Tuvaletten çıkıp, sınıfa girdim. İçeri girince yine(!) erkeklerin gözü üzerimde dolaştı. Berk, arkadan pis bir sırıtış yolluyordu. Ege'nin yanına geçip oturdum.
"Ege özür dilerim." dedim.
"Tamam. Önemli değil." dedi ve bana sarıldı. Sarıldığı anda yüzüm kızardı. Biyoloji hocamız geldiği için kollarını boynumdan çekti. Ayağı kalktığımızda hoca;
"Tamam, oturabilirsiniz arkadaşlar" dedi önündeki ders programlarını dağıttı.
"Kitaplarınızda 99. Sayfadaki etkinlik bölümünün sorularını cevaplayınız arkdaşlar." Kitabımı açtım ve çözmeye başladım.
Etkinlik sayfasını bitirdikten sonra, hocam anlattığı şeyleri not almaya başladım. Aslında düşünülünce güzel bir ders olabilirdi ama fizik dersi daha çok hoşuma gidiyordu.
"Ege? Soruları bitirdin mi?" dedim Ege'ye dönüp.
"Evet prenses bitirdim." dediğinde ikimizinde yüzünde büyük bir gülümseme yayıldı. Başımı çevirip Berk'e baktığımda, gözlerinden neredeyse ateş fışkırıyordu. Öfkelenmişti.
"Hocam, lavaboya gidebilir miyim?" dedim.
"Git Öykü!" diye çığırınca arkama bile bakmadan sınıftan çıktım. Tuvalete doğru yürüdüm ve içeri girdim. İhtiyaçlarımı giderdikten sonra, ellerimi yıkadıım ve tuvaletin kapısını açıp sınıfa ilerledim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Sırama geçtim. Ege saolsun hocanın verdiği ödevi defterime yazmıştı.
"Ödevi yazdığın için teşekkür ederim!" dedim gülümseyerek.
"Önemli değil." dedi gülümsememe karşılık vererek.
Öğleden sonraki derslerde geçmişti. Şuan teneffüsteydik ve ben Selin ile konuşuyordum. Bu arada Selin ile de önceki teneffüs tanışmıştım. Çok iyi bir kızdı. Zaten zil çalmıştı. İkimizde birbirimize el sallayarak sınıflarımıza girdik. Şimdiki ders Edebiyat idi. Hoca kitap okumamızı istemişti. Bizi ilk günden yormak ve bunaltmak istemiyormuş. Çantama eğilip içinden dün sabah aldığım Suç Ve Ceza'yı çıkarttım. Bu kitaba henüz başlamamıştım ama tanıtım kısmı çok hoşuma gitmişti. Hoca da kitap okuyordu. Sırtımda bir delinme hissettim. Biri bana bakıyor olmalıydı ve arkada oturan tek tanıdığım kişi Berk'ti. Arkamı döndüm ve Berk'e baktım. Ben onun ela gözlerine o ise benim mavi gözlerime bakıyordu artık. Hocanın sesi ile yeniden önüme döndüm.
"Önüne dön Öykü!"
"Pardon hocam." dedim ve kitabı okumaya devam ettim. Fakat Ege'nin gözlerinin üzerimde olduğunu biliyordum. Kaşlarını çatmış ve sinir olmuş bir şekilde bana bakıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerous Love
RomantikÖykü 15 Yaşında, sarı Saçlı, mavi gözlü annesi ile yaşayan saf ve temiz bir kızdı. Yeni bir okula ve yeni bir hayata başlayacaktı. Bakalım yeni okulunda neler yaşayacak?