Selamlar ! Yeni bir kurgu ile karşınızdayım. Beni diğer kurgular gibi hissettirmeyen ve yeri bende çok çok ayrı olan Kanatları Kırık Kelebek adlı kitabımın giriş bölümünü beni tüm kalpten sevenlere ithaf ediyorum.
İyi okumalar.
🦋
Kaybettiğimde küçüktüm fakat kaybettiğimi anladığımda büyüdüm.
Babaannem bana hep küçükken minik kelebeğim diye seslenirdi. Bunun sebebini hiçbir zaman merak etmezdim çünkü bunun güzel bir şey olduğunu zannederdim.Fakat kelebekler birçok kez kırılırmış onu öğrendim. Kelebeklerin ömrü bir gün olsa da yaşama şansları olduğundan daha düşükmüş. Kelebekler kül olurmuş.
Ellerimdeki kavanozun içinde bulunan iki mavi kelebek uçuşuyordu. Ölmelerini her ne kadar istemesemde elimden bir şey gelmeyeceğini anladığım dakikalardan itibaren onlara minik bir kavanoz yapıp nefes alabilmeleri için delik açtım.
En mutlu olduğum anlardan bir tanesini yapacaktım.
Özgürlüğe bırakacak, rahatça uçuşmalarına izin verecektim.
Ellerimdeki kavanozu sımsıkı bir şekilde tutarken kapağını açtım. Şahane görünüyorlardı.
"Uç küçük kelebek, özgürlüğe doğru. Yaşamaya doğru, sevmeye doğru, sen yeter ki uç. Uçtuğun zaman özgürlüğün tadına varacaksın. O zaman bir gün de olsa yaşamanın sevincini ve sebebinin ne olduğunu öğreneceksin. Sen yeterki uç, işte o zaman güzelleşecek herşey."
Fakat o an anladım ki kelebekler aslında hiçbir zaman özgür değilmiş, oysa bir günlük ömürlerinde tekrar tekrar kırılmaya gelmişler...
Evett kelebeklerim düşüncelerinizi alayım. 🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanatları Kırık Kelebek
Teen FictionMinha Minca aylar önce terk edildiği evin tozlu kapılarını aralamak için Denizli'ye gider. Fakat o kapının ardında onu neler beklediğinden bihaberdir ve acı dolu geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalır. Onun yaralarına hiçkimsenin faydası dokunamazke...