Bu bölüm kaç kelime bilmiyorum beğeneceğinizi umduğum bir bölümle yine karşınızdayım💗💗💗
~Minho
Dün geceden sonra baya uyuyamamıştım saat sabah 6 iken hâlâ uyanıktım artık uyuyamayınca duş alıp kahvaltı yapmaya karar verdim bunları yaptıktan sonra o kadar çok oyalanmışım ki saat 13.30 olmuş. Seungmin beni aradı ve "Buluşalım mı boşsan,canım çok sıkılıyo hem senin şu komşundan bahsedersin" dedi. Bugün sadece bir provam vardi zaten o da akşamdı bu yüzden kabul ettim. Hazırlanıp çıktım ve Jisung'da kapıdan çıktı selam verdim ve geri selam vermeden pat diye "Sen dansçı mısın?" dedi. "Evet" dedim. "Bana dans etmeyi öğretir misin?" soru üstüne soru soruyordu ama ona dans etmeyi öğretmekte benim için bir avantajdı. Bu yüzden "Tabi,saat 16.30'da konum attığım yere gel" dedim. Zaten dans provalarımın olduğu yer benimdi ve istediğim zaman girip çıkar oradakilere izin verir dışarı gönderebilirdim. O yüzden rahattım. Seungmin'le buluştuk ve anında sorulara başladı.
"Adı ne?" "Kaç yaşındaymış?" "Öğrenci mi çalışıyo mu?" çok detay soruyordu bende "Annem bu kadar sorgulamıyo olum az yavaş" dedim. Tabi sonra sorularını cevapladım ve yine şaşırtmayacak şekilde "Aranızda bişey oldu mu? Sen yaparsın öyle şeyler" dedi. Anlatmaya başladım.
**
"Böyle oldu işte" "Minho 3. gün çocuğu eve atcan heralde" dedi. Tam cevap verecektim ki telefonuma mesaj geldi. Saate baktım saat 16.25'i gösteriyordu. Jisung "Hâlâ konum atmadın" yazmış. İçimden bi "Hassiktir" dedim ama dışımdan söylemişim çünkü Seungmin ne olduğunu sordu. Jisung'a dans etmeyi öğreteceğimi Seungmin'e söylemeyi unutmuştum hemen "Sonra anlatıcam" diyip kafeden çıktım ve prova salonuna gittim. Giderkende Jisung'a konum attım.~Jisung
Sabah Minho ile karşılaşmıştık ama merakıma yenilip "Sen dansçı mısın?" dedim. Dansçıymış. Sonra çenemi tutamayıp "Bana da dans etmeyi öğretir misin?" diye sordum. Ve 16.30'da attığı konumda buluşacaktık. Saat daha 14.30'du bu 2 saatte lix'le buluşabilirdim. lix'i aradım onun evinde buluştuk. Neler olduğunu anlattım anlatmayı bitirince lix "Olum sen aşık olmuşsun" dedi. "Noldu ki?" dedim çünkü anlamamıştım. "Çocuğu anlatırken gözlerin parliyo resmen aşırı heyecanlısın neler olduğunu anlatırken ve yüzünde kızardı" dedi. Gidip aynaya baktım gerçektende yüzüm kızarmıştı biraz daha bu konu hakkında konuştuk hep saati kontrol ettim ve mesaj geldimi diye baktım. lix merak etmişti galiba. "Niye telefona bakip duruyosun" dedi. Güldüm. "Minho bana dans etmeyi öğreticek" dedim. lix telaşla "Neden söylemedin baştan olum saat kaçta buluşacaksınız?" dedi. "Neden bu kadar telaşlandın 16.30'da buluscaz" dedim. "Gel çabuk hazırlıyım seni" dedi ve ilk odasına gittik. Rahat ama şık bir eşofman takımı verdi. "Güzel" dedi ve banyoya gittik. Saçımı yaptı ve en son olarak bir gözlük verdi. "Böyle daha güzel oldun" dedi. Fakat tek bir sorun vardı. Saat 16.25 olmasına rağmen ne bir mesaj vardı nede bir konum. Bu yüzden Minho'ya mesaj attım ve sonunda bana konum attı. lix beni konuma bıraktı ve "İyi şanslar" fısıldayarakta "Biraz yakınlaşın,anlarsın ya" diyip gitti. İçeriye girdim Minho beni bekliyordu. "Selam" dedi. Bende selam verdim ve "Başlayalım o zaman" dedi. Tamam anlamında başımı salladım. Isınma hareketlerine başladık. Daha sonra dans hareketlerini öğretti. Çift dansıydı bu dans ama bişey demedim çünkü onunla dans etmek çok güzel olmalıydı.
Yaptıkları dans:
~MinhoKonumu attım ve geldi. Aşırı iyi olmuştu sadece eşofman takımı giymişti ama onda başka duruyodu.İlk ısınma hareketlerini öğrettim. Daha sonra -bilerek seçtiğim- dansı öğrettim. Şaşırmıştım çünkü dansı bayılarak ve aşırı güzel yapıyordu. Galiba o da dansı beğenmişti. Biraz daha dans ettik ve yorulunca mola verdik. Su içerken "Sen ne iş yapıyorsun?" dedim. İlk sustu sonra "Yarı zamanlı yerlerde çalışıyorum" dedi. "Kirayı yarı zamanlı işlerle idare edebilicek misin?" dedim. (Çünkü yapamazdı) Yine sustu kırılmıştı galiba. "Benim yanımda çalış. Güzel dans ediyorsun dahada ilerleyip dansçı olabilirsin." dedim. Gözlerinin içi gülüyordu. Bana umutlu bir şekilde baktı. "Gerçekten mi?" dedi. "Evet" anlamında başımı salladım ve gelip boynuma sarıldı. "Fırsat bu fırsat" dedim içimden. "Jisung" dedim. Sarılmayı bırakıp bana baktı. "Seni görünce içim gidiyo biliyo musun?" Anlamayarak başını yana yatırdı. "Yani" daha fazla yaklaştım artık burunlarımız birbirimize değiyordu. Erkekliklerimizde. Boynundan başlayıp beline kadar elimi gezdirdim. "Minho" dedi. Uzunca kokladım boynunu. Çok güzel kokuyodu. Bir daha "Minho" dedi. "Sesini kesmezsen ben keserim" dedim sadece. "Ama Min-" derken öpmeye başladım onu. Kaçmadı. Sadece durmadı da. Karşılık veriyordu. Kaç dakika öpüştük bilmiyorum ama saatlerce olsada öperdim onu. Zaten dudakları küçücüktü. Onu susturmak çokta zor değildi yani. Hem öptüm onu hemde erkekliğiyle oynadım. Hoşuna gitmişti galiba. Güldü ve devam etti. Böyle 5-10 dakika durduk. Canım arkadaşım Seungmin sağolsun beni aradığı için devam edemedik. Dışarda beni bekliyormuş. Jisung bana baktı. "İşim var" dedim ve kapattım telefonu. Bahçeye baktım Seungmin gitmişti. Jisung'u elinden tuttum ve arabaya oturttum. Bende arabaya bindim ve yola çıktık...
Umarım beğenmişsinizdir💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yan Komşu
FanfictionDemiştim saçma şeyler yazabilirim diye ama cok cok saçma yazmışım ha