Nefret (TURENG)//countryhumans

uygulanacak plan

Amerika'nın gözünden devam

Fransa: ben usta bir montajcı biliyorum. Ona gidip montaj yaptıracağım.

Amerika: tamam. baba, sen de çıkabilirsin.

Amerika dışında odada kimse kalmaz

Sıra bende.. acaba ne yapıpta NATO toplantısı düzenleyebilirim? Zaten Avrupa'nın ÇOĞUNLUĞU Türkiye'den nefret ediyor. Türkiye dışında tüm NATO ülkelerini çağırıp sırayla NATO ülkeleri hakkında ki düşüncelerini dinleyebilirim. Ama Türkiye'nin neden gelmediğini sorgulayabilirler.... Türkkiye'nin hakkında sıra gelince  annemin telefon numarasını ve ses tonunu değiştirip doktormuş gibi davranıp,acil canından çok sevdiği kızı için hastaneye çağırttırabilirim. Türkiye'nin bu görüntülerden haberi olmaz böylece. Yani sözde barış hakkında bir toplantı olabilir. Harf sırasında sorsam. Sıra Türkiye'ye geldiğinde ülkelere görüntüleri neye göre izleteceğim? Bence öylesine dolaşırken bu olaya şahit oldum derim.

Telefonumu aldım ve 'NATO' adlı kurduğum gruba girdim.

Amerika Birleşik Devletleri

- Bugün saat 16.00 da NATO toplantısı düzenlenecektir ve gelmek zorunludur.

Almanya Federal Cumhuriyeti

- Peki bu toplantıyı bu kadar önemli kılan şey nedir Amerika Birleşik Devletleri?

Amerika Birleşik Devletleri

- sadece birbirimiz hakkında düşüncelerimizi anlatacağız

Polonya Halk Cumhuriyeti

- ne gibi mesela?

Amerika Birleşik devletleri

- böyle olsa daha iyi olurdu. Onu sevmiyorum işte şu, bu nedenleri vb.

Türkiye Cumhuriyeti

- Gelmezsek ne olur?

Amerika Birleşik Devletleri

-önemli bir sebebiniz varsa gelmeyebilirsiniz bay Türkiye Cumhuriyeti

Türkiye Cumhuriyeti

- önemli bir sebebim var. Kızım ateşten yanıyor ve evde sadece ikimiz varız. Gelemeyeceğim toplantıya, bay Amerika Birleşik Devletleri.

Amerika Birleşik Devletleri

- Türkiye Cumhuriyeti dışında Toplantıya gelemeyecek var mı?

'Kimse mesaj yazmaz'

Telefonu kapattım ve masanın üstüne koydum. Ardından duşa girdim, takım elbise giydim, telefonumu cebime koydum, ağzıma masadaki donatlardan birtanesini attım ve NATO binasına doğru arabam ile gitmeye başladım.

Türkiye'nin gözünden

Telefonu kapatıp kızıma bakmaya devam ettim. Yani arada elim ile ateşini kontrol ediyorum veya bezinin sıcaklığını kontrol ediyordum.

K.Kıbrıs: benim 'öhhö öhö' senin bakmana ihtiyacım yok!

Türkiye: çorba ister misin? (Kuzey Kıbrıs Türkiye'nin çorbasını çok seviyor)

K.Kıbrıs: evet!(heyecanlı bir sesle)

Türkiye gülümseyerek

Türkiye: tamam öyleyse hemen en sev-

K.Kıbrıs: Ama hazır çorba. Marketlerde satılıyor ya, 3 dk da hazırlanan çorbalar.

Türkiye: tamam... nasıl istersen.... (hemen getirden getirelim abimize)

Elime Telefonu aldım ve herhangi bir uygulamadan hazır çorba sipariş ettim. Kızım bu haldeyken markete gitmeyecektim tabikide. Ve hazır çorba yapacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ne var içinde daha bilmiyoruz bile!

K.Kıbrıs: baba! Daldın yine. Benimle ilgilensene!

Kıbrısa döndüm. Bana 5 yaşında ki bir çocuk gibi bakıyordu. Oysaki 16 yaşında.. Bu huyunu seviyorum. Sinirlenince Tatlı oluyor.

K.Kıbrıs: BABA!

Türkiye: efendim.

K.Kıbrıs: ne daldın öyle ecelinin görmüş gibi!

Din don

Türkiye: ben kapıya bakıyorum.

Kapıya bakmak için tabiki de kalkmam gerekiyor uçacak değilim ya! 'Sesli kıkırdama' neyse kapıya baktım.

??: abi al siparişin

Türkiye: kaç TL tuttu?

??: 20 lira 95 kuruş

Türkiye: al 'parayı uzatır' kolay gelsin kardeşim.

??: kolaysa başına gelsin abi.

Kapıyı kapattı ve gitti. İlk başlarda en son ne dediğini sindirmeye çalıştım. Anlayınca gülümsedim.

Bu kişi sayesin de acaba Türkiye de mi getirde çalışacak? Şaka şaka kajsmskamme

Bu bölüm Consantinople a. Anlaşmayı yerine getirmessen eğer      🔪🐥

Hoşça kalın

Kelime sayısı

473