just wanna be yours | taekook

1.0

"Peki başka ne yapmak istersin bakalım? Pastamızı yedik, içeceklerimizi de içtik." Göz kırptı karşısında ki çocuğa Taehyung. "Var mı aklında bir şey?" Alt dudağını ısırarak oturduğu yerde kıvranan Jungkook, ellerini bir an da yüzüne kapattı ve "Hyung..." diye sızlandı. Taehyung şaşkınca karşısındaki minik oğlana baktı. "Jungkook, ne oldu? Kötü bir şey mi söyledim?"

Elleri hâlâ yüzünde bir şekilde sızlandı Jungkook. "Hayır demedin!" Küçük ellerini yüzünden indirip mahcup gözlerle esmere baktı. Seokjin hyungu onu öyle bir duruma düşürmüştü ki nefret ediyordu ondan. Bugünlük ama sadece. Belki akşam severdi tekrardan. "Sorun ne o zaman bakalım?" Taehyung anlamaz gözlerle küçüğü izlerken Jungkook, ellerini masanın üzerine çıkartmış ve ince, uzun parmakları ile oynamaya başlamıştı. "Sana bir şey itiraf etmem lazım sanırım." Alçak sesi ile konuştuğunda Taehyung kafasını salladı. "Dinliyorum."

"Şey, hani Seokjin hyung dedi ya..." kaşlarını çattı Jungkook. "Seni bekliyoruz biz burada, diye." Bakışlarını esmer adama çevirdiğinde kaşlarını düzeltmiş ve mahcup bakışlar atmaya başlamıştı. "Evet, dediniz." Olayın nereye gideceğini anlayan Taehyung gülmemek için çabaladı. Demek deminden beri bu yüzden kıvranıyordu küçüğü. Şapşal çocuk, dedi Taehyung içinden. Isırmak istiyordu onu. Fena hem de.

"İşte biz, şey aslında orada Yoongi hyungu bekliyorduk ama sen gelince anlamadığım bir şekilde Seokjin hyung sana, seni bekliyoruz dedi." Bir çırpıda konuştuktan sonra ellerini havada salladı hızlıca. "Ama yemin ederim ki bilmiyorum niye böyle yaptı. Hiç haberim yoktu. Hem ben kızdım o hyunga. Sen hiç me-"

"Jungkook." Güldü Taehyung. Çok sevimliydi karşısındaki çocuk. Alsa böyle kolunun altına öpse saçlarını, öpse yanaklarını diye düşündü Taehyung. Bir de ısırırsa o yanakları gece rahat bir uyku çekerdi. "Neden güldün ki hyung? Komik bir durumdayız değil mi? Hep o Seokjin Salak Hyung yüzünden!" Kollarını göğsünde kavuşturarak dudaklarını büzdü. Bu gece kesinlikle Seokjin'in üzerine atlayıp yolması gerekiyordu o saçlarını. Rahat edemezdi yoksa.

"Jungkook telaş yapma, ben anladım zaten Seokjin'in planladığını. Sen kendini zor durumda hissetme diye çaktırmadım." Gözlerini kıstı Taehyung. "Bu kadar mımızlandığına göre rahatsız oldun sanırım yalnız takılmamızdan. Eğer öyle-"

"Hayır, olmadım!" Telaşlıca konuştuğunda yüksek çıkan sesi ile bir kaç bakış onlara dönmüştü. Jungkook sesini biraz daha alçaltarak "Yani, olmadım hyung. Neden olayım ki hem?" dedi. Gülümsedi Taehyung. "Rahatsız olmadın yani? Yalnız olmamızdan?" Kafasını salladı Jungkook. "Olmadım hyung. Gerçekten."

Gözlerini kısarak alt dudağını dişlerinin arasına alan Taehyung, kollarını göğsünde topladı. "Peki, sana bir şey sorsam, bana açık bir şekilde rahatsız olup olmayacağını söyler misin?" Yutkundu Jungkook. Esmer adamın bakışları kendisini hafiften tedirgin etmişti fakat rahatsız olacak şekilde değildi. Sanki karnına tonlarca kirpi girmiş dikenlerini batırıyordu. Elini ensesine atıp kaşıdı Jungkook. "Ne soracaksın ki hem?"

Göğsündeki kollarını masaya yaslayıp yüzünü karşısındaki çocuğa doğru yaklaştırdı. Fırsat bu fırsat diyerek hızlıca gözleriyle taradı çocuğun yüzünü. Çenesinin altındaki güzel beni, yanağındaki kendisinde bir kusurdan çok öpülesi bir iz gibi duran yarası, koca gözleri, güzel çene hattı ve yumuşak yanakları dudakları için yaratılmıştı sanki. Boğazını temizleyip bakışlarını çocuğun incelediği yüzünden çekip parlak gözlerine çevirdi ve onu merakla bekleyen çocuğun cevapladı.

"Öpsem mesela seni..." çocuğun kocaman açılan gözleri ile dikleşti oturduğu yerde Taehyung. "...yanağından yani. Yanağından öpsem rahatsız olur musun diyecektim? Öyle diyecektim." Jungkook yutkundu. Esmer adam onu öpmekten mi bahsediyordu yoksa Jungkook'un küçük kulakları yanlış mı duyuyordu? Parmaklarını birbirine sardı Jungkook. Heyecan yapmıştı. Küçücük temasların da bile kalbi çıkacakmış gibi oluyordu peki ya öpse? Bayılır mıydı acaba heyecandan? Rezil olurdu ama bayılırsa. Utançtan yerin bilmem kaç kat dibine girerdi. Çok güler miydi acaba karşısındaki ad- "Jungkook?"