32

1.9K 115 22
                                    

14.07.2023

Arya Arıkan'dan


Sanki billur bir pınar kahverengi gözlerin
Ruhuma neşe sunar kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin, gözlerin yar gözlerin, gözlerin

İçimdeki sıkıntının rahatlaması için uzunca bir nefes vermiştim. Elimdeki telefonda açık fotoğraf, ve çıkan şarkının sesi göğsümü daraltıyordu.

Ekranda açık fotoğrafta Boran ile ikimiz vardık, bir masada yan yana oturuyorduk birbirimize bakıyorduk. Anlık çekilmiş bir fotoğraftı ikimizinde yüzünde huzur vardı. İkimizin de bakışları ağırdı, saf sevgi değildi, bir sürü duygu barındırıyordu. Sesimize, cümlelerimize ihtiyacımız yoktu bakışmamız yetiyordu.

Sevgisini kelimelerle anlatmıyordu, bakması yetiyordu. O yüzden sevgisine inanıyordum.

Ruhuma neşe sunar kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin, gözlerin yar gözlerin, gözlerin

Saatler olmuştu, soğuğa aldırmadan odamın balkonuna oturalı. İçim yanıyordu, havanın soğukluğunun bir etkisi yoktu üzerimde.

Nefeslerim daralıyor, göğüsüme bir ağırlık çöküyordu her bu fotoğrafa baktığımda. Bakışlarımın değişmesinden korkuyordum, çünkü onunkiler değişmemişti.

En son dün gece konuşmuştuk, telefonu kapalıydı dün geceden beri. Onun Miran abi ve benim dışımda kimsenin bilmediği evindeydi, olurda telefonu konumunun belli olmasına yarar diye kapatmıştı telefonu, evin ters istikametinde bir yere bıraktıkları arabasının içinde kapatıp arabada bırakmıştı telefonu.

Yeni bir telefon ve hat eline ulaştığı an haber vereceğini söylemişti.

Rüzgarlar kadar serin, ufuklar kadar derin
Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin, gözlerin yar gözlerin, gözlerin

Gözleri sıradan bir kahverengi göz olsa bile gözleri gözlerime değdiği an dünyanın en güzel gözüymüş gibi hissettiriyordu.

Öyleydi de.

Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin, gözlerin yar gözlerin, gözlerin

Telefondan çıkan şarkının sesini bastıran boğuk ve sert bir ses duyulduğunda şarkıyı durdurup oturduğum sandalyeden kalkarak balkon demirlerinden aşağı baktım.

Benim odamın balkonu bahçenin ön girişin çaprazında kalıyordu. Giriş kapısının önünde eve doğru bakan Serhan ve evin kapısından Serhan'a bağıran babam.

"O KAPIDAN ÇIKARSAN BİR DAHA BU EVE ADIMINI ATAMAZSIN." Diyen babam ile Serhan'ın omuzları düşmüş ve bakışları arkasındaki açık kapıdan gözüken sokağa kaymış ve tekrar babama dönmüştü.

Yavaş yavaş eve doğru adımlamaya başladığında babam da ona doğru gitmişti.

Ortada denkleştiklerinde babam elini kaldırmış ilk başta geri çekilen Serhan gibi bende vuracağını düşündüğümden gözlerimi kaçırmıştım.

Babamın oğluna vurduğunu görmek ona olan fikirlerimi değiştirebilirdi.

Beklediğimin aksine babam elini kaldırıp Serhan'ı ensesinden tutmuş ve kendisine çekerek sarılmıştı.

LuziaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin