3. 'Kalpsiz adam' (Düzenlendi)

235K 6.5K 1.2K
                                    


Keyifli okumalar!!!

#SeniIstemiyorum

#Kalpsizadam

Karısının onları böyle görmesinden rahatsız olsa da belli etmedi genç adam. Altında acıdan kıpkırmızı kesilen kadına uyarıcı bakış atıp üstünden kalktı. Hala onları izleyen kalbi sıkışsa da belli etmemeye çalışan kadına biricik aşkı Melek'ine doğru yürüdü. Alnını öptü sevgiyle.

"Nasılsın meleğim?" sordu. Saçlarını okşayarak gözlerine baktı. Kirpiklerine kadar kırgın bakan karısı gülümsemeye çalıştı. Öfke içini kavlarken kapkara gözlerini ikinci karısına çevirdi. Hepsi onun suçuydu. Feriha onlara bakmadığı için adamın nefret dolu bakışlarını görmedi. Melek karşısındaki manzaradan memnun olsa da belli etmeden kocasının yanağına dokundu.

"İyiyim sevgilim. Ne zaman geldin?" diye sordu. Barlas sevdiği kadının yanağına dokunan parmak uçlarını öptü. Melek bu hareketle erirken bakışları diğer kadının üzerindeydi. Hâlâ kendilerine bakmıyordu. Bakıp da onun nasıl sevildiğini görmeliydi. Görüp de kocasını kendisinden alamayacağını anlamalıydı. Bir an kadına sinir oldu.

"Şimdi geldim. Geçelim mi odamıza?" genç adam diğer karısı odada yokmuş gibi davranıyordu.

"Sen git duş al dinlen hayatım. Ben Feriha'ya bakacağım. Rafet ayağını burktu deyince merak ettim" deyip kocasını bir hayli şaşırtmıştı genç kadın. Kocasının yanağını öpüp uzaklaştı ondan istemese de.

Barlas kaşlarını çatıp Ferihaya baktı. Bileği mi burkulmuştu?

Umursamadı.

Az önce o önlemini almıştı. Karısı kuzenine o kadar yakın olmaması gerektiğini herhalde anlamıştı. Kafasını sallayarak odadan çıktı. Odadan çıkan kocasının arkasından bakan Melek kumasına döndü.

Melek yürüyerek yatağın ayak tarafında durdu. Az önce kocası bu kadının üzerindeydi. Nefretini bile kussa da ona yakındı ve kokusunu duymuştu. Dakikalar önce yaptığı şeyin; onu bile bile düşürmenin ne kadar doğru karar olduğunu bir kere daha anlamıştı. Baştan aşağı süzdüğü kadına zehirli dilini çıkarmak istese de kendini zapt etti. Görünen köye klavuz gerekmediği gibi bu küçük kadının da iyi bir kalbe sahip olduğunu anlamak için yıllar geçmesine gerek yoktu. Yemyeşil, parıl parıl gözleri içindeki iyiliği ele veriyordu.

Bu küçük sürtüğü iyilikle alt edecekti. O yüzden nihayet kendisine bakan kadına gülümsedi.

Feriha Barlas odadan çıktıktan sonra nihayet Melek'e bakmıştı. Yüzünde görmeyi beklediği tiksinti ve nefret yerine gülümsemeyle karşılaşınca afallamıştı. Zavallı kadın eğer ki o gözlere dikkatle baksaydı kalbini zehirlemeye hazırlanan çatal dilli yılanları görebilirdi.

"Çok mu ağrıyor?" diye soran Melek'e mahcup ifadeyle bakarak

"Biraz"deyip gülümsemeye çalıştı. Bu kadın bu iyi kalpli olmak zorunda mıydı? Kendisini en yakın arkadaşının sevgilisini ayartmış kötü kızlar gibi hissetti.

"Nursel abla şimdi gelip bakacak. Geçmiş olsun." Diyerek kapıya doğru yürüyen Melek kadının yüzündeki mahcubiyeti görünce aldığı kararın ne kadar doğru olduğunu bir kere daha anladı.

"Teşekkür ederim" diyen kadını odada yalnız bıraktı. Kapıdan çıkıp kapattıktan sonra çalan telefonunu odasına giden merdivenleri tırmanırken cevapladı.

"Merhaba abla."

"Merhaba kardeşim. İstediğin kişiyi malikeneye yerleştirmeyi başardım. Haftaya işe başlıyor." Duyduklarıyla keyfi daha da yerine gelen Melek kısık sesle kahkaha attı.

Seni İstemiyorum! (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin