Lavinia Çiçeği / MinSung

Şey gibiydi...

  Ertesi gün Minho sabah erkenden işe gitmişti. O yokken hastaneyi gezmiş ve diğer hastalar ile tanışmıştım. Bazıları iyileşip evlerine dönecekleri günü beklerken bazıları ise tamamen ümiti kesmiş ölümlerini bekliyorlardı. Etraf ürkütücüydü, hele ki morg odasını öldüğü koridordan geçerken elim ayağıma dolanmıştı. Garip bir koku sarmıştı bütün hastaneyi, şey gibiydi... Ölüm.

  Koşarak odama geri döndüm. Yatağın içine girdim ve yorganı kafama kadar çektim. Bir yanımda sincap, diğer yanımda tavşan oyuncağı duruyordu. Telefonumu elime aldım ve akyuvar çoğalmasının yol açtığı şeylere bakmaya başladım. Bir çok kaynağı incelemiştim hepsi aynı şeyi söylüyordu; Kanser.

   Ne yani, kanser miyim?

Duvarlar üstüme üstüme gelmeye başlamıştı. Ellerim titriyor ve soğuk soğuk terliyordum. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bilmek beni korkutuyordu. Telefonu hızla elimden iraktım ve yatakta yatar pozisyona geldim ve uyumaya çalıştım. Yaklaşık yarım saat olmuştu ama ben kafamın içinde dolaşan düşünceler yüzünden uyuyamıyordum. Kapının açılmasıyla yerimden doğruldum.

- Selam bitanem.

  Yataktan kalktım. Koşarak Minho'nun yanına gittim ve boynuna sarıldım. Ne kadar ağlamak için kendimi tutsamda göz yaşlarım beni dinlememiş ve yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. Kafamı Minho'nun boynuna gömmüş hıçkırarak ağlıyordum.

- Neyin var meleğim?

  Minho beni kucağına almış ve yatağın yanındaki koltuğa oturp beni de kucağına oturtmuştu. Kafamı hafif geri çekip cevap verdim:

- Ölmek istemiyorum...

- Ne saçmalıyorsun, ölmeyeceksin bitanem.

   Minho'nun kucağından kalktım ve yatağın üzerinde duran telefonu alıp Minho'ya verdim. Bir süre hiçbir şey demeden önünde açık olan sayfada yazanları okudu.

- Hadi ama internetten öğrendiğin bilgiler doğru değildir.

- Ama ya doğruysa?

- O zaman ölmene izin vermeyeceğim Jisung, söz veriyorum...

  Tekrar Minho'nun kucağına oturdum ve kafamı boynuna gömdüm. Çok yorgundum ve tek istediğim biraz uykuydu. Gözlerimi kapattım ve Minho'nun kucağında uykuya daldım...