım ve okulun muhteşem dağ manzarasını seyretmeye başladım. Gözlerim doluyordu... Nedenini çözememiştim ama saçma bir şekilde gözlerim dolmuştu. Kulağım çınlıyordu. Kulaklarımı kapattım ve gözlerimi de kapatıp başımı duvara yasladım. Güzel şeyler düşünmem gerekiyordu, güzel şeyler... Neden benim bu kadar çok sorunum vardı? Geçmişim iyi değildi. İnsanlara karşılık veremiyordum. Tartışmalarda sadece susuyordum. Çok güzel de değildim, çok zayıf da... Bazen öğün atlıyordum, yediklerimin fazla olduğunu düşünüyordum. Bugün kahvaltı da yapmamıştım, açtım ama dayanmam lazımdı. Başımın dönmesi arttı ve ağrımaya başladı. Kulağımın çınlaması geçmiyordu. Ben bu durumda nasıl düşünebiliyordum hiçbir fikrim yoktu... Kendime kızarken konu yavaş yavaş geçmişe kaymaya başlamıştı ki birden omzuma dokunuldu. İrkilip hızla geri çekilirken Yağız'ın yüzünde garip bir ifade oluştu. Şaşırmıştı, normaldi. Yani ben de her dokunduğumda kaçan biri olsaydı şaşırırdım 'Ne oluyor lan?' diye...

"Özür dilerim." dedi. Gözlerimi yüzünden çektim ve yere diktim. Cevap vermedim, onun yerine kafamı bacaklarımın üstüne gömüp kollarımla etrafını sardım. Kollarımı tutup çekmeye çalıştı. "Leya, tamam eşeklik ettim." Eşeklere ihanetti bu. Kıvırcık koyun seni! Yine cevap vermedim. "Bu kadar kötü olabileceğini düşünmemiştim. Nereden bileyim? İşin içine merak da girince-" Başımı kaldırıp sözünü kestim. " İşin içine merak da girince ben şunu bi alayım zorla okula götüreyim de sahnenin ortasına koyayım, o da birkaç denemeden sonra yapar diye mi düşündün?!" Sustu. Sussun zaten! Gözlerime bakıyordu. "Özür dilerim Leya..." Aman neyse ne. Önüme gelen saçlarımı kafamı sallayarak geriye savurdum. Ayağa kalktım ve okulun çıkışına doğru yürüdüm.

"Leya!" deyip yanıma koştu. Kolumdan tutup beni durdurdu. Sıkılmaya başlamıştım artık. Kolumu kendime çektim. "Hadi ama. Tamam, yaptık bir hata ama affetmeyecek misin?"

"Affedemeyecek kadar umrumda değilsin." dedim. Bunu söylerken kafamı ona çevirmiştim ve ne kadar yakınsa artık saçlarım yüzüne çarpmıştı. Yine kara gözlerini gözlerime dikmişken gözüm bir anda yere kaydı. Gördüğüm şeyle gözlerimi sonuna kadar açıp direkt sıçrarken çığlığı bastım.

YERDE ÇOK HIZLI HAREKET EDEN KOCAMAN BİR BÖCEK VARDI!

VE BENİM DE BÖCEK FOBİM!

Yağız daha hiçbir şey anlayamadan koşarak oradan uzaklaşmaya başladım.

"Leya? Ne oluyor ya?" dediğini duydum ama durmadım. Arkama bakmadan koşuyordum. En güvenli yer evdi. Arkamdan adım sesleri geliyordu. Yapışkan mıdır nedir, bir kurtulamadım ya! Kolumdan tutularak durdurulmamla kafamı çevirdim ve sırıtan bir ifadeyle karşılaştım. Gözlerimi devirip kolumu elinden kurtardım. "Böceklerden mi korkuyorsun?" diye sordu. Anında, "Hayır." dedim. "S-sadece huylanıyorum." 'Yaw he he' der gibi elini savurdu. "O zaman niye arkana bakmadan kaçtın?" Bahane bulmam gerekiyordu yoksa bu fobimi olur olmadık yerlerde kullanırdı!

GICIK! ~LY~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin