Final

111 13 17
                                    


'ACİL DURUM'

Felix;
Jisung sakin ol
beni senin yerine gerildim
şuan ya
1 haftadır zaten Minho seni sürekli
bir yerlere götürüyor
niye şuan heyecan yapiyorsun

Naswl sakin olayım bu hafta
hep sakin yerlerdeydik
dondurmacı da felan ama şuan
yemeğe gidiyoruz diyorum
Hemde romantik olanına
Hani köfteci Yusuf'a giderdik
Restorana gidiyoruz aglicam

Chan;
Sadece yemek yiyceksiniz
hemen kalkarsınız
zaten Minho senin öyle
yerleri sevmediğini biliyor

Evet ama

____

Minho

"Jisung ayaklarını sallamayı bırak!"

Şaşkınlıkla telefonundan başını kaldırdığında kırmızı ışığı fırsat bilerek ellerimi yüzüne koydum. Bakışlarını bana çevirdiğinde ,

"Bu kadar gergin olma tamam mı?
sakin ol."

dedim. Söylediğim şeylerle bakışlarım dudaklarına kaydığında ellerimin üstüne ellerini koyarak bana birazcık daha yaklaştı.

"Deneyeceğim. Özür dilerim"

kendini bana birazcık daha yaklaştırdığında arkadan gelen korna sesiyle ikimizde irkilerek birbirimizden ayrılmıştık.

"Yeşil yanmış "

Kendi kendime mırıldandığımda Jisung'un kıkırtısını duymuştum

"Şapşal mısın nesin ya"

Azıcık rahatlamış olmasına sevinirken yola devam etmiştim.

***

Yaklaşık yarım saatlik bir yolun ardından sahile yakın olan masaya oturmuştuk.

Dalga seslerini kıyıya çarparken Jisung'un denizi izlediğini farketmiştim.

"Eğer üşüyorsan içeri geçebiliriz"

Jisung bakışlarını denizden çektiğinde bana dönmüştü.

"Yok. İyi böyle"

diyerek gülümsediğinde istemsizce bende gülümsemiştim.

Dudaklarından sonra zaafım olduğu ikinci şeyde gülüşü olabilirdi.

Onu tanıdığım ilk zamanları düşündüm.
Apartmana taşındığında sadece Felix'i tanıyordu ve fazla çekingen olduğu için neredeyse hiç kimseyle konuşmuyordu.
İşini evde halledebilmesi de onun için avantaj oluyordu. Yani neredeysen hiç evden ayrılmıyordu.
Onu sadece bir kaç kere apartman toplantılarında görmüştüm.
Tabiki kafama sepet yiyene kadar gözümde aynı kişiydi . Şuan ise eski kişiliğinden bambaşka biri olarak karşımdaydı.

Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan şey ise başımızda dikilen garson olmuştu.

Menüyü önümüze koyduğunda Jisung anında bana bakmıştı. Garsondan rahatsız olduğunu düşünüp

"Biz biraz düşünelim" diyerek garsonun gitmesini sağlamıştım.

"Minho ne yiyeceğiz?"

anında gelen soruyla Jisung'un ellerini ellerimin içine aldığımda avuç içlerini öptüm. Dalga geçercesine,

"Seni mi yesek ne?" dediğimde hafif pembeleşmiş yanaklarını görünce kıkırdadım.

Ellerini benden kurtardığında yeniden menüye dönmüş , sayfaları karıştırmıştı.

SÜNGER BOOB / MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin