Öğrenciler zilinin çalmasına 10 dk kalmıştı. Stresli bir şekilde öğretmenler odasına doğru yürümeye başladım.
Yanımda Tae de vardı. Bir şey olursa beni kurtarmak için bekliyor olucaktı.
"Off Yoon işin gücüm var sal beni de gidiyim aşkımla ilgileneyim."
"Ne aşkı lan?" dedim şaşkınca. Daha 5dk önce gördüğü tüm erkeklere pişt yakışıklı adın ne senin lan diyen birisinin nasıl sevgilisi olabilirdi.
"İnanmıyorum Yoongi! Sana daha sabah anlattım Jungkookiemi."
"Ay pardon haşmetlimi düşünmekle meşguldüm." dedim sırıtarak.
Odanın kapısına vardığımızda Tae yi dürttüm. "Sen kapıyı çal ben konuşayım." dedim.
"Salak zaten sen konuşacaksın."dedi ve kapıyı kırarcasına vurdu. Şimdiden içerdeki birkaç hocanın sinirlendiğini hissedebiliyorum. İçerden Seokjin hocanın sesi yükseldi.
"Kim o öküz!" diye bağırıyordu. Yanıma baktığımda ise Tae çoktan gitmişti. İçimden Taeye çok güzel iltifatlar yağdırmaya başladım.
Kapı açıldı. Karşımda sinirlenmiş bir Seokjin hoca duruyordu. Tam ağzını açıp nefretini kusacakken bir el bileğinden tuttu ve beni sürüklemeye başladı.
Bir yandan da "Kusura bakmayın hocam, çocuk bunlar işte kontrol edemiyorlar kendilerini." diyordu bu el. Kafamı yavaşça kaldırdım ve haşmetli, bal dudaklı, ateşli kocamı gördüm.
Sonunda boş bir sınıfa girdik. Kapıyı kitledi ve üstüne doğru yürümeye başladı.
İçimdeki Tae "Sikmeseler bari" diyerek kahkahalar atıyordu.
.....
Selam. Eğer beğeniyorsanız vote verir misiniz? Yoksa sevmediğinizi düşünüp devam ettirmem çünkü.
Tüm yazım yanlışlarım için üzgünümmm.
Görüşürüzzz.
