the path i walk is much too grim, vminkook ✓

dört

Saatler sonra Jimin, Jeongguk'un üzerinde homurdanmasıyla uyandı, elleri kıçını kavradı çünkü Jungkook hala içinde vuruşlarına devam ediyordu. Jimin çılgınca inliyordu, genç onu arkadan kirletirken kendi saçını çekiştiriyordu.

"Bunu beğendin mi, Jiminie? Seni böyle sikmemi?"

"Ben-bunu izinsiz yapmadığını sanıyordum." Jimin titrek bir sesle kendini ona ittirerek döndü. Jeongguk sadece kıkırdadı ve meleğin kıç yanaklarından birine tokat attı.

"Yapmıyorum. Ama sen farklısın."

Jeongguk, Jimin'in vücuduna doğru eğildi, onu boğazından tuttu ve nefes yolunu kesti.

"Aaaaah, ungggggggg," Jimin konuşamıyordu, sadece yatağa doğru sikildiği için tutarsız sesler çıkarıyordu. Başı dönmeye başlayınca Jeongguk boynundaki baskıyı bıraktı ve ve tüm duyuları geri geldi. Jeongguk onu tekrar boğduğunda karnına ve çarşafa doğru ikinci kez boşalmıştı.

Jimin yine uykuya dalmıştı. Jeongguk, en derinlerine boşalana kadar onu sikmeye devam etti ve işi bitince dışarı çıkıp ona sarıldı ve battaniyeyi üzerine örttü.

Jimin tekrar uyandığında hava kararmıştı. Döndü ve Jeongguk'un yanında uyuduğunu gördü, hala çıplaktı ve dağınık uyuyordu. Bütün gün geçmişti ve Jimin tüm gün boyunca uyumuştu. Ama iyi bir sebep için.

Alnını öpüp yataktan kalkarken başı dönüyordu. Parmaklarını şıklatmasıyla kıyafetleri vücudunda cisimleşti.

Artık kesin kurtulacaktır. Görevimi tamamladım ve şimdi eve dönebilirim!

Uyuyan çocuğa son bir kez baktıktan sonra üzgün bir şekilde evden çıktı ve tekrar yukarı süzüldü. Parmaklarını bir kez daha şaklatarak gözden kayboldu.

Taehyung odaya geri süzülerek insanın haline bakarak sırıttı.

Seni aptal ahmak, diye düşündü battaniyeyi Jeongguk'un çıplak vücudundan gülerek çekerken. Eğilip küçüğün deliğini yaladı ve ondan uykulu bir inilti kazandı. Artık ölüm dileğini imzaladın, Jiminie.