smoke || minsung

2•

"hayır Mia. Lütfen sadece bizim ekibimizden olanlara söyle bunu.
Hı hım... Tamamdır teşekkürler"

Asistanımla olan telefon görüşmemi sonlandırıp önümdeki bir yığın dosyaya döndüm. Bunların hepsini teker teker inceleyip bize uygun olan firmaların reklamlarını onaylamam gerekiyordu. Kalın bir dosya seçip kapağını araladım. Tam o sırada kapı nazikçe çalındı.

"Gir"

İçeriye elindeki dosyalarla Mia girdi. Birkaçını masama bırakıp önüne gelen saçlarını geriye attı usulca.

"Yoon bey bunları beğenmemiş efendim. Tekrar gözden geçirmenizi istedi."

Bu adam sırf beni daha fazla yormak için bitirdiğim dosyaları tekrar tekrar incelememi istiyordu.Yoon benimle aynı yaşta olmasanı rağmen babamın gözüne girmek için yapamayacağı şey yoktu. haliyle babam onu benden daha çok seviyordu.Babamın sağ kolu olmasa yapacağımı biliyordum ancak elim kolum bağlıydı.

"Peki teşekkürler çıkabilirsin"

"Efendim bu belgeler de babanıza gelmiş. Kendisi bugün şirkette olmadığı için size vereyim dedim."

Önüme bıraktığı kağıtlara çatık taşlarla bakıp elime aldım.

" Tamam.Çıkabilirsin"

Mia odadan çıkınca diğer dosyaları elimle kenara çekip belgeleri okumaya başladım.

" Belirtmiş olduğunuz miktarda para şirketinizi lekelemeye çalışan gazete bürosunun patronu olan "park seo ham" beye iletilmiştir. Ancak kendisi parayı reddedip, üstüne birde" bana,doğruları yaymamam için rüşvet teklif ettiler" diye bir başlık altında manşetler yazıp" Lee şirketine" sponsor olan şirketlerin isteklerini geri çekmesine sebebiyet vermiştir. Hukuki işlem başlatıp başlatmayacağınıza dair bize bilgi vermenizi rica ederim.

Asistanınız yang jeongin"

Çatık kaşlarla sayfayı çevirdim.

" Gazete bürosunda çalışan bazı önemli isimler ;

Min Lee
Jeon jungkook
Kim Seungmin
Han jisung "

Bu isimleri babam istemiş olmalıydı. Hemen yerimden kalkıp şirketin geniş koridoruna çıktım. Alele acele dosya götürmeye çalışan kızların beyaz zeminde çıkardığı topuklu ayakkabı sesleri,bana seslenip elindeki gazeteyi gösteren Felix ve diğer çalışanların arasından geçip chan'ın odasının kapısını çaldım. İçeriden "gir" sesi gelince büyük kapıyı açıp içeriye girdim. Kafasını çatık kaşlarla baktığı tabletten çekip bana baktı. Yerinde rahatsızca kıpırdanıp yüzüne sahte olduğu belli olan bir gülümseme taktı. Kötü şeyler oluyordu sanırım. Gergin görünüyordu ve beni de germek istemiyordu.

"Hyung neler oluyor amına koyayım!?"

Stresle karışık sinirimle sorduğum soruya karşı ayağa kalkıp elindeki tableti bana uzattı.tableti elime alıp okuduğum belgede bahsedilen "bana doğruları yaymamam için rüşvet teklif ettiler" diye başlığı olan gazeteyi okudum. Babamın kendisiyle yüz yüze gelmeye cesaretinin olmadığını, bizim şirkette dönen "halkın bilmediği" olayları bildikleri için korktuğumuzu ve bu yüzden "Lee şirketi"nin patronu olan " minhyu" beyin rüşvet teklif ettiğini yazmışlardı.

"Hyung ne yapacağız? Bir yandan Sponsor, bir yandan da saygınlığımızı kaybediyoruz!"

Chan hyung gergince alnına elini koyup odanın içinde volta atmaya başladı.

"Bilmiyorum minho. Bu beladan nasıl kurtulacağımızı bilmiyorum."

Aklıma gelen şeyle heyecanla;