1

304 23 333
                                    

"O zamanlar geriye baktığında, Taehyung üniversitedeki ilk aşkını hatırladı. Masum beklemediği bir hayranlık olarak kalıcaktı belki ama hayatındaki en acı olaylardandı. Yarım yaşanmıştı hepsi."



Jeon Jungkook

Daha önce sevdiği kişinin adı buydu. Çocukluğundaki en iyi arkadaşıydı ve yetişkin olduklarından beri birlikte büyüdüler. Ancak Taehyung, Jungkook'a aşık oldu. kendini garip hissetmeye başladı
Jungkook ona her dokunduğunda midesinde kelebekler uçuşuyordu.

Bu duyguları ilk kez hissediyordu ve bunun aşk olduğuna inandı.

10 YIL ÖNCE

"Hyung!"

sesini duyduktan sonra arkasına baktı en iyi arkadaşının sesiydi bu, onu çağırıyordu üniversitenin  koridorundan.

Taehyung 20 yaşındayken Jungkook 18 yaşındaydı.

"Efendim Kook?" Ayaktayken cevap verdi.

Jungkook'un karanlığına her baktığında kahverengi küre gözleri, hissetmekten alıkoyamadığı o aşkını kabartıyordu.

Yanaklarıma yerleşen o sıcaklık, ona baktığımda
kalbim o kadar hızlı atıyordu ki göğsüm patlayacak gibi oluyordu.

Jungkook  en iyi arkadaştı, ama duygularıma hakim olamıyordum.

"Neden beni beklemedin? Sana söyledim bekle beni diye." Jungkook homurdandı, adımları benden bile  daha yavaştı, yaşlı bacakları vardı galiba.

"Çok yavaş ilerliyorsun, tabii ki toplantıya katılmak için erken ayrılmak zorunda kaldım." Taehyung yumuşak bir kahkahayla karşılık verdi.

"Yine de beni böyle bırakamazsın. Tanrı aşkına, ben senin en iyi arkadaşınım Hyung." Jungkook, Taehyung'a şakacı bir şekilde bakarken kollarını kavuşturarak sızlandı.

"Tamam, bir daha yapmayacağım." Taehyung kıkırdadı.

"Taehyung Oppa!"

Taehyung bir ses duyunca arkasını döndü, kadınsı bir sesti, Jessica'yı gördü.

Güzel olmasıyla biliniyordu ve bu Kore güzellik standartlarına sahip olan nadir kadınlardandı.

Erkeklerin çoğunun aşık olması şaşırtıcı değilde. Çoğu öğrenciler onunla çıkmak istiyordu.

"Evet, size nasıl yardımcı olabilirim?" taehyung.

"Profesör Choi sizi arıyordu. Toplantı başlamak üzereymiş." dedi Jessica

"Tamam geleceğim. Teşekkür ederim." taehyung ona gülümseyerek dedi.

"Sonra görüşürüz Oppa." Jessica karşılık olarak gülümsedi ve koridordan ayrıldı.

"Ben şimdi gidiyorum Jungkook." Taehyung konuştu ve uzaklaşmak üzereydi ama Jungkook sağ bileğini tuttu.

"Bekle Hyung, sadece sana bir şey sormak istiyorum. "

"Nedir?" Taehyung, merakla sordu.

"N-nasıl tanıdın onu? Onunla Yakın mısın?"

Taehyung, onun hakkında konuşurken Jungkook'un gözlerinin nasıl parladığını görebiliyordu.

"Evet, o öğrenci konseyinin bir parçası. Neden sordun? " Taehyung cevapladı.

"Gerçekten mi hyung?" Jungkook heyecanlanmışa benziyordu.

"Bu kadar şaşılacak ne var Jungkook? Hem neden kafanı eğiyorsun kook? " Taehyung kıkırdadı.

"Eh, sana bahsetmediğimi biliyorum. Emin değilim  henüz, ama onu seviyorum Hyung! O gerçekten çok güzel ve ben onunla çıkmak istedim." Jungkook heyecanla söyledi, yanaklarında sürünen bir kızarıklıkla.

O anda Taehyung karnında ve kalbinde sızı hissetti.

Jungkook'un ilk görüşüydü böyle birden karar vermesi.

"Bana bir iyilik yapar mısın Hyung? Madem onu ​​zaten tanıyorsun. Lütfen ona çıkma teklifi etmeme yardım eder misin?" Jungkook Taehyung'un elinin ikisini birden tutarak sordu.

Taehyung'un birleşmiş ellerine baktı.

Bu soruya nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.

Hayır derse bencilce mi gelir? Jungkook'u daha önce hiç bu kadar mutlu görmemişti. Ama Jungkook'un mutlu olma sebebinin kendisi olmaması onu incitiyor.

"Bilmiyorum Jungkook, ben-

"Lütfen Hyung, ondan gerçekten hoşlanıyorum. Onunla çıkma şansını kaçırmak istemiyorum. Sadece bu konuda bana yardım et, seni bir daha rahatsız etmeyeceğim, söz veriyorum." Jungkook .

Ben de senden hoşlanıyorum Jungkook ama sen neden göremiyorsun?

Taehyung bu sözleri söylemek istiyordu ama Jungkook'un ondan nefret etmesini de istemiyordu.

"Tamam, bunu yapacağım." Taehyung  içini çekti.


"Teşekkürler hyung!" Jungkook ona sarıldı.



Merak ediyorum , Jungkook hiç görecek misin? Sana olan hayranlığı mı? Sana olan tek taraflı aşkı mı?

Reminiscence | Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin