🤍
yuta uzun dağınık siyah saçlarını tekrar karıştırdı. ne yapacağını bilmiyordu artık, yoğun bir iş temposu onu fazlaca yoruyordu, üç gündür evine gidemiyordu. mark bile ondan bıkmış olmalıydı ki ona bugün hiç yazmamıştı. mark ile çok sohbeti yoktu sadece bahçede bir iki kere görmüştü ha, bir de evinin camından bir iki kere görmüştü. onunla tek diyaloğu mesajlardı. zaten yutanın çok vakti de yoktu evde kalmak için. tek boş günü pazardı o da tüm gün uyurdu. karnı acıkmıştı, hamburger söylemişti dışarıdan gelmesini bekliyordu. derince iç çekti koca şirkette yedi sekiz kişi vardı. onlarda kendi sorumluluğunu yapıyordu. şirkete hafif bir göz gezdirdi, bırakmalı mıydı ama zaten japonyadan buraya da sırf bu iş için gelmişti bu yüzden bırakamazdı. gözü telefondaydı, mark'ı özlemişti yani birazcık? kaşlarını çatıp telefonun ekranını çevirdi.
şirketin telefonu çaldığında açtı, arayan bay lee'di. ne diyeceğini biliyordu işine iş koyacaktı. ayağa kalktı kahve kokulu koridora çıktı tanıdık odaya doğru yürüdü. daha çok yorulmak istemiyordu artık. kapıyı tıklattı, meraklıydı. gelen komut ile içeri girdi. merakla bakıyordu karşısındaki adama.
"nakamoto yuta, sana müjdeli bir haberim var seni terfi ediyorum yüksek başarından dolayı sana hayran kaldım. insan kaynakları müdürü olarak terfi aldın ve bu terfi için de kendini bize kanıtlamanı istiyorum.”
duyduğu habere gözleri açılırken gerçeği idrak etmeye çalışıyordu. az önce bırakmayı düşündüğü işten terfi almıştı boğazını temizledi söze başladı.
" ilk olarak teşekkür ederim bay lee gerçekten beklemiyordum. ne yapmamı istiyorsunuz peki?"
siyah tutamlarını geriye attı, karşısındaki adam ayağa kalkıp karşısına geçip elini omzuna koydu. yuta'nın gözleri omzundaki el ve karşısındaki adam arasında mekik dokuyordu. karşısındaki orta yaşlı adam küçük bir kahkaha patlattı.
" aslında çok basit, sana bir sunum vereceğim bunu oğlumla yani şirketin gelecek ceo'su olacak adam gözetiminde yapmanı istiyorum. oğluma da yardımcı olmanı istiyorum, pek şirket hayatına alışık değil."
adam elini omzundan çekerken yüzü düşmüştü, derin bir iç çekti.
"oğlum uzun bir süredir burada çalışmayı kabul etmiyordu, eh bende kanada'ya yerleşeceğim yakın zamanda gözüm arkada kalmasın istiyorum."
karşısındaki adamın konuşmaya ihtiyacı var gibiydi fakat yuta neden ben diye düşünüyordu zaten yorgundu bir de bunun dertleriyle uğraşamazdı.
"efendim konuşmak isterseniz konuşabiliri-"
" olmaz, herkes yerini bilmeli teşekkür ederim insani davranışın için ama işinin başına dönmelisin, tebrikler nakamoto yuta."
eğilip selam verdikten sonra odadan kendini attı. kahve kokulu koridordan kendi masasına geçtiğinde dudaklarını (vay be şeklinde) kıvırdı. bir zamanlar diğerleriyle aynı ortamda olan masalarda çalışırken şimdi kendi odası olacaktı. dudakları keyifle kıvrıldı ve mırıldandı.
" insan kaynakları müdürü nakamoto yuta, vay be."
" bu kadar yetenekli olduğunu bilmiyordum, oppa."
duyduğu ses ile bakışları şirket girişine yöneldiğinde gözleri şaşkınca açılmıştı. karşısında elinde hamburger poşetli sırıtan bir mark beklemiyordu.
-
bilerek kisa yazdum sonucta texting bu fic bu da bir seyleri anlatmak icin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
perverted neighbor :: yumark
Fanfictionmark: o kadar nefes kesicisin ki kendimi sanki uyusturucu almıs gibi hissediyorum YA NEDEN PERDEYİ ÇEKTİN yuta: senin gibi sapıklar bana bakmasın diye? yumark başlangıç:150521 bitiş:160723 ©youarenct, 2023 texting, mini fic