Unseen Heaven

Hikaye Bu Kadardı...

- İ-iblis ?!?

Diana'ya baktım, gözleri parlıyordu. O az önce sevindi mi ?!? Gerçekten anlayamıyorum. Edward iç çekti

- O kaçtığınız canavar vardı ya, O bizim dünyamıza ait. Ama bazıları yüzünden onu buraya kaçırdık (!)

- Hey ! Benim bir suçum yok !!!

- Evet, tabiki. portalı canavarın önüne açan bendim çünkü.

- Ama- Yani en azından yakaladık ve kimse görmedi, İkisi hariç.

- Ama görebilirler di.

- Ama görmediler.

- Şu çeneni kaparmısın artık ?!

- Öyle olsun.

Diana Ellijah'ın yanına gitti. Daha ne yapıyorsun demeye fırsat kalmadan ona sarıldı. Ellijah ne yapacağını bilemedi. Edward ise bir şey söylemek istiyor ama söylemiyordu.

- Ehh kardeşim için özür dile-

- SEN ÇOK TATLISININ !

- !

Ellijah onu havaya kaldırdı.

- Onu istiyorum !!

- Ellijah, Sen delirdin mi ?!

Diana'nın şu ana kadar ağzını bile açmadığını fark ettim. Ayrıca evet tatlı olduğu doğrudur ama onu istemek ??? Ellijah gerçekten insan gibi davranıyor, Edward ise daha çok iblis gibi.

- Hadi ama ! Onlarında gidecek bir ailesi var.

- Aile ?

Bu sözü Diana söylemişti. Doğru ya, O aile ne demek bilmez... Kendisi daha anne babasının yüzünü bile hatırlamıyor

- Değil mi ?

Edward bana baktı.

- Aslında... Bizim bir ailemiz yok...

- Bir dakika, ne ?

- Ailemizi yıllar önce bir savaştan dolayı kaybettik. Diana kendi anne babasının yüzünü bile hatırlamıyor. Bu nedenle aile ne demek bilmez.

Ellijah şaşırmış görünüyordu. Diana'yı yere bıraktı, ve bana doğru yürüdü. Boyu benden en az bir 10 cm daha uzundur herhalde. Edward da en az 14 vardır.

- Aileniz yoksa kiminle kalıyorsunuz ? Tabi kalıyorsanız.

- Ehm. O konuda bizi evlatlık verdiler ama evlatlık verildiğimiz aile bizi sevmedi galiba- Biz de kaçtık.

Edward gözlerini Ellijah'a dikti.

- Vay be. Ellijah, dileğin gerçekleşti mutlu musun ?

Buda ne demek oluyordu şimdi ? Başım ağrımaya başladı. Bu gün o kadar çok şey olmuştu ki artık kafam kaldıramıyordu.  Ellijah'a baktım. Kafasında bir şeyler kurduğu belliydi.

- Eğer güç yeterse sen artı ben...

- Ne oluyor...?

Edward derin bir iç çekti

- Yine başlıyoruz.

Edward kanatlarını açtı ve havaya oturdu. Etkilenmiştim. Kıskanmadığım da söylenemez gerçi

- Tamamdır !

Herkes Ellijah'a doğru döndü.

- Size bir teklifim var.

Diana yanıma geldi.

- Teklifin ne ?

- Sizi de iblis yapmama ne dersiniz !?

- Ne ?

Diana'nın keyfi yerindeydi. Ellerini havaya kaldırdı

- Bende uçmak istiyorum !!

Edward gülümsedi. Dişlerini görebiliyordum. Sivri ve parlaktı. İblislerin özelliği olsa gerek.

- Ben bu kızı sevdim. Dönüştürecek olursak bu kızı alırım.

- N-ne diyorsunuz ?!

- Çok açık değil mi ? Sizi iblis yapmak istiyoruz...

Şimdiki zaman

- İşte böyle oldu.

- Size en azından sorulmuş ! Benimki beni direkt ham yaptı !

- Gerçekten mi ??

Gülmeye başladım

Masada oturmuş Arslow ( Bu ismide guzelmiyimguzelim adlı bir kullanıcı dan aldım ona da teşekkürler) ile konuşuyordum. Kendisi ile 2 yıl önce tanışmıştım. O gün kanatlarını kırmıştı ve dışarıda random dolaşırken ona rastlamıştım.

- Peki seni dönüştüren kimdi ?

Bunu defalarca söylemesine rağmen yine unutmuştum.

- Saito tabiki, kim olacak !

Yine gülmeye başladım. O sırada Saito içeri girdi.

- Arslow ! Yeter be sızlandığın. Ben orada açlıktan geberiyordum bir kere. Karşıma da ilk sen çıktın ne yapabilirim.

- Sağ ol be

- Her neyse buraya bunun için gelmedim. Siz ikiniz S.A' de canavar avına  ( es ey diye okunuyor ) çıkıyorsunuz.

- Daha yeni oturmuştuk !

- Orasını ben bilmem. İtirazınız varsa Ellijah'a söyleyin.

- Vaz geçtim. Hadi gidelim

- Ellijah korkusu çarpı 2

2. Bölüm nasıl olmuş ?

Evet çok hızlı anlatıyorum bunu bir şekilde halletmem gerek