Eve geldiğimde neye uğradığımı şaşırdım. Miray titriyordu. Ne oldu burda dedim.
-Miray (titreyerek)
Hırhırhırsız girmiş dedi.
Hemen en değerli eşyalarımı kontrol etmek için odama çıktım. Darma dumandı. Yatağın altı bile açılmıştı. Gümüşlerim ve biriktirdiğim para çalınmıştı. Zaten bu mahallede çok hırsızlık oluyordu. Bu sefer polise haber vermicektim zaten bulamazlardı. Hemen kızları topladım. Kızlara:
Olan oldu pek çok şeyimiz gitti ama biz iyiyiz çok şükür. Şimdi herkese görev veriyorum. Önce evi temizlicez. Sonra nöbette durup hırsızı yakalıcaz. Begüm sen evleri topla. Eylül sende süpür. Miray tozları al. Bende mutfaktayım bir şeyler hazırlayım.Yaklaşık üç saat sonra işler bitmişti. Sıra hırsızı yakalamaktaydı. Mahallenin her sokağında birimiz durduk. İki saattir bekliyorduk ama kimse yoktu. Berkay ın hiçbirşey den haberi yoktu. Işığıda yanmıyordu.
Telefon çalıyor (Begüm)
Alo Begüm
-Begüm
Hırsızı yakaladım hemen gel.
Koşar adımlarla gittim. Adamın yüzünü açmamıştı. Zaten zor tutuyordu. Hemen bi tokat attım. Tekmelemeye başladım. Begüm dur dese de dinlemiyordum. Adamın yüzünü açtığımda bayılmıştım.Berkay hırsız mıydı? Nasıl birini sevmiştim ben. Saçlarımı yolarak ağlıyordum. Kızlarsa teselli etmeye çalışıyorlardı. Keşke bi rüya olsaydı. Canımdan, herkes den, her şeyden çok sevdiğim adam olamazdı bu. Ben ona bu kadar aşık ve dimdik durabiliyorken böyle nasıl yıkılırdım. Onun yürüdüğü yollardan yürürdüm. Her şeyim olmuştu. Hayatımı değiştirmişti. Çok mutlu olduğumu düşünürken böyle olacağı aklıma gelmemişti bile. Yıkılmıştım. Ölmüştüm. Sınavdan sonra buralardan gitmeliydim. Hatta polis olup onu yakalayıp yüzüne tükürmeliydim. Ne saçmalıyordum ben. Yarın annem gelecekti ve beni böyle görmemeliydi.
Ağlamaktan başım ve gözlerim ağrıyordu. Kötü olduğum zamanlarda Emine bana hep iyi gelirdi. Omzuna yattım o da saçlarımı okşayarak uyuttu beni.