2.

34 1 0
                                    

Öylece kalmıştım. Ne diyebilirdim ki haklıydı sonuçta. Bir çok defa onu affederek büyük saçmalık yapmıştım ama bundan sonra umrumda olmayacaktı.


"Çok komiksin... Evet sana bir çok defa şans verdim ama böylece kanıtlamış oldun ne kadar kötü olabileceğini. Asıl sen benim gibisini bulamayacaksın, bende en kötüsünden sonra en iyisini bulacağım. Ve asla seni unutmayacağım biliyor musun. Çünkü olmayan birini ve ilişkiyi hatırlamam imkansız olur. Benim için artık yoksun Arda, sana iyi şanslar."


Laflarıma bozulmuş olsa da devam etti.


"Onca yıl kötüysem şu anda burada olmamalıydın..."


"Cahillik işte, başa bela. Neyse işte böylece sen de hayatının en güzel yıllarını geçirmiş oldun. Ben bu kadar saf olmasam hayatında neler yaşayabilirdin ki sanki?"


Arda kahkahalarla güldü.


"O kadar emin konuşuyorsun ki sana şaşıyorum. Seninle mutlu olsam başkalarını arar mıydım acaba? Hiç sanmıyorum!"


"Dedim ya 'cahillik' diye. Sen de mutluluğu yalnızca kızlarda arayan ama bir kızda bulabileceğini en büyük mutluluğu yakalamışken kaybetmiş birisin.


Arda dudaklarını bazda. Karamel saçları ve pembe dudakları çok tatlı dursa da artık umrumda olmamalıydı.


"Sen avut bakalım kendini. Nasılsa cahilliğin beni kaybetmek olduğunu anlayacaksın."


Gözümü kocaman açarak şaşırmış numarası yaptım.


"Sen hangi dünyada yaşıyorsun Arda? Ya da 'hangi evrende' mi demeliyim?"


Sorunu umursamadan konuştu.


"Şaşırmak sana hiç yakışmıyor!"

Ask Vazgeçilmez -mi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin