/2/

314 33 16
                                    


Kim Seokjin

Her zamanki gibi şu siktiğimin okuluna gitmek zorundaydım. Aslına bakılırsa okula asla gitmem lakin hem ailem baskı yapıyor hem de yok yazılmamak için gidiyorum. Yani eğlence için gidiyorum. Okulda tanımadığım insanlara bulaşmaktan hocaların hepsi benim yaptığımdan sıkılmaya başladı ama ben istediğimi yaparım sonuçta bu okula ders işlemeye değil eğlenmeye gidiyorum.

Kıyafetlerimi değişeceğim sıra kapının hızla açılmasıyla bulduğum bir tişörtü üstüme bastırdım. "Ya anne baskın mı ne yapıyon ne" annemin içeriye biraz daha girmesi ile "ben senin annenim annen seni ben getirdim dünyaya istediğim gibi bakarım" oflayıp beyaz ve sade tişörtü üzerime geçirdim. "İyi anladık annemsin ama her dakka da üstümü değiştirdiğim de bakamassın hem sen ne için geldin" elindeki telefonu bana uzatıp "gene ne bok yedin okulda" telefonu elinden alıp fizik hocasının attığı mesaja baktım.

Fizik öğretmeni
Bayan kim oğlunuz seokjin derslerim de hiç susmuyor ve yanında ne kadar öğrenci varsa onunla konuşuyor lütfen çocuğunu za bir terbiye verin.

"Ahh bu ne bicim mesaj alt tarafı derslerde konuşuyormuşum" annem telefonu hızla elimden alıp "ders çalışmıyorsun bakıyorum bugün telefon sana yasak ders çalış" elimde olan telefonu yastığın altına koyup "aaa benim telefon mu var hiç belli olmuyor" annem birşey demeden odadan çıkıp gitmişti. Bu sefer kıyafetlerimi daha rahat giyip odadan çıkıp mutfağa gitmiştim. Babam yemeğe gömülmüş iken annem oturma odasında televizyon izliyordu. Babamın karşına oturduğumda "bugün ders çalış notların yerlerde sürünüyor"

"Zamanı gelince çalışırız" dediğimde babam konuşmamıştı. Bok çalışırım zaten. Kahvaltıyı bitirip odamdan çantamı aldım. İçinde birşey yok zaten kalem kutusu ve defterler. Evden çıkıp yürüdüğüm de cebimde titreyen telefonu elime aldım.

Yer cücesi2 arıyor...

"Ne var ya sabah sabah"

"Oğlum bu jimin susmuyor ağlıyor bir saattir"

"Niye ağlıyor ki"

"Bilmiyorum"

"Bok bilmiyorsun" arkadan jimin'in sesi geliyordu.

"Cüce ne yaptın lan çocuğa"

"Başlatma cücene gel şunj sustur"

"Sarıl susar"

Deyip telefonu kapatmıştım.
Nihayet okula varmıştım ve ilk işim kantine gitmek olacaktı. Bizimkileri bir masada otururken görmüştüm. Yanlarına gittiğim de telefona bakıyorlardı. Daha sonra varlığımı hissettiklerin de hepsi bana bakmıştı. "Ne izliyorsunuz" deyip Taehyung ve Jungkook'un arasına girmiştim. Karşıda birbirlerine trip atan yoongi ve Jimin'i görünce "jimin niye ağladın sen" deyince jimin yoongi'ye bakmıştı. "Boşver" deyip elleriyle oynamaya başlamıştı. Yanlarına gideceğim sıra birinin bana çarpıp yemeğini düşürmesi ile dikkatim o çocuğa gitmişti. "Önüne baksana" deyip Jimin'in yanına gideceğim sıra çocuk beni itip "asıl sen önüne bak yemeğim düştü"

"Ben mi düşürdüm lan yemeğini" dediğimde hızlıca itmiştim. Tökezleyip yemeğinin üstüne düştüğünde ben güldüğüm gibi herkes gülmüştü. "Salak üstü hep yemek oldu" dediğimde herkes daha da gülmeye başlamıştı. Yerde duran ismini bilmediğim çocuk ayağa kalkınca kolumdan tutup "o yemeğe girmeyi sen hak ediyorsun" deyip beni yere itmeye çalışıyordu. Yanılmıştı. Tek yumruğum ile yere düşünce üstüne çıkıp "sen ve beni yemeğinin üzerine itmek" dediğimde tekrar gülüp bir kaç kere yumruk atmıştım. Bayadır kimseyi dövmüyordum ve bu hoşuma gitmişti. Tanımadığım birinin kolumdan tutup yukarı kaldırması ile gördüğüm kişi ile şoke olmuştum. Bu Kim Namjoon'du. Okulun yeni müdürü ve dün gruba atılan fotoğraftan daha da seksi duruyordu. Birşey demeyip beni müdürün odasına getirmişti.

Coincidence | NamjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin