oprah is just a friend.

918 180 82
                                    

VASKLEIN
yazmadığına göre sorun çözülmüş?

seen

JERNUISE
vidası gevşek demiştim.
sıkılaştıran ben oldum.

VASKLEIN
her zaman arkamı toplayan senmişsin gibi bir konuşma bu.

JERNUISE
öyleydi zaten diye biliyorum?

VASKLEIN
sana hiçbir zaman bunu yapmanı istediğimi söylemedim.

JERNUISE
söyleseydin seni reddedecek değildim.
bir çakrakmışçasına ne dönüyor zihninde bilmiyorum ama dışarı fırlamış gömlek eteklerini düzeltmek benim için redifleri sevmek gibiydi.

VASKLEIN
anlamıyorum.

JERNUISE
öyledir.
onlara ne dedin taehyung?

VASKLEIN
uyar dedin uyardım.

JERNUISE
tam cümle istiyorum.

VASKLEIN
motorları başka biri için alevlenen arabaya bir daha binmek isterseniz öz saygınızı sorgularım.

seen

JERNUISE
bunu demediğini bilecek kadar tanıdım seni.

VASKLEIN
şimdi tanımıyor musun?

JERNUISE
büyüdün.
jeongguk hyungun olmayı bıraktım.

VASKLEIN
şimdiki yerinden memnun gibisin.

JERNUISE
bunu diyen sendin.
sana hyung olmaya devam etmemin bir anlamı yokmuş.

VASKLEIN
oprah'ı zehirledin.

JERNUISE
dönme dolap olma.
dönüp dönüp aynı yere geliyorsun, manzaran tekdüze.
onu zehirleseydim şu an kamikazede olmazdı.

VASKLEIN
beni bu dönme dolaba bindiren sendin.
babamla beraber hız trenindeyken beni en tepede bıraktın.

JERNUISE
seni daima yukarıda tuttum.
ve son süratle yere çakıldım.

VASKLEIN
ben de hız trenine binmek istiyordum.

JERNUISE
küçüktün.

VASKLEIN
babamı anlayacak kadar yetişkindim.

JERNUISE
olsaydın benimle beraber hız trenine bindiği için değil, onu ikna edip dönme dolaba bindiremediğin için kızardın.

seen

VASKLEIN
seni bir numara yapmayı seviyorum jeongguk.

JERNUISE
ahlak felsefesindeki kötülükte.
sadece bu.

VASKLEIN
seni suçlamak kolay geliyor.

JERNUISE
beni bende dinlemediğin için.

VASKLEIN
dinleyemiyorum.
odağım kayıyor.
dudaklarına.

seen

JERNUISE
sütlü bergamot çayının döküldüğü not defterim bunun için var.

VASKLEIN
saklıyorsun.

JERNUISE
neden döküldüğünü unutmak gibi bir isteğim yok.

seen

senin var anlaşılan.

VASKLEIN
anlamıyorum.

JERNUISE
cesaretin kirpiklerin gibi karışmış kayıplara.

VASKLEIN
dün akşam.
yosemine bahsetti.
buraya gelmişsin.

JERNUISE
oprah için.

VASKLEIN
seni görmek istemiyor.

JERNUISE
beni çağırdı.
ve iki elim kanda olsa bile ona giderim.

VASKLEIN
odasından çıktığında demek bu yüzden tişörtünde kan vardı.

JERNUISE
seni bu konuya çekecek değilim.

VASKLEIN
aranız bozuk.

JERNUISE
fraud hentbol maçına çağırdı beni.
yarın sen de orada ol.

VASKLEIN
aranız bozuk.

JERNUISE
aramız seni ilgilendirmiyor ki cevap vermiyorum.

VASKLEIN
eğer benimle böyle olsaydı sen de sorardın.

JERNUISE
senin için.

VASKLEIN
senin için hiçbir zaman oprah'tan önce gelmedim.

seen

JERNUISE
kiminle kimi kıyasladığının farkında olmanı bekliyorum.

o senin baban ve benim de arkadaşım.
sen de onun oğlusun.
bunu unutma ve sınırını bilerek konuş.

VASKLEIN
sadece onun oğluyum.
doğru diyorsun.

JERNUISE
yazardım.

seen

sadece onun oğlu olsaydın bergamotun izini taşıyan sayfaya şiir yazardım.

seen

_______________










nocturne.91Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin