İyi okumalarr..
****
Salak gibi olduğum yerde dönekleyip duruyordum nasıl anlatacaktım ona annemi? A taehyung benim bir annem var tam bir orospu diyecek halim yoktu? Anne demeye bin şahit lazım da anne kötüde olsa annedir değil mi? Seni terk etse de babanı aldatsa da anne annedir..
Hayatım kesinlikle gel gidlerle doluydu aslına bakarsan kimin değil ki? Günümüzde herkesin ailesi ile sorunları var ama aramızdaki bazıları bunu bile yarıştıracak seviyede 'kimin ailesi daha beter' ne saçma şeyler. Hayatım boyunca ne birine yaşadıklarımı anlatım ne kendimi acındırmaya çalıştım. Ama beni fark edenler oldu. Hyunglarım.
Daima yanımda oldular ben onları bulmadım onlar beni buldu. Belki de hayattaki en büyük şansım bu derken 6 ay önce rüyalar görmeye başladım. Başlarda umurumda değildi fakat o kadar sık görmeye başlamıştım ki ilk bir buçuk ay sadece öldüğümüzü görüyordum. Sonra başka kareler görmeye başladım. Zaten sonrasında rüyamda gördüğüm o adam artık rüyalarıma değil yavaş yavaş hayatıma girmeye başladı. Konu nasıl buraya geldi?
Neyse işte ben Taehyung'a yaşadıklarımı nasıl anlatacaktım? Kendimi ilk defa birine açmaya hazır hissediyor muydum? Asıl soru bu olmalı bir şekilde anlatırdım. Ama hazır mıydım? Düşüncelerimle boğulurken kapı çalma sesi kulaklarımı doldurdu. Hızlıca yerimden kalkıp kapıyı açtım.
''Güzelim?'' kollarımı boynuna doladım kokusunu içine çektim. ''Noldu bebeğim?'' gözlerim dolu dolu olmuştu tanrım neden, neden gözlerim doluyordu? Sadece anlatacaktım ve bitecekti.
Geri çekilerek yüzümü ellerinin arasına alıp akan göz yaşlarımı parmağının ucuyla sildi. ''Noldu benim parlak gözlüme'' diyerek yanağıma usulca bir öpücük bıraktı. ''Taehyung konuşalım mı?'' diyip ondan uzaklaştım. ''Konuşalım bebeğim konuşalım.'' birden kaşlarımı çattım ''Senin ellerin neden boş?'' birden oda kaşlarını çatıp ellerine baktı. ''Elim mi boş?'' gözlerini kocaman açıp bana baktı ''Ellerim boş LAN ELLERİM BOŞ'' kocaman bir kahkaha patlattım.
''Taehyung şapşal mısın meraktan soruyorum?'' deli gibi gülüyordum. Yüzündeki o ifade. ''Of arabada unuttum ya bekle gidip alıyım geleyim.'' arkasını dönüp kapıdan çıkacağı sıra bana dönüp dudağıma ufak bir öpücük bırakıp hızla gitti far görmüş tavşan gibi kala kaldım. Kim Taehyung ve beni öpmeleri..
***
Yaklaşık 5 dakika sonra elinde poşetlerle gelmişti hala gülüyordum. Cidden şapşaldı. ''Eee parlak gözlüm ne konuşacağız'' gözlerimi kaçırıp duruyordum ''İstemiyorsan boş ver. Film izleyelim mi?'' başımı iki yana hızlıca sallamıştım bu gece bu konuşma yapılacaktı.
''Üst kata gidelim'' dememle beni başıyla onayladı yerimden kalkarak hızlıca merdivenlere gidip üst kata çıktım. Yatağın ortasına oturup bağdaş kurdum. Sakin sorun yok. Taehyung'ta hemen arkamdan gelmişti ''Ne polisten kaçar gibi fırladın yukarı?'' kıkırdayıp ona baktım ''Ya hadi otur'' diyerek sitem ettim oda benim gibi gülüp yatağa gelerek yanıma oturdu.
''Beğenmedim'' kaşlarını çatıp bana dönerek baktı ''Neyi beğenmedin?'' gülmeye başladım. ''Hmm seni beğenmedim'' kaşlarını daha çok çattı ''Ne? Nasıl? Neden??'' düşünür gibi yaptım. ''Böyle oturmanı hiç beğenmedim Kim Taehyung!'' kollarını birbirine bağlayıp oda düşünüyormuş gibi yaptı.
''Nasıl oturmam gerekiyormuş Jeon Jungkook hazretleri?'' yataktan hızlıca kalktım ''Şimdi Bay Kim şöyle yatağın ortasında oturmayın yatak başlığına yaslanın'' dediğimde ilk kaşlarını çattı ardından kıkırdadı ve dediğimi yaparak yatak başlığına yaslandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last Breath - Taekook
Fanfic''Evrenin tüm güzellikleri tanrı tarafından gözlerine bahşedilmiş''